Uğur Türkyılmaz

Arşivden çıkan fedakârlık

İstiklal savaşımız esnasında Sovyet Rus Hükümeti'nin Anadolu'da başlayan Milli Mücadele'ye yapmış olduğu yardımlara daha önceki yazılarımda değinmiştim. Sovyet Rus yardımları ekonomik ve askeri bakımdan Türk ordusunun ihtiyaçlarına bir nebze olsun fayda sağlamıştı. Bilindiği üzere Rus coğrafyasındaki olumsuz hava şartları buralarda yaşayan insanlara çok zor zamanlar geçirtmekteydi. 1921 yılı da bu zor zamanların en gerçekçi örneğinin yaşandığı bir yıl olmuştur. Rus halkı amansız kış şartlarının getirisi yüzünden büyük açlık çeker olmuştu.
Sovyet Rusya ile sıcak ilişkilerin kurulmuş olduğu bu dönemde Anadolu'daki Türk hükümeti de dönem itibarı ile kıtlık yaşamakta olan Rusya'ya kayıtsız kalmamıştır. Zahire depolarındaki tahılların %40'ını Rus halkına armağan olarak gönderilmesi için olağanüstü bir çaba sarf edilir. Yusuf Kemal gönderilen mahsul hakkında şöyle bir mektup göndermiştir.
“Yusuf Kemal TBMM'de alınan Sovyet Rusya'ya yiyecek yardımı hususundaki kararı Sovyet yetkiliye göndermiş olduğu kısa bir mektupla bildirmekte 8 Eylül 1921 tarihli ve 2874 sayılı mektup:
Sayın tam yetkili temsilci
Gaziantep yakınında bulunan ve daha önce bildirdiğim 30 ton mısırın yanı sıra, Hükümetim vergi toplamanın ardından Sovyet Rusya'ya yaklaşık 800 ton tahıl ve baklagillerden, Karadeniz'in çeşitli limanlarından Rusya'daki kıtlık kurbanlarına yardım etmeye karar verdiğini bildirmekten memnuniyet duyarım.
Sayın tam yetkili temsilci, en yüksek saygılarımı kabul edin…
Yusuf Kemal”

İki ülke arasındaki ilişki siyasi ve askeri manada devlet politikası olmaktan ziyade insanı yönü bakımından da oldukça değerlidir. Çok zor durumdaki Türkiye'nin kendine yetemiyor halde olmasına rağmen komşusuna yapmış olduğu bu yardım özel bir kutsiyet taşımaktadır. Hz. Peygamberin, “komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisinin bu noktada Müslüman Türk halkının nasıl yaşamına uyguladığının en canlı örneği yaşanmıştır.
Sovyet Rusya gönderilen mahsullerin ulaşması üzerine çekmiş olduğu telgrafta şunları ifade etmiştir;
“RSFSR' in Türkiye Büyük Millet Meclisi Temsilciği tarafından, TBMM Dış İşleri Komiserliğine Yusuf Kemal'e not: 18 Eylül 1921, M 957-a
Sayın Komiser,
2874 sayılı mektubunuzu aldığımı belirtmekten onur duyuyorum, içeriğini kendi Hükümetime bildirmekten tereddüt etmem. Hükümetimiz ve Rus halkı adına TBMM Hükümeti tarafından tahıl ve baklagiller ürünlerinin cömertçe hediye edilmesinden dolayı müteşekkirdir. Ülkemizde açlıktan mağdur olanlara yardım etmekten onur duyuyorum.
Sayın Komiser, kardeş Türklerden gelen bu yardımın Rus halkı tarafından çok takdir edileceğini ve hâlihazırda iki halkımız arasında mevcut olan dostluk ve kardeşlik bağlarının güçlenmesini sağlayacağını ve Türk halkına sempati duyacağından emin olabilirsiniz.
Sayın komiser, bu fırsat ile sizlere en yüksek saygılarımı sunarım.
(Natsarenus)”

Görüldüğü üzere Türk devletindeki sosyal, ekonomik ve askeri şartlar ne olursa olsun yardıma muhtaç olana el uzatmak her zaman ön sıralarda gelen bir hissiyat olmuştur. Bu durumun geçmişte böyle olduğunu kendim Rus arşiv belgeleri ile açıkça ortaya koymaktayım. Eminim ki bu yüksek insani vicdan bugün ve yarında yüce Türk milletinin sinesinde var olmaya devam edecektir.

YORUM YAP