Sevginar Sali

Hürhaber

Nurullah Baldöktü Ortaokulu'nun bahçesini tabiat parkına dönüştürmesinin ardından Şerife Baldöktü Kız Meslek Lisesi'nde de aynı çalışmayı başlatan hayırsever iş insanımız Nurullah Baldöktü ile dün sabah çayımızı içerken güzel bir anekdot paylaştı; “Kinin artsın istersen siyaset, hırsın artsın istersen ticaret, ömrün artsın istersen tabiatla uğraş!” dedi ve ekledi “Ben ömrüm artsın diye çalışıyorum…” Allah uzun, sağlık dolu ömür versin…
***
Gazetecilik yapanlarda neyin arttığı üzerine 19 yılı geride bırakan bir meslek mensubu olarak birkaç kelam edebilirim herhalde…
Gerçekleri görme kabiliyeti, insanları anlama yeteneği, üretiminizle insanları mutlu ettikçe, mutlu olma payınız çoğalıyor…
Bu ara üniversite tercih dönemi, “Gazetecilik nasıl bir meslek, tercih edelim mi?” diye soranlar oluyor, zaman zaman okullardan davetler alıp kendi başımızı yaktığımız yetmezmiş gibi başkalarına da sebep olmamıza vesile olan eğitimcilerimizden Allah razı olsun : ) Şaka bir yana; eğitim çok önemli… Ancak bunların yanı sıra kişisel gelişim ve sürekli eğitim anlayışının benimsenmesi de çok büyük gereklilik…
Gazeteciliği hiçbir zaman ‘meslek' olarak benimseyememiş, ‘iş' olarak görmemiş, başka şekilde hayatını kazanmamış biri olarak biraz değişik bir modelim sanıyorum…
Zaman zaman başka meslek mensuplarının yaşadığı sıkıntıları gözlemledikten sonra hayatımı kazanmak için yaptığım şeyin o kadar da zor olmadığına, iyi tarafından bakınca çok özel bir imkan olarak değerlendirilebileceğine kanaat getirdiğim oldu itiraf edeyim.
Kolay bir alan değil basın ama artık öyle bir mecra da kalmadı iş dünyasında… Ortalama çaba ile, farklı bir nüans, güçlü bir etki, nitelik kazandırmadan ürettiğiniz hiçbir şey ne sizi ne de bir başkasını mutlu edecek değere ulaşmaz.
Gerçekleri insanlara söyleyerek ve giderek bunu anlayabilecek, kabul edebilecek nitelikte daha az insanın değer gördüğü toplumumuzda sıkıntılı bir uğraş mı? Evet maalesef. Eleştiri ile hakaretin dozunu ayarlamak, iyilikle olmadı kötülükle insanları tasarladığınız noktalara getirmek mümkün sanırsınız, değil… ‘Yaptım oldu diye' bakarsınız, iyi bakın çünkü o büyük ihtimal olmamıştır! Kandırdım, aldattım diye düşündüğünüz her şeyin sonunda; güven, inandırıcılık kaybederek, alabileceğiniz en büyük zararı kendinize vermiş olursunuz en acısı da bunu en son kendiniz fark edersiniz (bazıları tam umutsuz vaka, hiç fark etmeden kişiliklerini yok edip gidiyor)…
***
Basın Bayramı dolayısıyla arayan, soran, iyi dileklerini ileten herkese sonsuz teşekkürler…
Teşekkürler Hürhaber'in merhum kurucusu İlhan Uygun, teşekkürler Hürhaber'e zaman içinde ve bugün katkı sunan tüm emekçilere…
Hakkınız ödenmez…
Ve en önemli teşekkür de Hürhaber okuyucularına… 16 yıldır günlük yayıncılık hayatımıza eşlik etmekten vazgeçmediğiniz için varız çok büyük ölçüde… İyi günde, kötü günde ilginiz, desteğiniz ve katkılarınız ile bugün de 4775. Sayımız ile Silivri'nin tek basın organı olma özelliğimiz ile huzurunuzdayız.
Biz çalışmaya, her güne yeni haberler üretmeye, sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz, siz de bizimle olmaya devam ederseniz; çok mutlu oluruz!

YORUM YAP