Adil Sirkecioğlu

SAYGILI OLALIM

Kendİmİn de memleketimin de tadı tuzu olmayınca yazmakta zorlanıyorum. Hayatımda hiçbir şeyi görev icabı yapmadım. Savunduklarımı veya savunmaya çalıştıklarımı fanatiklik çizgisinden uzak kalarak yaptım. Bilen biliyor, kısa da olsa özgeçmiş yapmaya gerek yok. Benim gibi düşünmeyeni anlamaya çalışsam da “Gerginlik olmasın” diyerek, gerginlik yapma hakkını tekelinde tutanları ibretle takip ediyorum.
Kendimi bildim bileli memleketi yönetemeyenlerin, gelecekte de yönetme niyeti olmayanların; yetki almadan yönetme hevesleri hiç bitmedi. ‘Yönetemiyorsam, yönettirmem' inadı her dönemde öne çıktı. Bütün seçim ve referandumları gerginlik vesilesi kabul edip iç savaş özlemi duyanlar avuçlarını yaladı. Menderes-Demirel-Özal-Gül gibi isimlere önce karşı çıkıp alışamadık diyenler, sonra mumla aramış saygınlığına veya sahtekarlığına büründüler. Sandığa ve milli iradeye saygısızlar hazmedemeseler de yutkunmak zorunda kaldılar.
Yazmadığım zamanlarda Hürhaber'imin hızla Doğan Medya'nın Silivri kolu olma çabasına üzüldüm. FETÖ şüphesi duyulanlar için ağıt yakma, timsah gözyaşı dökme satırları denge kurma adına yapılmış olsa da gerçek niyeti gizlemeye yetmiyor. Birinci köprüye karşı çıkan zihniyetin, kendini hiçbir şekilde geliştirmemesine, hatta direnmesine şahit olmak ülkem adına büyük kayıp. Muhalefet sorunu olduğu kabul edenlerin, iktidar sorunu da olduğunu ileri sürmeleri ve bunun kabul edilmesini beklemeleri abes ötesi bir durum. Kendi gözündeki çapağı göremeyenlerin, “karşısındakinin gözünde kan var” demeleri trajikomik. Her neyse rekor posta masrafı yapıp, Müge Anlı'ya rekor ceza verdiren dikta heveslisi vekillerin varlığını bildiğimden fazla uzatmıyorum. Yöresel iki örnek verip takdiri okuyucuya bırakıyorum.
Birincisi başyazarımızın 17 Ocak 2017 Salı tarihli yazısının karşı görüşü!...
Anayasa değişikliği konusunda yarın asıl kritik oylama sürecine giriyoruz…
İkinci turda sürpriz yaşanma beklentisi, referandumda “Hayır” çıkmasından daha da düşük… Bu ne demek oluyor?
Meclisten değişiklik maddeleri onaylanarak çıkacak ve biz referanduma gideceğiz…
Referandumda %50'nin üstünde bir Hayır çıkacağını düşünmüyorum…
Bunu neye istinaden söylüyorum?
“Hayır” diyeceğini ifade edenlerin belli bir kısmı bile mahalle baskısı içinde olduklarını gizlemiyor. Sandık başına gittiklerinde nasıl bir karar vereceklerini bir onlar biliyor. Oy kullanma mevzusunda milletvekilleri ve hatta genel başkanlardan bile daha özgür vatandaşlar.
İkincisi “Evet” diyecek olanların önemli bir kısmı bu görüşünü açık edemiyor…
Üç; at izinin it izine karıştığı süreçte çok can yandı, acısı ilk sandık hesaplaşmasında çıkcaktır…
Dört; CHP kendi içinde en büyük güvensizlik ve şüpheyi yaşarken, MHP tabanının CHP ile birlikte hareket edeceğini beklemek şüpheli bir vaziyet!
Peki ne olacak CHP istediği referandum sonucunu elde edemezse?
Referandum sonucundan kaygılanmıyorum. Hayırlı olsun diyerek hayır diyenlerin; Kılıçdaroğlu'ndan kurtulma zamanı olduğunu düşünüyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Karşı yazımı beğenmedim ve yakıştıramadım. Sevginar yazdığı zaman alkışlayanlar, ben yazdığım zaman sallayanlar ne kadar dikta heveslisi olduklarını sorgularlarsa sevinirim!
***
İkinci örnek sosyal medya denen kesimden. O bölümde yokum ve takip etmiyorum. Ama dostlarım ilginç bulduklarını anında bana ulaştırıyorlar. Akgün Durunun bir paylaşımını noktasına virgülüne dokunmadan köşeme misafir ediyorum. Paylaştığı ve paylaşılmasını istediğini düşündüğüm içi benim de katkım olsun istedim!
“İnsanları diğer canlılardan ayıran en büyük özellik MUHAKEME VE KARAR VEREBİLME yeteneğidir. LÜTFEN HERKES SORUMLU DAVRANSIN!
1. Şuanki sistemde TBMM ve cumhurbaşkanı ayrı hareket eder. Başkanlık sisteminde bütün yetkiler sadece başkanda toplanmıştır.
2. Şuanki sistemde TBMM, cumhurbaşkanını güvensizlik oyuyla düşürebildiği gibi, cumhurbaşkanı da TBMM'yi feshedebilir. Başkanlık sisteminde başkanı düşürebilecek daha üst bir güç yoktur.
3. Şuanki sistemde TBMM ve cumhurbaşkanı ülkeyi birlikte yönetir. TBMM bir yasa çıkarırsa cumhurbaşkanı bu yasayı kabul etmek zorundadır. Başkanlık sisteminde ülkeyi bir tek başkan yönetir. Hakimleri ve savcıları başkan seçer. Yasaları başkan çıkarır. Meclisin yasa çıkarma yetkisi yoktur.
4. Şuanki sistemde cumhurbaşkanı güvensizlik sebebiyle düşürülebilir. Erken seçime gidilebilir. Başkanlık sisteminde başkanı düşürmek için milletvekillerinin 412'sinin oyu gereklidir.
5. Şuanki sistemde TBMM'nin yetkisi vardır, milletvekillerinin yetkisi vardır, başbakanın yetkisi vardır. Cumhurbaşkanı karar alırken, başbakanın onay vermesi zorunludur. Başkanlık sisteminde TBMM'nin yetkisi yoktur, milletvekillerinin yetkisi yoktur, başbakan hiç yoktur. Başkanın asistanları vardır. Ancak başkan bir karar alırken bu asistanlara danışmak mecburiyetinde değildir. Tüm kararları kendisi verebilir.
6. Şuanki sistemde yürütme 2 başlıdır: TBMM ve cumhurbaşkanı. Başkanlık sisteminde yürütme tek kişiye aittir: Başkan.
7. Şuanki sistemde cumhurbaşkanı denetlenir. Anayasa Mahkemesi, cumhurbaşkanını denetler ve yargılar. Başkanlık sisteminde başkan denetlenmez. Kimsenin başkanı denetleme yetkisi yoktur.
8. Şuanki sistemde cumhurbaşkanının TBMM'ye karşı sorumluluğu vardır. Başkanlık sisteminde başkanın kimseye karşı bir sorumluluğu yoktur, sorumsuzdur.
Bu bir karşılaştırmadır. Vicdanı hür bir şekilde karar vermeniz dileğiyle. Saygılar.”

Bu kadar. Vicdanı hür bir şekilde karar vermeniz dileğine yürekten katılıyorum. Gerisine katılmıyorum, yakıştıramadım. Eminim Akgün de benim köşemde okuyunca yakıştırmamıştır. Eksik değil, çok eksik bilgilerle alelacele eline tutuşturulmuş görüntüsü veren ve basit tekrarlardan ibaret metni eminim geliştirecek ve bilgilenecektir.
Benim tanıdığım Akgün'den teşekkür bekliyorum. Başkalarının tanıdığı Akgün; Hürhaber'e reklamı keser, Sevginar'dan Adil Abi'sini kovmasını rica edermiş!!!
Gelişmelere göre tavır almak hakkım saklı kalmak kaydıyla; Başkanlarınıza, okul arkadaşlarınıza yaranmaktansa, vicdanı hür ve saygılı kalın…
Not: Başyazarımın bugünkü yazısını okuduğum zaman içim sızlamış olsa da satırlar kalemden çıktı bir kere.
Pusulayı doğrultmuş olması memnuniyet verici. Kutlarım.

YORUM YAP