“Kontrolsüz güç”

Almanya - Türkiye hazırlık maçı.
İki takım için Haziran ayında yapılacak Avrupa Futbol Şampiyonası için adı üzerinde, bir hazırlık mücadelesi.
Tribünler tıklım tıklım dolu.
Maçın Almanya'da olması nedeniyle ciddi sayıda Türk taraftarı tribünlerde yerini almış, sanırsınız maç İstanbul Olimpiyat stadında oynanıyor.
Maç başladı.
Aman Allah'ım.
Tribündeki taraftarlar ve sahadaki futbolcular zannedersiniz şampiyonanın final maçına çıkmışlar.
Nasıl bir hırs, nasıl bir motivasyon.
Diyeceksiniz ki bunda ne var?
Hazırlık maçı, sadece bir hazırlık maçı.
Tribünler öyle bir halde ki hayatlarını sürdürdükleri ülkenin takımını yuhalıyorlar, ıslıklıyorlar.
Yarın mesai de yan yana çalışacağı Alman arkadaşı ile birlikte maçı seyrederken yapıyor bunu.
Saha da deli gibi koşturan futbolcularımız.
Ekranda her pozisyonda dünya kupasını kaçıyormuşuz gibi stresli anlatımı olan bir spiker.
Ben maçı seyrederken gerginlikten ne izlediğimi anlamadım, o derece.
Hayır o an evde bir Alman olsa ‘Allah Allah…' diye dalma noktasındayım, düşünün.
“Kazandık maçı ya arkadaş” diyenleri duyuyorum.
Tabi ki kazanan her zaman haklıdır gibi görünür, ama bence hikaye tam da öyle değil.
Maçı izlerken gördüğüm o ki biz hırsımızı, stresi yönetemiyoruz.
Heyecanımızı olumlu kullanamıyoruz.
Yediğimiz gollere bir bakın, bir de attığımız gollere bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Kontrol etmek ve kontrollü olmak hayatın her aşamasında çok önemli.
Özellikle işimizi icra ederken.
Maçı lütfen tekrar izleyin, yıllardır toplum olarak bir türlü yapamadığımız bu durumu tribünde ve sahada net bir şekilde göreceksiniz.
Yeteneğimiz var, isteğimiz var, hırsımız var, heyecanımız var.
Tek eksik bunları kontrol edememek.
İşte o nedenle Fransa'yı yenip gittiğimiz Avrupa şampiyonasında sıfır çekebiliyoruz.
Montella'da heyecanlı bir hoca.
Aslında TFF yönetimi karakter olarak doğru bir ismi seçti, hem de yerli hocanın yaşatacağı iç kavgalardan sıyrıldı.
(Türk antrenör lobileri adamı götürür, akıllıca yabancı hocaya yöneldi yönetim)
Montella eğer İtalyanların oyun olgunluğunu, İtalyan işi oyun sakinliğini, sabırla beklemeyi takıma öğretebilir ise çok net söyleyebilirim önümüzdeki yaz şampiyonluk ülkemize gelebilir.
Yok eğer hoca bize uyar sahada sporcular, tribünde taraftarlar, bu haldur huldur, heyecanımızı kontrol edemediğimiz şekilde oynamaya devam edersek, yine kupa ihtimali var ancak yanında da sıfır çekme ihtimalini bulundurarak.
Umarım yolumuz kupa olur.