Ahmet Yücegök

Haydi oynamaya

Cuma günü okullar kapandı...
Böylece, Öğrenim yılı tamamlanmış oldu…
Önceki hafta…
"kepler havaya” dendi.
Bu hafta tüm okullar tatil…
Böylece…
2011 Yılında başlayan maraton bitti…
Ve… Karnesi iyi olana da kötü olana da tatil…
Ne var ki…Karnesi iyi olanlar sevinecek …
Kötü olanlar biraz üzülecek.
Olsun…
Dünyanın sonu değil ki?
Ayrıca…Uzmanların önerisi…
Karne, nasıl olursa olsun, tatilin keyfini çıkarmak lazımmış…

NE GECEYDİ AMA
03/06/2012 Silivri Belediyesi ve Eğitim-Sen'in birlikte düzenledikleri Nazım Hikmet Günleri…
Gece, geçen hafta sonu yapıldı…
Başlama saati 20.00 dendi ama az biraz sarktı..
Yer…
İskele Meydanı…
Hava açık…
Orkestra müthiş…
Ses düzeni harika …
Ve…
Yazın ilk açık hava konserlerinden sayılır…
Ve, sıcaklık, ilk defa (20) derece…
Program gece 23.00'a dek sürdü…
Program akışı içinde "Geceye Özgü” şiirler de okundu…
İnsana moral veren şiirler.
Ve…O inanılmaz kalabalık program bitene kadar meydandan ayrılmadı…

KÜRTAJ VE ULEMA
Benim gözümde Silivri en güzel ilçe. Dünyanın en güzel, en yaşanılır kenti.
Ama... Uzak bile olsa, Ankara da benim kentim…
"Orada olan bitenle de ilgilenmem lazım” diye düşünüyorum…
Gündem suni olsa bile…
Neyse… Gündem…
"Uludere”, "Kürt sorunu” idi sözde…
Birden…
"Kürtaj” gündemimize girdi…
Suni, muni ama girdi işte…
Sayın Başbakan "Yasaklansın” dedi…
Hatta…
Kürtaj olayı ile Uludere olayını eşleştirdi…
Ardından Diyanet İşleri Başkanı, Başbakanın sözlerini onayladı…
Anlaşılıyor ki…
Sayın Başbakan bu sözleri söylemeden önce "Ulemaya” sormuş…
Doğrusunu yapmış…
Yani… Kendisi, daha önce "Türban” konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bir kararına verdiği bir cevabın arkasında durmuş…
Evet… Sayın Başbakan gibi "Yasaklansın” diyen var…
"Efendim, beden benim, doğru kararı biz veririz, o kim oluyor, onlar kim oluyor” diyen var…
Ben de kendi, kendime "bana böyle bir soru gelse ne derim acaba” dedim…
Sonra… Yine kendi, kendime ( o konu kadınların görüş alanına giriyor. Eh, ben kadın değilim, Kadın Doktoru da değilim, ulema hiç değilim, o zaman, bana ne?” dedim.


GÜNE UYAN
"Bu günkü çamaşır, dünkü güneşle kurutulmaz.”
("9.Cumhurbaşkanı S.Demirel )


SİLİVRİ DÜNÜ VE BU GÜNÜ
Devam…

***
Yıl 1994.
1989'dan 1994'e gelene kadar tüm partiler üzerinde yasaklar kalkıyor. Bu arada, SHP'den Silivri Belediye Başkanı seçilen Selami Değirmenci SHP'den ayrılıyor, CHP'ye geçiyor. Ve, seçimler yaklaşıyor. Ve, SHP açık...
CHP'nin Türkiye genelinde oyu çok düşük…
İki parti ayrı, ayrı seçime giriyor…
Oylar bölünüyor ama diğer partilerin oyları da bölündüğü için CHP yine seçimin galibi…
Bu arada CHP ve SHP birleşmesi gündeme geliyor…
Uzun görüşmeler sonrası SHP kendini feshediyor CHP'ye katılıyor…
Yapılan Genel seçimlere CHP çatısı altında giriliyor ama beklenen oy alınamıyor…
Hatta, oylarda düşüş görülüyor...
Ankara, çalkantılı…
Koalisyon Hükümeti var. Bülent Ecevit Başbakan, 1999 Yerel Seçimler yakın, Abdullah Öcalan yakalanıyor…
Başbakan Bülent Ecevit, DSP yükselişte…
Seçimler oluyor…
DSP Genelde Birinci Parti…
CHP Baraj altı…
Ama… Yerelde …
Belediye Başkanlığı yine CHP'nin…
DSP üçüncü sırada…
Ülke çok şiddetli bir depremle sarsılıyor. Mal ve can kaybı tahmin edilebileceğin üstünde. Ardından büyük bir ekonomik kriz gündeme düşüyor…
Bu büyük ekonomik bunalıma çare olsun diye ABD'den Kemal Derviş çağırılıyor…
Ve, Kemal Derviş, Bakanlar üstü yetki-lerle donatılarak Hükümete sokuluyor…
Ekonomik krizi çözmek için alınan tedbirler vatandaşı canından bezdiriyor. Bankalar batıyor v.s…
Sokaklar hareketleniyor…
Derken, ortalıkta erken seçim lafları dolaşmaya başlıyor…
Ve, nihayet, Koalisyon ortakları Kasım 2002'ye erken seçim kararı alıyor…
Seçim sonuçları…
Barajı aşıp Meclise girebilen AKP ve CHP…
Hükümet ortakları da dahil, diğer tüm partiler baraj altı…
Yerelde; üç dönem CHP'den Belediye Başkanı seçilmiş Selami Değirmenci'nin partisi ile yolları ayrılıyor…
Ve, 2004 Yerel Seçimlerine geliyoruz…
Üç dönem Belediye Başkanlığı yapan ve CHP ile yolları ayrılan Selami Değirmenci, Genç Parti'nin Belediye Başkan adayı olarak seçime giriyor…
CHP'nin adayı Yılmaz Kandemir…
AKP'nin adayı Hüseyin Turan…
Ve…
Seçim sonuçlanıyor…
Birinci Parti AKP (%34)
İkinci Parti CHP (%30)
Üçüncü Parti Genç Parti (% 20)
Geri kalan ( ) oy, diğer partilere dağılıyor…
Bu sonuca göre, Silivri, 12 Eylül'den sonra siyasi faaliyetlerin serbest olduğu 1984 yılında yapılan, yerel seçimlerinden başlayan CHP kökenli iktidarla yolunu ayırmış oluyordu…
Ve, AKP İktidarının ilk işi…
Kendi yandaşlarına yer açılsın diye, var olan Belediye çalışanlarının ezici çoğunluğunun, ya işine son vermek ya da başka yerlere sürmek oldu…
Bir de, 50 Yıldır yapılmakta olan "Yoğurt” Festivalini, Erzurum'dan at getirilerek ilk defa yapılıyormuş gibi yutturmaya kalkmak…
Ardından, o güne kadar görülmemiş bir şey olan Silivri'nin Çarşısına, Ramazan Çadırı kurmak…
Ve, Silivri'nin kimliği ile bağdaşmayan benzer bir çok şey…
Ve, ve, ve…
Başta "KİPA” olayı olmak üzere, yasa dışı akçeli işler…
Nihayet…
Yıl 2009…
Yerel seçimler yapılıyor…
Silivri İnsanı sanki (5) Yıllık AKP iktidarına zor dayanmış gibi CHP'yi destekliyor, CHP büyük farkla seçimin galibi…

VAN MÜNİT
Adam, etrafındakilere kendini "Peygamberim” diye pazarlamaya kalkmış …
Onlar da:
"Peki öyleyse, Musa Peygamber Asası ile Kızıldeniz'i yarıp karşıya geçmiş sen de ona benzer bir maharetini göster bakalım da inanalım” demişler.
Adam:
"Tamam, şu karşıdaki ağacı görüyor musunuz, ben şimdi ona "gel” diyeceğim gelecek” demiş.
"Peki” demişler.
Ve, adam, ağaca üç defa "gel” demiş, ama ağaç gelmemiş…
Tekrarlamış yine ağacın kımıldadığı yok…
Adam bu defa, Uhrevi bir ifade ile ağır, ağır ağaca doğru yürümeye başlamış…
Bu defa yanındakiler "Ne oldu?” diyerek merakla sormuşlar…
Adam:
"Ben ahir zaman Peygamberiyim mütevazi olmak zorundayım, benim yanıma gelmeyenlerin ben yanına giderim,benim de mucizem bu” demiş.
(Ahmet Tan -8/6/2012 Cumhuriyet)

KISA-KISA…
•Türkiye (36) OECD üyesi arasında yaşam kalitesinde en kötü ülke çıkmış. Meksika bizden az iyi, Şili, Brezilya ve Rusya ilk beşteymiş.

YORUM YAP