Ali Gülcü

Çaylarımızı Söyledik Oturuyoruz,

Çaylarımızı söyledik oturuyoruz, eli yüzü düzgün 12–13 yaşlarında iki çocuk girdi içeriye...
Biri kapının girişinde bekledi, daha cesur olan yanımıza yaklaştı;
“ 1 lira verebilir misiniz?”
Şaşırdık!
Cüneyt çocukların ikisine de bir lira verdi gönderdi...
Aradan on beş dakika ya geçti, ya geçmedi... Bu defa çocukların çıktığı kapıdan iki adam girdi içeriye...
“ Arkadaşın kardeşi kanser de yardım topluyoruz”
Cüneyt çıkarttı beş lira da bu gelenlere verdi...

Cüneyt’in dükkânından ayrıldım arabama doğru yürüyorum bu defa kucağında çocukla, taş çatlasa on yedi yaşında bir kadın çıktı önüme;
“ Ağabey be yemin ederim iki gündür kursağımızdan lokma geçmedi”
Bir, ayağında terlikler olan kadına bir, sümükleri akan yavrucağa baktım çıkarttım...

Kırmızı ışıkta durdum, yeşilin yanmasını bekliyorum elinde kâğıt mendillerle küçük kız çocuğu tıklattı arabanın camını, açtım...
Ondan da kâğıt mendil aldım...

Lokantada yemekteyiz... Yaşlı bir amca yaklaştı yanımıza... Memlekete gidecekmiş parası yokmuş!
Gidebilirse bir daha buralara gelmeyecekmiş!

Akşam işten eve geliyorum, yorgunum, bir el dokundu omzuma... Elimdeki çantayı bıraktım, gardımı aldım... Yirmili yaşlarda bir genç; “ Ağabey bir paket sigara alır mısın?”

Başka bir akşam halı sahaya gidiyorum köşe başında sakallı uzun boylu bir adam;
“ Kardeşşş, bir şişe köpek öldüren alsana dayına... Kırmızı olursun mümkünse!”

&&&

Yukarıda karaladıklarımdan bir sürü sonuç, tartışma konusu çıkartmak mümkün ama ben bir soru ile bitirmek istiyorum yazıyı;

Anneler, babalar, amcalar, teyzeler unuttunuz mu yahu; hani biz çalışkandık?

YORUM YAP