Sevginar Sali

Acı tatlı!

SİAD'ın genel toplantı davet yazısında Doç. Dr. Oytun Erbaş ismini okuyunca önce son dönemde en çok istediğim şey diye halüsinasyon görüyorum sandım. Allah'ım gerçekmiş! Bir hafta boyunca Cuma gününü iple çektim. SİAD Başkanı Hakan Kocabaş'a bu fırsatı bizlere sunduğu için sonsuz teşekkürler. Programın iptal durumunda yaşadığı stresleri en kısa vakitte unutacak kadar güzel haberler alması için duacıyım : )
Erbaş'a gelmeden önce Prof.Dr. Arif Yavuz'un bizleri nasıl silkelediğine de değinmek lazım tabi. Hakan Bey'in fıkrasındaki gibi olmasın ama ekonominin geride bıraktığımız süreçteki durumu ve şu aralar yaşanan kıpırdanmayı herkes üç aşağı beş yukarı hissediyor zaten. Tünelin ucunda görünen ışığın üzerimize gelen trene ait olduğu öngörüsü canımızı sıkmasına sıktı tabi. Ama bu ‘kaza'nın zamanında alınacak tedbirlerle en az hasarla atlatılması adına Yavuz Bey'in önerileri kulak arkası değil, küpe yapılacak cinsten.
Paranın güvenilmez ülkelerden kaçtığını, iktidar iyileşmeden, ekonominin düzelme şansı bulunmadığını, baskıların sonunun iyi olamayacağını herkes biliyor. Bilmediğimiz şey bundan sonra ne olacağı… Yavuz, bu noktada görüşünü en geç 2021'de seçim veya başka bir olay ışığında iktidar değişikliği ve sonrasında yavaş yavaş 1-2 yıl içinde, 2025'e kadar toparlanma olarak açıkladı. “Bu ülkenin çok güçlü bir kurucu iradesi var ve o irade sistemi mevcut iktidarın baskılarından kurtaracak” demeye getirdi. Yani Profesör Bey sadece ekonominin geleceği üzerine konuşmadı siyasetçilerin de çok işine yarayacak şeyler anlattı.
Sevgili köşe yazarım Adil Sirkecioğlu durur mu? Durmaz. “Kurucu iradeden kastınız kim?” diye sordu ve seçim dışında başka bir olay ile iktidarın değişimindeki öngörüsünü Yavuz'dan açıklamasını istedi.
Yavuz'dan kaçamak bir yanıt geldi sayılır ama Haziran 2020'de Cumhurbaşkanının bizzat seçim için kamuoyu yoklaması yaptırdığını, sonuçların olumlu çıkmaması ile bu niyetini askıya aldığını ifade etti. “Darbe demedim, demem seçim veya başka bir olay neticesinde iktidar değişecek” öngörüsünde ısrar etti Profesör Bey.
İktidarın değişmesini isteyenler içten bir “Amin”, kalmasını isteyenler arasında hafiften bir homurdanma yayıldı. Bu toplantıda protokolün bulunmaması ne kadar isabetli bir kararmış diye geçirdim ben de içimden.
Toplantının birinci bölümünün tadını çıkartamazlardı ama ikinci bölümüne her birinin dehşet ihtiyacı var : ) Silivri Belediyesi'ne çağrımdır Oytun Bey'i halkımız ve protokolümüz adına bir kez de siz misafir ediverin… ‘Kendim için bir şey istiyorsam...' diyemem kendim için de çok istiyorum ama paylaşımlardan sonra birçok kişi “Ah bizim niye haberimiz olmadı” diye sitem ettiğinden talebin ne kadar büyük olacağını bilin isterim.
Düşünce özgürlüğü adına Prof.Dr. Arif Yavuz'un SİAD'ta misafirliğini çok olumlu buluyorum. Büyük bir hoşgörü ile dinlenmesi de çok kıymetli.
Bu yazı ile bu öngörüleri de tarihe not düşmüş olalım 3-5 sene sonra sağ kalırsak yad edeceğimiz önemli bir anımız oldu.
Oytun Erbaş, Prof.Dr. Arif Yavuz'un ele aldığı konuların ciddiyetinden sonra ilaç gibi geldi : ) Şaşırttı, düşündürdü, güldürdü hoş bir seda bırakıp gitti…
İnternette bir çok videosu var “Ne var bu adamda bu kadar” diyenler sözlerini yutmaya hazır olarak kısa bir araştırma yapabilir : )

Güzel bir hafta diliyorum herkese!

YORUM YAP