Ay’ın daha öğrenecek çok şeyi var

İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ay, daha Silivri’yi tanıyamadı. Attığı her adımda bunu gösteriyor. Ama öğrenecek, düşe kalka öğrenecek, gerekirse biz öğreteceğiz. Efendim Sayın İlçe Müdürümüz hala daha ilçemize uyum sağlayamadı. Anlamıyorum, sağlamak mı istemiyor, sağlayamıyor mu? Hizmet ettiği siyasi kanadı kırmaktan öyle korkuyor ki, bazı sivil toplum örgütlerini kovmaktan beter ediyor. Sonra da haddini aştığını söyleyebiliyor. Bu gibi trajikomik vakaları öğrenmek için, dairede de çalışmanıza gerek yok. Silivri’m küçücük zaten, bir ucunda ses çıksa karşıdan hemen duyuluyor. Bir iki saat içinde gelişmeleri öğrenmeyen kalmıyor.
Müdürümüz kendi başına çalıp oynayacağını sanıyor. Bizi yok sanıyor. Oysaki ki, Belediye Başkanımız Özcan Işıklar’ın dediği gibi, "Biz büyük bir aileyiz”. O kadar da her tarafa astık bu afişleri, her programda da söylüyoruz ama gelin görün ki İlçe Müdürümüz bunun farkına varamamış. Zannediyor ki düzenlenen programlar, hele bir de bunlar ilçe törenleri olunca, sadece onları yani eğitimcileri ilgilendiriyor, öyle formaliteden iş olsun diye yapılıyor...
Sayın İlçe Müdürümüz 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne iki programın aynı günde düzenleneceğini bilemedi ki! Nereden bilsin? Yönettiği dairede herkes birbirinden öyle kopuk ki, işler öyle sarpa sarmış, programları takip edecek kimse kalmamış. Allah aşkınıza iki şube müdürüyle yıllardır bu işler yürürken, dörtleyince bu kargaşayı nasıl yaratabildiniz? Bu da ayrı bir ma-rifet istiyor tabi! İlçe yöneticileri hep birden değişince dairenin de hafızası silinecek, oturtulmuş düzen bozulacak derken bunu kast etmiştim. Malum sendika temsilcisi kızmıştı. Gelin görün ki aynen yaşanıyor.
Neyse asıl konuya dönelim. Bir yandan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü İlçe Programı var. Ve genelde ilçemiz protokol üyeleri, siyasiler, sivil toplum örgüt temsilcileri bu özel çocuklarımızı yalnız bırakmıyor. Diğer yandan da bir aydır çalışmaları devam eden, büyük emekler verilen, büyük paralar harcanan, iki kurumumuzun el ele verdiği, eğitim derneğimizin de kendini gösterme fırsatı bulduğu, hele Opet gibi ciddi bir firmadan da destek alınmışken… eller köpüklendi ama yüzler neşeyle gülemedi. Çünkü "Köpüklü Eller Neşeli Yüzler” projesinin tanıtıldığı salon boş kaldı. Okul yöneticileri olmasaydı yaşayacağımız utancı düşünemiyorum bile. Opet firması o kadar özen gösterirken, bir gün öncesinden gelip salonu bile kontrol ederken, basın açıklamaları, o şu bu derken… bizimkiler sınıfta kaldı.
Belediye Başkan Yardımcımız Bora Balcıoğlu iki program arasında mekik dokumak zorunda kalırken, Belediye Başkanımız Özcan Işıklar ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Ahmet Ay engelliler günü programının sonuna denk gelerek salon kapısında kala kaldılar. Allah’tan İlçe Kaymakamımız Faruk Bekarlar şehir dışındaydı da bu rezaleti görmedi. Bu arada ciddi maddi destekte bulunan proje ortaklarından Silivri Belediyesi’ni temsil eden Balcıoğlu’na, kendisi uyarıda bulunduğu halde bir de, söz verilmemesi büyük bir ayıptı. Siyasi bir neden aramak istemiyorum. Umarım düşündüğüm gibi değildir, çünkü bu ciddi bir kriz yaratır.
Bir yandan engelli çocuklarımızın yanında olamazken, diğer yandan da hijyen projesine verilen emeklerin boşa gittiği, yeterli ve ilgili kitleye ulaşamadığı ve tanıtılamadığı düşüncesindeyim. Hele firmanın "Tarihe Saygı” proje çalışmalarını ilçemiz  kurum yöneticilerinin görmesini isterdim. İzleyememeleri onlar için büyük kayıp oldu.
Zaten bizim projede de Opet olmasaydı, Silivri Belediyesi de maddi destek vermeseydi, çalışma bir hiçti. Tanıtımını beceremedik, bari eğitimlerini düzgün verelim. Bu arada belirtmek isterim ki konunun takipçisi olacağım.
Bu yaşadıklarımızdan şöyle bir sonuç çıkıyor; siz istediğiniz kadar çırpının, ilçe müdürleriniz gereken önemi vermezlerse her şey boştur.
Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürüm Ahmet Ay, "Nasıl olsa bizim program, oradan oraya geçeriz” gibi bir şey mümkün değil, olmuyor, hiçbir zaman da olmadı. Biz büyük bir aileyiz, orası da ilçemizin tek engelliler okulu. Açılışından bu güne kadar o okulda herkesin emeği var. Özel çocuklarımızın yanında hep beraber olmak isteriz, oluruz da. Sadece sizin programınız değil, hepimizin programı. Sizi bilmem ama biz bunları önemsiyoruz. Keşke o güzelim projeyi de daha geniş bir kitleyle paylaşabilseydiniz. Çok yazık oldu. Yine de hiç bir şey için geç değil, eğitimleri ve uygulamayı en azından düzgün yapmayı başarırsak buna da şükür diyeceğiz.
Ve umarım bu başımızdan geçenlerin kritiğini oturup yaparsınız, ki bir sonrakilerinde sıfır hatayla başarılı olabilin, olabilelim.
Gördüğünüz gibi bilgiyi siz vermeseniz de yerine ve hedefine ulaşıyor. Memurlarınızı oraya buraya sürmeniz de fayda etmez. Boşuna ekibinize de baskı yapmayın, çünkü çalışmalarını olumsuz etkilerseniz, kendi verimliliğinizi de baltalarsınız.
Onlara da yazık günah. Hepsini se-verim, yıllardır birlikte çalışıyoruz. Onların da benim yüzümden sıkıntı yaşamalarını istemem. Beni engellemeye çalışırken, kendi dalınızı da kesmeyin. Çok üzülürüm!
Elbet bu günler de geçer, ama Sayın Müdürüm Silivri’yi bir an evvel dahi iyi tanırsanız, her şey kolaylaşır. Siz de biz de rahat nefes alırız.