Sevginar Sali

Alan farkı...

Neye niyet, kime kısmet... Sabah AK Parti’nin yürütme ve Seçim Koordinasyon Merkezi Toplantısı resimlerini ayırıp, ne kadar güzel çalıştıkları mahiyetinde birer haber yapmayı düşünmüştüm. Sonra tam akşam 19.30 itibariyle halen daha gazete sayfalarını tamamlamak için uğraşırken, köşe yazısı yazacak takatim kalmadığına karar vermek üzereydim ki CHP’lilerin paylaştığı ve mahallelerde kahve toplantılarını yansıtan resmi gördüm...
AK Parti yerelde ve artık genelde de iktidar konusunda ne kadar kan kaybı yaşarsa bunu içe kapanmaya yönelik yansıttı. İktidar oldukça her kesimi kucaklayan siyasi anlayış, saf kaybetmeye başlayınca, küçülme anlayışına girdi. Ama zaten bu anlayışı benimsedikleri için mi kaybettiler o da tartışılır. AK Parti iktidarının kendisini temsil ettiğini düşünen kesimdeki azalma, bugünkü sonuçları doğurmadı mı?
Geçen Silivri siyasetinin önde gelen isimlerinden biriyle konuşurken, "İnsanlar bana kim bu Rıfat Kutlu diye soruyor?” dedi. Evet, AK Parti’nin içinde Kutlu’yu tanımayan yoktur. Ama Silivri’de çoktur… Bir aydır ilçe başkanı olan Kutlu benim gibi ofisinden çıkamadı. Çıkıp da ne yapacağı, ne söyleyeceğinden de emin olamıyorum bir türlü çünkü parti içinde siyaset yapmaya çok alışık. Akvaryum balığını denize salmak gibi bir şey; örneklemek gerekirse… Mecliste ufak tefek açılımlar olmuştu ama aynı değil, daha güçlü atılımlar beklenen…
Kutlu ile ilgili sözlerini de sorgulardım da belki o sohbet ettiğim AK Partili arkadaşlar çok daha önemli ve büyük başka bir laf etti; "2019’da AK Parti’nin belediye başkan adayı Metin Karakaş” gibi… (Ahmet Ermiş bugün köşe yazımı okumayı unutur inşallah : )) Tam da ‘öldüğüm’ izlenimine kapılıp, kral olduğu konusunda umutlanmışken, acımasızlığım üzerinde hayallerini büsbütün yıkacağım...)
Karakaş’a dönecek olursak, başkan adaylığı durumu ile ilgili 2019 öngörülerinin aynısı hakkında 2014’te çok fazla cümle kurduk. Çok da uzun ve derin analizler yaptık. Hiç birinin neticesini öğrenemeden de kaldık.
AK Parti, kayıplarının tek sorumlusu kendisi… Ne CHP ne MHP onlara hiçbir şey kaybettiremedi. Öyle bariz hatalar yaptılar ki kaybetmeseler şaşılır…
AK Parti Silivri teşkilatı yöneticilerine masa başı siyaseti bırakıp, sahalara acilen inmelerini öneriyorum. CHP’yi de tebrik edeceğim yüksek müsaadenizle…

Dipnot: CHP’nin ve AK Parti’nin ne yaptığını ve yapması gerekenlere yönelik bilgi ihtiyacınızı kısmen de olsa tamamladığımı düşünürken MHP’lileri hatırladım... Onlar ne yapıyor dersiniz?! ‘Sevginar bizim varlığımızı hatırlayıp eleştirmesin’ diye dua etmeniz bittiyse bir işe yaramadığını ve sizi de siyaset sahnesinin tamamlayıcı, hatta belirleyici unsuru olarak görmeyi arzu ettiğimi ifade edeyim... "Sevginar bize kötü bir şey yazmış” diye ortalığı ayağa kaldırmak oy getirmez, beni de susturmayacağına göre siyaset sahnesine buyurun sevgili MHP’li kardeşlerim... Oy artışı beklerken, aldığınız emanet oylardan da olursanız çok üzülürüm ama ben de acımam : )

YORUM YAP