KORONAFOBİ NEDİR?
Mizofobi'den koronafobiye doğru bir geçiş dönemi yaşanıyor. Öncelikle mizofobinin ne olduğunu açıklamak isterim.
Mizofobi kısa tanımıyla mikrop korkusudur. Mizofobik kişi mikrop ve kir korkusuyla aşırı temizliğe yönelir. Ancak her kişisel ve el temizliğine önem veren kişi mizofobik değildir. Mizofobi yaşayan kişiler paranoya derecesinde korku yaşarlar.
Genel olarak topluma baktığımızda çok düşük bir oranda görünen mizofobi koronavirüs süreciye birlikte artmaktadır.
Sürecin devam etmesiyle birlikte insanların maskesiz dolaşmadığını veya maskesiz dolaşanlara karşı tepkisel baktığı zamanlardan geçiyoruz. Maskeyle eldivenle gezmek yada dezenfektansız sokağa çıkmıyoruz bunu yapma nedenimiz elbette kendimizi korumak ancak bir yandan da fobikleşmeye doğru gittiğimizin uyarı sinyallerini bizlere veriyor.
Covid-19 un hayatımıza girmesiyle yeni bir fobi terimi karşımıza çıkmıştır. Maalesef pandeminin başlamasıyla sadece bedensel değil psikolojik sorunlarda beraberinde geldi.
Özellikle korku, kaygı ve endişe beraberinde psikolojik sorunları çıkardı. Covid-19 kaygısına da KORONAFOBİ ismi verilmiştir.
FOBİLER NASIL TEDAVİ EDİLEBİLİR?
Bilişsel davranışçı terapi ile fobiler tedavi edilebilir. Bilişsel davranışçı terapinin yanı sıra medikal tedavilerle de süreç kontrol altına alınarak tedavi edilebilmektedir.
PANDEMİ SÜRECİNDEN İTİBAREN DAHA ÇOK HANGİ KORKULARLA DANIŞANLAR BAŞVURMAYA BAŞLADI?
Pandemi sürecinin başlaması ve bugüne kadar olan süreçte ölüm korkusu, kaybetme korkusu gibi korkularla danışmaya gelen danışanların sayısı çoğaldı.
KAPANMA SÜRECİNDE İNSANLAR NASIL HİSSETTİLER?
Kapanma sürecinde işlerimize gidemez sosyalleşemez olduk. Bununla beraber kişilerde huzursuzluk, öfke patlamaları, kaygı korku ve mutsuzluk giderek arttı. Kapanma sürecinde hayat düzensizleşti evden çalışma online alışveriş online eğitim derken uykusuzluk uyku düzenin de bozulmalar iştahta azalma yada çoğalma gibi şikayetlerle bana ulaşan danışan sayısı arttı. Bunun yanı sıra işten çıkarılmalarla beraber kişilerin hayat standartları değişerek kaygı ve korkuyla birlikte gelen depresyon görülmeye başlandı.
COVİD-19 İLE İLGİLİ KAYGILARIYLA BAŞ EDEMEZ HALE GELEN KİŞİLER NE YAPMALI ?
Covid-19 ile ilgili kaygılarıyla baş edemez hale gelen kişiler bir terapistten profesyonel destek alabilirler. Bunun dışında önerilerim;
- Dünyaca bir süreçten geçtiğimizi ve her şeyin düzeleceğini kendinize telkin edebilirsiniz düzenli olarak.
- Pandemi ile ilgili olan bilgi kirliliğinden kendinizi korumalısınız.
- Bir süre pandemi ile ilgili haberlerden uzak kalabilirsiniz.
- Covid-19 dan vefat eden kişilerden çok iyileşen kişi sayısını düşünmek ruh sağlığınızı korumak adına yararlı olacaktır.
- Düzenli uyku, spor ve düzenli beslenmenize dikkat edin.
- Açılım sürecinde eski alışkanlıklarınıza bir an da dönmek yerine adım adım yol almanız çok daha olumlu hissettirebilir.
- Hali hazırdaki kaygınızı azaltmak için sosyal ilişkilerinize sizi huzurlu hissettirecek alanlarda devam ediniz.
COVİD -19 SÜRECİNDE TAM AÇILMADAN SONRA YAŞANAN SORUNLAR NELERDİR?
Süreç bitmiş değil ve ne kadar süreceğini bilemediğimiz bu süreçten geçerken gün geldi kapandık gün geldi açıldık ve tam açılma sürecine geldik. Tam açılmayla beraber psikolojik tahribatların derinliği gün yüzüne çıktı. Bazı kişilerde kaygı hakimken bazı kişilerde ise vurdumduymazlık gözlemlemekteyiz. Aşı konusunda insanlar ikiye ayrılmış durumdayken kaygı seviyeleri de giderek artabilir. Bunun yanı sıra açılımın kısa süreceğine dair kaygı ve korkularda kişileri olumsuz etkilemektedir.
Hayatımız köklü bir değişimden geçiyor gibi görünürken kişilerde takıntı, panik ve kaygının depresyonla sonuçladığını birçok kişide gözlemlemekteyiz.
Covid -19 hastalığı geçiren geçirmeyen herkes psikolojik olarak bir şekilde etkilendi. Bu ilk kez karşılaştığımız böyle bir süreç için anormal bir durum değildir. Kaygılı hissetmenin anormal değil aksine çok normal olduğunu bilelim ve unutmayalım.
Belirsizliğe tahammül edemiyor olabilirsiniz yalnız değilsiniz. Ancak covid 19 sürecinin ne zaman biteceğini sürekli olarak düşünmek size zarar verecektir. Değiştiremeyeceğiniz ve kontrol altına alamayacağınız detayları düşünmek yerine düşünmekten kaçınmanızı öneririm. Hayatınızda kontrol altına alabileceğiniz konulara odaklanmalısınız. Bu konuların en başında el hijyeni sosyal mesafe benzeri konular gelmektedir. Bu detayları önemseyerek kendinizi dingin ve iyi hissedebilmek sizin elinizdedir.
Sosyal medyadaki bilgi kirliğinden kendinizi uzak tutarak açılımla beraber keyif aldığınız aktiviteleri kendinizi ve çevrenizdekileri koruyarak yapmaya başlayın ve devam edin. Bunun yanı sıra fiziksel hareketliliğin ve nefes egzersizlerinin kaygıyla başa çıkmadaki etkisini unutmayarak günlük rutininize ekleyebilirsiniz.
Yinelemek isterim ki bu süreçten elbette çıkacağız önemli olan ruh sağlığımızı da koruyarak çıkmamız.
Kaygınız giderek yükseliyor ve bununla baş edemediğinizi düşünüyorsanız mutlaka destek almanız gerektiğini hatırlatmak isterim. Herkese sağlıklı günler dilerim.
