Sevginar Sali

Muhalefet güçlendiriyor mu, zayıflatıyor mu?

John Fowles'in Aristo kitabında mükemmel bir soru var: “Yaptığın muhalefet, muhalif olduğun şeyi; güçlendiriyor mu, zayıflatıyor mu?”
Bizdeki iktidar ile muhalefet arasındaki durumu baz alalım…
Kısa bir süre sonra iki yılı geride bırakacağız. CHP özelinde muhalefet adına, yerel iktidara yönelik eleştirilerde öne çıkan temel birkaç başlık var...
Bunlardan birincisi “Hükümet ve İBB yatırımlarının İlçe Belediyesi tarafından sahiplenilmesine” duyulan tepki…
İkincisi; ‘önceki yönetimin ekibi ile göreve devam' edilmesi!
Üçüncü olarak da ‘vizyonsuzluk eleştirisini' ekleyelim…
***
Her birimizin ödediği vergilerden oluşan kaynak ile Hükümet Silivri'ye Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası yapıyor. Hükümet (genel seçimlerde en çok oyu alan parti tarafından kuruluyor sonuçta…) ile belediye de devletin seçimle oluşturulan kurumları; şahsen aralarında bir kaynak farklılığı göremiyorum. Aslında bakarsanız İBB ile Silivri Belediyesi arasında da bir ayrım yok çünkü her ikisinin de hizmet ve yatırım kaynakları yine vatandaşın devlete ve her iki kuruma ödediği vergiler. İster Hükümet, ister İBB, isterse de Silivri Belediyesi yapsın; kimse babasının tarlasını satıp da ilçeye bir şey kazandırmıyor. Her birimizin ödediği vergilerin bizlere, kaynakların aslına; dönüşü söz konusu. Adına ister Hükümet, ister İBB, isterseniz Silivri Belediyesi yatırımı deyin her biri; vatandaşın oluşturduğu kaynak ile yapılan iş. İlçe Belediyemiz bir tık önde çünkü hayırseverleri Silivri'ye hizmet süresine ciddi bir şekilde dahil etti.
Hükümet ve İBB'nin ilgisine teşekkür ederken, ilçe belediyesinin sağlandığı artı yatırım kaynağını sanıyorum ayakta alkışlamamız gerek.
Hükümet, İBB ya da ilçe belediyesine ait herhangi bir hizmetin ilçe başkanlıkları ve siyasiler tarafından sahiplenilmesi asıl absürt olan. Takibi yapılmış olabilir ihtiyaç halkın, kaynak halktan, siyasetçinin görevi zaten yerine getirilen, bu konuları fazlaca tartışma malzemesi yapmak işin suyunu çıkarmaktan başka bir şey değil.
Gelelim ikinci konuya…
Neredeyse Volkan Yılmaz'ın her geçmişe dönük eleştirisine CHP de eski ekiple yönetime devam etme argümanı ile karşılık veriyor. Anlık kurtarış evet ama tehlike devam ediyor ve yan etkileri fazla. Çünkü Yılmaz'ın yaklaşımına CHP'nin eleştirisi asıl muhalefet saflarında huzursuzluk (MHP ve AK Parti'de de var bir şeyler de...) ile iktidara yönelik kaymaya yol açıyor. Yani CHP'nin burada muhalefeti de kendisine faydasından çok iktidara puan kazandırıyor. Bir siyasetçi ya da parti hedefinde kimi en çok tutarsa muhaliflerini o tarafa yönlendirir. Hedefteki kişinin destekçileri duruşunu pekiştirir, gevşeyen safları sıklaştırır; bu hususu Volkan Yılmaz'ın da gündemine alması gerekiyor.
Vizyon hususu; “Bizim yaptıklarımızı sürdürüyorsunuz” diyen muhalefet bir yandan da “Vizyonsuzsunuz” diyor iktidara... Silivri'de iktidar el değiştirdi ilçenin konumu, özelliklerinde bir farklılığa gidilmediğine göre vizyon da temel değerler üzerine inşa edildiğinden bu açıdan nasıl bir farklılığa gidilmesi bekleniyor ki?! Olanlar; tarım, turizm, deniz, tarihsel doku, sanayi… Hangisinin üzerine iki yılda bir şey konulmadı? Ödenen borçlar, çözüme kavuşturulan kronik sorunlar, yaşadığımız olağanüstü koşullara hiç değinmiyorum çünkü yerel yönetimimiz de bunlar yokmuş gibi hareket etme kabiliyeti sergiledi Allah için… Bir şey değil de bin şey bekleme ısrarına geçmişte yapılanlara dair kara kaplı defterin açılması kaçınılmaz bir son olarak gündeme geliyor… Yılmaz da onu karıştırmak yerine Silivri'ye iki çivi daha fazla çakmaya harcasa enerjisini; en iyisini ve doğrusunu yapar… Fazla olunca gereksiz yerlere harcanması kaçınılmaz mı oluyor ne : )
Siyasi yöntem açısından çok değerli bir tespit değinmeden geçmeyeceğim; Ateş İlyas Başsoy, “Seveceksen Radikal Sev” kitabında 2009'da Kemal Kılıçdaroğlu'nun ‘yolsuzlukla mücadele' üzerine kurduğu seçim kampanyası ile İstanbul'da nasıl kaybettiğini, ‘Daha güzel Antalya mümkün' sloganı ile CHP'nin nasıl seçim kazandığını anlatıyor…
***
Sonuçta; Gerçi kim ne yaparsa, en çok kendine yapar! Görüyoruz, yaşıyoruz hayat boşluk kaldırmıyor ve kimse vazgeçilmez değil…
***
Eleştirmiş olmak için eleştirmenin bir faydası olmadığı gibi külliyen zararı söz konusu; azaltmak istediği şeyi çoğaltmak hususunda birebir… Aman dikkat…

YORUM YAP