FEVZİ ÇAKMAK YOK, AKŞEMSEDDİN HİÇ YOK

İç ve dış saldırılara, bütün çökertme ve darbe planlarına inat, dolu dolu bir Ramazan Bayramını daha geride bıraktık. Türk insanı hiçbir olumsuzluğun moralini bozamayacağını bir kere daha ispatladı. Dört günlük mola tam bir tatil fırsatı oldu. Memleketine gidenler, yurt dışına kaçanlar, tatil köylerine akın edenler tatlı bir yorgunlukla moral buldular. Eşimle ben geçmişin kirli üçgeninde kısa bir tur yapmayı tercih ettik. Ölmüşlerimizin ziyaretini Göynük'teki Akşemseddin Hz. Türbesiyle tamamladık.
Cihan padişahını yetiştiren, İstanbul'un manevi fatihi olarak tanınan Akşemseddin'i bildiğimi sanırdım. Ziyaret sırasında okuduklarım hayranlığımı daha da artırdı. Fetih sonrası müridi olmayı talep eden Fatih'i reddeden Akşemseddin; “Devlet işlerini aksatırsın, bunun vebalini ben de sen de taşıyamazsın.” der. İstanbul'u terk edip, Göynük'e yerleşir. Bugün pıtırak gibi ortaya çıkan şeyh ve mehdi çakmalarına ibret olması lazım. Ağlayan, beddua eden halife olma iddiasında olanlar vebalden korkmadığı gibi, devleti çökertmeyi görev kabul ediyorlar. Hayrettir ki mürit de buluyorlar. Onlara mürit dememek lazım, gerçek müritler rencide olmasın. Parayla uşaklık yapan köpeklere ne isim verileceğine siz karar verin.
Pazartesi günü Abant Gölü'nü turlayıp Bolu yoluna indik. Sakin trafikten yararlanıp, tünel açıldığından bu yana unuttuğumuz Bolu Dağı'nı bir görelim dedik. En yüksek noktaya ulaştığımızda tıkanan trafiğe hayret ettik. Kaza mı olmuş diye düşünürken, kısa süre sonra Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne dahil olduğumuzu anladık. Hiçbir hatasını açıklama mecburiyeti duymayan kasetle gelmiş genel başkan, bu gün de neye hizmet ettiğini bilmiyor. Belki de biliyor! Düğmesine basıldı, kurgulandı, yola salındı. “Ekmek için Ekmelettin” emrini itirazsız yerine getiren, casusluktan yargılanan için adalet istiyor. Mübarek bayram günü vatandaşa eziyet çektirip, hakaretleri kabullenenlerin çok ulvi amaçları olmalı.
Gösterilen olağanüstü çaba sonucu CHP yüzde yirminin altına düşürülmeye çalışılıyor gibi. PKK ve FETÖ oylarına talip olmak partinin bölünmesine yol açar. Bu konu CHP'ye gönül verenlerin sorunu. Bununla beraber iç savaş kışkırtıcılığı ve ülkenin bölünmesine sebebiyet vermek hepimizin derdi. Bu vebali Kılıçdaroğlu Edirne'ye kadar taşıyabilir mi? Niyeti bugün turkuaz olan boğaz rengini; karaya, Allah vermesin kırmızıya dönüştürmek mi? Böyle bir niyete fırsat vermemek lazım. “Zulüm 1453'de başladı” diyenler avuçlarını ovuşturarak zevkle bekliyorlar.
Ağaç diyerek, adalet diyerek Erdoğan düşmanlığından beslenenlerin ihanet çizgisine, sınırına dayanmalarını anlayamıyorum. Niyeti siyaset yapmak, memlekete hizmet etmek olanlar; her şeyden önce güven vermek zorunda. Yaptıkları ve yapmakta olduklarıyla yularının başkalarının elinde olduğu hissi verenler, saygı gösterilmeye layık olmayanlardır. Kahramanlıklarıyla ve yetiştirdiği devlet adamlarıyla övünmekte olan bir millet olmamızın yanında; her dönemde “Saadettin Köpek” lerimizin eksik olmadığını göz ardı etmeyelim.
Devlet adamının, adam olmasında en büyük rol yanında olanlara düşüyor. Mikrop lafını ilk kez telaffuz edip, mikroba mikrop diyebilen bir Akşemseddin olmasaydı; Sultan Mehmet olur, Fatih olmazdı. Cumhuriyet tarihimizin iki mareşalinden biri olan Fevzi Çakmak dağ gibi arkasında durmasaydı, Mustafa Kemal olur, Atatürk olmazdı. Zamana hükmedecek lider yetiştirmek elbette zor. Lidere yol gösterecek, destek olacak insanı yetiştirmek çok daha zor. Günümüzde bir Fatih, bir Atatürk çıkarmamız mümkün değil. Çünkü Fevzi Çakmak yok, Akşemseddin hiç yok maalesef…
Bugün FETÖ'nün siyasi uzantılarını yazacaktım, yazı çok uzayacak kesiyorum. En kısa zamanda, yıldönümünden önce yazmak zorundayım. Şimdilik affedin. Siz bu satırları okuduğunuzda Silivri Spor kongresi yapılmış, yeni yönetim iş başı yapmış olacak. Hayırlı olsun, Allah yar ve yardımcıları olsun. İleride bu konuyu da yazma niyetim var. Bugün Silivri benliğine sahip çıktı demekle yetineceğim.
Atatürk'süz, Fatih'siz kalmayın.
Çakmak'sız, Akşemseddin'siz hiç kalmayın.
Saadettin Köpek'siz kalın. Güzel günler sizinle olsun...