Sİlİvrİ'de yaşanan seçim mağlubiyeti örgüt içinde derin yaralar açtı. Ama bu yaralar örgütün kangrenli parçalarının tespit edilip, kesilip koparılması için güzel bir fırsatta yarattı. Şimdi bedel ödeme zamanı. Önce mağlubiyetin küçük suçluları bedel ödeyecek, sıra sonra daha büyüklerine, esas suçlulara gelecek. Seçim sürecinde CHP'nin adayını beğenmeyip alenen DSP'ye ve hatta hiç utanmadan Cumhur İttifakı'na çalışan üyelerin ihracı için CHP Silivri İlçe Yönetimi düğmeye bastı.
Bana sorarsanız bu son derece yerinde bir karar. Öncelikle şu mesele yanlış anlaşılmasın, bir partiden istifa edilip diğer parti lehine çalışmalar yapılabilir, bunda kötü bir şey yok. Seçimden önce CHP'den istifa edip, delikanlı gibi kendi istekleriyle parti ile bağlarını koparıp sonra DSP'ye geçen veya başka partiler lehine çalışmaya başlaya, siyasi kariyerlerini buna göre çizenlere sözüm yok, kendi tercihleridir. Ama “Vay efendim ben CHP'nin adayını beğenmedim, şimdi Selami'ye çalışayım eğer kazanırsa zaten o da CHP'ye geçer. Kazanamazsa da sağlık olsun. Ne olur ne olmaz, biz güçlü partimizde, Türkiye'nin en yüksek oylu ikinci partisinde kalalım yine. Ama üyesi bulunduğumuz partinin aleyhine çalışmaktan da çekinmeyelim” diyenler ihracı sonuna kadar hak etmiş demektir. Bir kurumun, örgütün, organizasyonun üyesi olmayı kabul ediyorsanız başta kabul etmeniz gereken bir takım kurallar vardır. Bu kuralların dışına çıkarsanız o organizasyon da sizi dışarı çıkartır. Süreç bu kadar nettir. Bunun gibi parti suçu teşkil eden durumları “Aman efendim vay ben gerçek CHP'liyim de bilmem ne” gibi abuk sabuk hiçbir dayanağı olmayan, hissiyata dayanan açıklamalarla izah etmeye çalışmayın. Vallahi de billahi de “Seçmenlerin soyadlarından hangi partiye oy verecekleri belli oluyor” diyen yeni nesil medyum Mevlüt Uysal kadar komik oluyorsunuz, onu da söyleyeyim.
Uzun lafın kısası CHP Silivri'de İBB'nin akıbetinin belli olmasının hemen ardından iç mücadeleler başlıyor, haberiniz olsun. Ekipler çarpışacak, bazı ekipler bazı ekipleri ne kadar OMO varsa, ne kadar Persin varsa ne kadar Tursil varsa hepsini Boğluca'ya döküp yıkayacaklar. Ama bu çarpışmaların ardından kazanan uzun vadede CHP olacak gibi görünüyor.
Yılmaz hızlı başladı…
Görevi teslim alır almaz halkın sempatisini kazanacak çalışmalar yapmaya başlayan yeni Belediye Başkanı Volkan Yılmaz bu istikrarı sürdürürse CHP'nin işi 5 sene sonra da çok kolay olmayacak gibi görünüyor.
CHP'de ölü toprağı…
Yeni dönemin ilk meclis toplantısında CHP belediye meclis gurubunun sanki meclise değil cenazeye gelmiş gibi bir hali vardı geçen gün. 10 yıllık iktidarın ardından muhalefet görevini üstlenmek kolay hazımsanacak bir şey değil, anlıyorum. Gurubun dinamiklerini incelediğimizde başlarında Özcan Işıklar olmadan ne yapacaklarını bilmiyormuş gibi bir halleri olduğunu görüyoruz. Olan bitene baktığımızda üzerlerinde hala yoğun bir Işıklar tesirinin olduğunu görmek gayet mümkün. Ama artık Özcan Işıklar'ın Silivri siyasetinin önemli bir figürü olmaktan çıktığını, seçimin üzerinden henüz çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen gazetelerde bile adının haftada iki kere ancak anıldığını anlamaları ve bu şartlar altında kendilerine yeni yollar çizmeleri gerektiği gerçeğini özümsemeleri gerekiyor. Kısacası gurup bir an önce kendini toparlamalı.
