Bunların içinde gazeteciler de var. Hatta genellersek, Silivri'deki gazetecilerin %90'ı bu kafada...
Birileri tarafından öğretilmiş, hiç bir şekilde süzgeçten geçirilmeden alınıp benimsenen "fikirler" ile hayatlarını idame ettirirler...
Hiç bir zaman durup düşünmezler, kendi görüşlerini ve tutumlarını gözden geçirmez, sorgulamazlar... (Bu nedenle zamanla düşüncelerinde farklılık gözükenleri de "döneklikle", "yalakalıkla" suçlarlar..)
Kendi düşünceleri "gerçekle" çatıştığı zaman "red" mekanizmaları devreye girer. Bu onları rahatlatır, kendi çarpık gerçeğine sığınır.
Örneğin dışarıda pırıl pırıl güneş varsa ve o da yağmur yağdığına bir kere karar vermişse, istediğiniz kadar pencereyi açıp gösterin, o gene "hayır efendim, hava yağmurlu" diyecektir.
Haberin devamı 14.07.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…
