Sevginar Sali

Bazen kazanmak için aday olmak gerekmez!

Cumhuriyetimizin kurucu iradesi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir neferi olarak tam 16 yıldır aynı çatı altında onurla görev yapan Melih Yıldız, Silivri CHP İlçe Başkanlığı kongresi öncesinde aldığı aday olmama kararıyla çok konuşulan bir olaya imza attı. Esasen yalnızca bir tercihte bulunmadı; bence zamanla daha iyi anlaşılacak, aynı zamanda siyaset sahnesine örnek olabilecek bir olgunluk ve duruş sergiledi.
Yıldız, yayımladığı açıklamada; CHP'nin kendisi için sadece bir siyasi aidiyet değil, hayata dair duruş, vicdan ve mücadele mirası olduğunu vurguladı. "Bu karar ne bir geri çekilme, ne de kenara çekilme kararıdır" diyerek, partinin yerel ve genel iktidar yürüyüşünde dün olduğu gibi bugün, gelecekte de bir nefer gibi çalışmaya devam edeceğini söyledi. Bu sözler; sadece politik bir mesaj değil, aynı zamanda 16 yılın emek ve sadakatinin özetidir.
Son günlerde ilçe başkanlığına dair kendisine yönelen yoğun teveccüh ve beklentilere teşekkür eden Yıldız, bu süreçte birçok istişarede bulunduğunu, kişisel değil partisel bir bakışla karar verdiğini ifade etti. Aday olmamayı, partisi ve örgütü adına daha doğru bir yol olarak gördüğünü dile getirdi. Sözleri, kişisel hırsların değil, kolektif aklın ve sorumluluğun öncelendiği bir siyaset anlayışının tezahürüydü ama esas meselenin özü kendine sakladıklarında.
Siyasetin doğası gereği kararı çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi. Önemli bir destek tabanına sahip olmasına rağmen yarışa girmemesi bazı kesimlerde hayal kırıklığı yaratırken, kararını anlayışla ve saygıyla karşılayanlar da oldu. Melih Yıldız'ın bugünkü tutumunun ne anlama geldiğini tam olarak kavrayabilmek için zamana ihtiyaç var. Zira onun yürüdüğü yol, bir koltuk yarışı değil, uzun soluklu bir vizyonun parçasıdır.
Bu kararı "cesaretsizlik" olarak görenler, cesaretin yalnızca öne atılmakla değil, bazen de geri durup doğru zamanı kollamakla mümkün olduğunu unutmamalı. Kalabalığın beklentisine değil, vicdanının sesine kulak vermek; siyasette belki de en büyük cesarettir. Melih Yıldız, bu eşiği aşarken büyük bir özsaygı, içtenlik ve içsel özgüvenle hareket etti.
CHP Silivri'de yaşananlar sadece ilçe başkanlığı yarışı üzerinden okunamaz. İlçe Başkanı İbrahim Kömür, derin bir siyasi deneyime sahip olmasının yanı sıra, bulunduğu pozisyon itibarıyla güçlü bir isim. Ancak onu hedef alanların önemli bir kısmı, aslında esas sorunlarını belediye başkanıyla yaşamakta ve ona doğrudan karşı durmaya cesaret edemeyenler, bu hesaplaşmayı Kömür üzerinden yürütmek istemekteler.
Melih Yıldız'ı 47 yıllık yaşam deneyiminde ortaya koyduğu duruşu, 16 yıllık siyasi emeğini ve birikimini yok sayıp bugün yalnızca bir kararı üzerinden değerlendirmek büyük bir haksızlık olur. İlçe başkanlığına aday olması da seçilmesi de onun siyasi çizgisini temelden değiştirmeyecekti. Ancak seçilmesi hâlinde, Silivri CHP için oldukça çetin bir dönemin yükünü omuzlaması gerekecekti.
Unutulmamalıdır ki, Melih Yıldız'ın ne Cumhuriyet Halk Partisi'ne ne de Silivri'ye borcu yoktur; aksine, uzun yıllardır verdiği emekle alacaklıdır. Siyasetin de CHP'nin de Yıldız gibi duruşlara her zamankinden fazla ihtiyacı var.
Ve bazen… Daha uzağa sıçramak için önce birkaç adım geri çekilmek gerekir.
Melih Yıldız'ın bu kararı bir veda değil; çok daha güçlü bir başlangıcın işaret fişeği olabilir.

GÜNÜN SÖZÜ
“Girdiği her savaşı kazanan usta bir savaşçı değildir, en büyük zafer savaşmadan kazanılandır.”
Sun Tzu

(Bir kez cenk ve silahlar ortaya çıktı mı bu herkes için tam bir yenilgidir.)

 

YORUM YAP