Mustafa Saral’ın iş ve spor dünyasından sonra neden siyasete atıldığı en sık karşılaştığı soruymuş. Onunla ilgili benim en yoğun yüz yüze kaldığım konu da "Nasıl biri?” sualidir… Bu kadar zamandır hakkında yazıp, çizme hakkını kendimde görüp ancak bir iki ay önce ilk kez yüz yüze görüştüğüm biri. Siyaset sakat iş de bizimki hepten çetrefilli meslek! Adamın bugüne kadar yaptıklarına bakıyorsunuz eleştirecek çok fazla şey bulamıyorsunuz. Taktir edecekleriniz ile onun arasındaki mesafe de uzak ama yapacak bir şey yok. Saral çok kendini anlatmayı seven biri değil. Kendiliğinden anlasın anlayan istiyor. Haklı! Ben anlattıktan sonra beni anlayanı ne yapayım?! Anlatma zahmetini yaşatmadan anlayacaksın da sende bir numara olduğunu ben de bileyim : ) Bir de yaşadığımız çağa bakın! Kendimizi beş bin mecradan anlatıyoruz, sosyal medyası, üç boyutlu iletişim araçları yine anlaşmazlık, yine yanlış anlamalar : )
Az ve öz anlatıyor ya Saral bakalım doğru anlamış mıyız?
Bence ne diyor biliyor musunuz?
• Her an her şeyi yapabilirim.
• Dereyi görmeden paça sıvamam.
• ‘Ya olduğunuz gibi görünün, ya göründğünüz gibi olun’ kafamı bozmayın : )
• Gideceğim yeri de, buracağım noktayı da bilirim...
• ‘Vurdum’ mu, ‘öldürürüm’ : )
Engin Akın’ın gerçekleştirdiği söyleşiye en çok Adil Sirkecioğlu sevinecektir diye tahmin ediyorum… Saral bilmecesini tümden çözmeye henüz çare yok da, ipuçlarıyla yetinin şimdilik!
BÜROKRASİ VE SİYASET
Belediyelerde biliyorsunuz bir bürokratlar var bir de seçimle gelen meclis üyeleri… Bir de bunların arasında bitip, tükenmek bilmeyen bir üstünlük ‘savaşı’... Bürokratların siyasilere ‘biz hancı siz yolcu’ bakış açısından kaynaklanan belli bir huzursuzluğu da göz ardı etmeyelim... Halkın daha kolay ulaşıp, derdini anlattığı meclis üyeleridir. Ancak çözüm noktasında yetki bürokratlardadır. Silivri’de özellikle CHP’li meclis üyelerinin seçimlerden bu yana süregelen şikayeti bürokratlara iş yaptıramama, Başkan Işıklar’ın seçilmişleri bu kesime karşı savunmaması. Işıklar’ın, Kobani’ye CHP olarak ilettikleri yardımları Belediyeye teslim etme kararını aktarırken "Halkın seçtiği irade” tanımına işaret ederek diyorlar ki; "Silivri’de de halkın seçtiği irade biziz. Ama belediyenin amir ve müdürleri karşısında etkisiz elamanız Başkan Bey’in onlara verdiği önemi bize vermediğinden dolayı”…
Bana soracak olursanız bazı meclis üyelerinin kamu işleyişindeki hassasiyetlere, yasal mevzuata yabancı olmasından doğan ve bugüne kadar yaşanan çarpıklıklar bu rahatsız edici duruma yol açtı belli ölçüde. Yoksa tabi ki seçilmiş meclis üyelerinin görüşleri dikkati hak ediyor.
Sırf meclis üyesi istedi diye bir konu olacak diye bir şey olamaz tabi. Ama neden olamadığının izahının yapılması zorunlu.
Çok mu şifreli oldu ne?
Ama bence anlayan anladı : )
Not: Derdinizi döküp, aktarma işini sadece bana bırakınca böyle katakullili bir anlatım çıkıyor ortaya; kusura bakmayın. Sayın Işıklar, meclis üyeleriniz ilginiz ve alakanıza hasret kalmış, belli isimlere belki bilinen sebeplerden odakladığınız ilginizi sadece CHP’li değil bütün meclis üyeleri arasında paylaştıracak bir kaynaşma organizasyonunun vakti gelmiş : ) CHP’nin Grup sözcüsü kimdi yaaa?
BANAZILI VE ÜSTÜNDAĞA BULUŞMASI
AK Parti’de ilçe başkanlığı yarışı kızışıyor. Ateşi yazılarımla harladığım gerçeğiyle övünürüm ancak : ) Pazartesi akşamı Bayram Üstündağ ve Bulut Banazılı bir araya geldi. Eskiler, yenilere karşı ciddi bir mücadele var. Hakem maçın bittiğini ilan etmeden kazananı kesin olarak öğrenme ve ilan etme şansımız olmayacak anlaşılan. Banazılı’nın destekçileri ondan da çok çalışıyor. Hey Maşallah!
