Ahmet Yücegök

Kolay gelsin...

“Su değil çamur akıyor”
Gazetemin ilk sayfasından verilen, Yolçatı Mahallemizden bir haber bu.
Fotoğrafta çok net görünüyor.
Bildiğim kadarıyla.
Mahalleye yakın kum - çakıl ocaklarından geliyor.
İlk olmadığı için.
Kolayca böyle söyleyebiliyorum …
Kepçelerin doğadan çıkardığı kum ve çakıl yıkanmadan inşaatta kullanılamıyor. Yıkanmak zorunda…
İşte. Bu sap sarı su o …
Aslında. Suyun dereye salınmaması lazım.
Ama. Salınmış.
Dediğim gibi.
Bu mahallemizde, benzer olaylar bildim bilesi olur.
Oysa. Yolçatı Mahallemiz.
Geçmişte, Silivri'nin sebze ambarıydı.
Suyu bol. Toprağı verimli .
Her taraf yemyeşil bir köydü …
Eh. Su ve Toprak .
Sebze için daha ne istenir.
Yolçatı'yı ben öyle tanırım...
***
Tekrar konumuza dönelim !.
Evet. “Su yerine çamur akıyor” dedik.
De. Sorumlusu kim ?.
Yani. Bu kirlenmenin .
Bu zararın önüne kim geçecek ?.
İlk söyleyeceğim.
Yetkili olan ayni zamanda sorumludur...
Yani. “bu Kum-çakıl çıkarma iznini kim veriyorsa o sorumludur”
Haaa. Bu olay, kaza ise.
Başka. Tedbirsizlik ise. Yine başka.
Maden işletmelerinde olduğu gibi masraftan kaçıp bazı tedbirleri almamışlarsa o daha başka…
Kısaca. Maliyetini düşünüp göz boyamak için tedbir almışlarsa gereken yapılır, yapılmalı.
Ruhsat iptaline bile gidilebilir…
Gidilmeli de …
Peki. Bunu kim yapacak ?.
İşin çabukluğu açısından tekrar söylüyorum. Kim izin verdiyse .
Cezalandıracak makam da odur...
Yani, İBB yetkilileri.
Neden?. Bu bölgede açılan bu tür ruhsatları o veriyor da ondan…
Hadi. Kolay gelsin …

ÇOK ESKİ NUMARA BU
Köprü Demirlerine asılmış bir pankart.
Kim yazdırmış.
Kim asmış belli değil.
İsim yok. Makam yok.
Efendim. “Yeni Mahalle Sakinleri” imiş.
“bazı çalışmalarından dolayı İBB'ye teşekkür” ediyorlarmış.
Aslında.
Çok eskilerde kalan bayat bir numara bu. Kimin ne için astırdığı belli.
Yani. Algı operasyonu.
Boğluca Deresi üzerinde kapanan o köprü için yıllardır insanların ne çektiğini herkes biliyor.
Hepimiz biliyoruz.
Eee, bu kadar basit bir işi, yıllardır bitirmedikleri için kınanması gerekirken “teşekkür” edilecek …
Olacak iş mi ?.

BÖYLE CÖMERTLİK OLMAZ
“Belli yaşın üzerindekiler Silivri Otobüslerine parasız binecek”
Bu kararı sanırım İBB almış.
Büyük çoğunluğun bu kararı olumlu bulunduğundan eminim…
De. Şunu da biliyorum.
Bu karara karşı olan OTOBÜS sahipleri de çok.
Ben. Bir kaçı ile konuştum.
Onların. Anlattıklarından çıkardığım.
Haksız değiller.
İnsanlar senetlerini ödeyemez durumdalar.
“Takviye almasak otobüsümüz yürütemeyiz” diyorlar.
Ekliyorlar.
“Karar iyi de neden bedelini biz ödemeyelim” diyorlar.
Bence. Otobüs sahipleri haklı.
Birileri. Onların malı ile “cömertlik” yapıyor ...

NELER OLMADI Kİ...
Bu güne dek duyduğum ve gördüğüm bir ilk...
“Ben Anayasa Mahkemesinin kararını tanımıyorum ve uymuyorum” dedi, Cumhurbaşkanımız…
Kendisi Anayasaya göre seçilmiş…
Göreve başlamadan önce, yine o Anayasaya bağlı kalacağına yemin etmiş.
Düşünebiliyor musunuz ?.
“Anayasal bir kurum olan Anayasa Mahkemesinin kararını tanımıyorum ve uymuyorum” diyor…
“Can Dündar ve Erdem Gül'ü tekrar içeri tıkacağım mı” demek istiyor pek de anlamış değilim …
De. Şaşırmıyorum .
Yapar da …
Neler olmadı ki …
Çok taze. “kumpas” denilen “İzmir Casusluk Davası” yeni sonuçlandı…
***
Evet. “Anayasa Mahkemesinin kararına saygı duymuyorum, uymuyorum”
Dikkatinizi çekerim.
Bu sözler sabahçı kahvesinde geceleyen, iki kişinin sohbeti sırasında söylenen sözler değil, Cumhurbaşkanımızın ağzından çıkıyor...
Ne diyelim.
Başka söze gerek yok …

TAPU VE ECRİMİSİL
Bu iktidarın TAPU sorununu çözme derdi falan yok.
Olsa çözerdi. Hem de bir gecede.
Diyebilir miyiz ki.
(14) yıl olmuş iktidara geleli. Bu kadar basit bir sorunu (14) yıldır çözememiş.
Öyle dersek.
İnsanlar bize “iyi ama kim engel çıkardı, kim çözdürmedi” diye sormazlar mı?
Neyse. Her hafta bu köşeden yaptığım uyarıları dikkate almıyorlar.
Akıllarınca , muhatap almıyorlar.
Paşa gönülleri bilir ...
Ne diyeyim !

BİR DÜZELTME
“12 Eylül 2010'da yapılan Referandumda eğer yetmez ama evet , diyenler olmasaydı Can Dündar ve Erdem Gül tahliye olamazlardı.”
Bunu diyenlere karşı diyeceğim.
Doğru olan.
“Eğer AKP - Cemaat Flörtü devam etseydi tahliye olamazlardı”

GÜNE UYAN
Fıkra bu ya ;
Adı bende saklı ülkenin birinde adamın biri kafayı çekmiş:
- Ben hukuk falan tanımayan böyle devlet başkanının...
Yakınında biten polis yapışmış yakasına:
- Sen devlet başkanına küfrettin yürü karakola !
Adam bakar durum kötü, ayılır gibi olur :
- Yanlış anladın , ben o küfrü bizim devlet başkanına değil Hotanto devlet başkanına ettim...
Gayet tabii ki , Polis bu numarayı yutmaz ve lafı ağzına tıkar :
- Kes. Kes. Ben bunca yıllık polisim, hangi devlet başkanına küfredileceğini bilmez miyim?!
(/ 5/3/2016-Cumhuriyet/Ali Sirmen )

YORUM YAP