Sevginar Sali

Adaylık tamam da...

Cumhurbaşkanlığı seçimi ve herhangi bir adayıyla bu kadar organik bir bağımız olan başka bir seçim dönemimiz olmadı, bu fırsatı ıskalarsak da zor olur bir daha… Nasıl anlatmak lazım tam bilemiyorum ama bir yanı ile çok değerli, diğer tarafıyla çok büyük bir sorumluluk aslında gündemimizde olan… Silivri açısından taşıdığın anlamın, kat be kat büyüğü Türkiye adına sahip…
Muharrem İnce'nin Türkiye sonuçlarından sonra sandık neticelerini en çok merak edeceği yer memleketi Yalova olur da İstanbul, Ankara ve İzmir'le Silivri yarışır kanımca : ) Nedenini tahmin edersiniz… Silivri'de ‘dünürün' başını çektiği siyasilerin başlıca görevi CHP'nin %70 oy aldığı sandıklardaki oranı %90'a tamamlamaktır! AK Parti'nin gerisinde kaldıkları bölgeler için nasıl mucizeler düşünürler, yaratıcılık ile siyasi ustalık ve de politik becerilerine bırakıyorum! Silivri sınırlarını aşarak söylediklerimi yapmaları gerektiği aşikar da, İstanbul'dan ötesiyle CHP ve İnce özel olarak ilgilensin! 24 Haziran üçüncü döneme hazırlanan Işıklarlı CHP için de bir nevi önseçim!
Büyük onurlar, yüksek sorumluluklar ile paralel ilerler… Hayatın düzeni, yaşamın dengesi ve siyasetin felsefesi bundan ibaret…
Bunun için şimdi dünürümüzün adaylık başarısıyla gururlanıp, sevindikten sonra gereğini yapmak için kolları sıvama vaktidir… Bunu sadece İnce için değil tabi, yalnız Silivri için de değil; Türkiye adına yapmalıyız…
Herkes elinden geleni ortaya koymalı, adil bir seçim süreci ile desteklenerek Türkiye 24 Haziran'daki seçimde demokrasi sınavını başarıyla geçmeli. Adaylardan kimin kazanacağı, partilerden hangisinin daha çok oy alacağı inan ayrıntı; demokrasi öncelikle ve tartışılmaz Türkiye galip gelmeli…
Genel kanının aksine ben öncelikli ülke sorunumuzun ekonomi değil demokrasi ve adalet olduğuna inanıyorum… Bu iki alanda aldığımız yaraları, çektiğimiz sancılardan kurtulunca ekonominin doğal olarak rayına gireceğini düşünüyorum. Tabi ki bu süreci üretimle desteklemeliyiz, doğru dış politikalarıyla takviye etmeliyiz vs…
İnandığınız şeyler uğruna mücadele etmekten vazgeçmeyin, akılla, cesaretle, emekle, azimle ilerleyin… Size yapılmasını istemediğiniz hiçbir şeyi başkalarına yapmayın. Hoşgörü ve saygı içinde bu ülkeyi tüm farklılıklarımızla zenginleştirerek güçlü şekilde geleceğe taşıyabilme olasılığına katkı sunalım; kendimize yapabileceğimizin en büyük iyilik de bu…

DEMEK Kİ…
Mutlu Bozoğlu'nun AK Parti'nin ilçe başkanı olarak belirlenmesinde, Başkan Özcan Işıklar'a karşı (o muhalefet karşı taraf da iktidar temsilcisi olduğundan dolayı) hırçın muhalefet potansiyelinin etkisini fazla abartmışım gözümde… E, biraz da haksızlık etmişim gibi hissediyorum. Yanıldığımı düşündürüyor bana Bozoğlu'nun bir aylık ilçe başkanlığı… Polemiklerden uzak, işine gücüne odaklanmış, yatırımları, çalışmaları yakından takip eden, parti içi gürültü patırtıyı kesen yaklaşımı ile AK Partinin ilçe başkanı ‘ummadık taş baş yarar' kanısına doğru sürüklüyor beni : )
İyi haftalar herkese...

YORUM YAP