Ahmet Yücegök

Geçen Bir Yıl



29 Mart 2009 Yerel Seçimleri …
Yani,tam bir yıl önce bugün, saat 17.00’de sandıklar açılıncaya kadar herkes. Tüm adaylar… Heyecan içindeydi. Seçimin en güzel tarafı bu işte…
O gün… Arabalar seçmeni nezaketle evinde alıp, oyunu kullandıktan sonra ayni nezaketle tekrar evine götürüyor. Bir oyun önemini bilindiğinden, Partilerin bir gün önceden bu organizasyonu yapıyor.
Keza, diğer organizasyonlar da öyle…
Sandık görevlileri saat kaçta görevleri başında olacak… Sandık müşahitleri, verilen talimatları uygularken ilk çağrı yapacağı kişiyle nerede buluşacak. Parti ilçe merkezlerinde kimler bekleyecek. Sandıklar açılana kadar görevlilerin yiyecek, içecekleri kimler temin edecek. Akşam, sandıklar açıldığında resmi görevlilerin davranışlarını Parti Görevlilerine kimler rapor edecek… Sayım bittikten sonra tutanak tutulacak. Taraflarca imzalanmış olan o tutanağın imza karşılığı kimlere teslim edilecek hepsi bellidir. Hoş zaten bunu yapmayan, yapamayan partinin işi zor. Son dakika golü ile mağlup olabilir.
Uzatmayayım… Seçim yapıldı … Silivri’de ipi CHP göğüsledi… Tamı, tamına bir yıl oldu.
Ve, kazanıldığında, biliniyordu ki, Belediyenin kapısına haciz kamyonu dayanmıştı seçime bir hafta kala... Alacaklının biri Silivri İcra Memurluğundan aldığı yetki ile Silivri Belediyesinin Klimalarını sökecekmiş… Ayni kişi daha sonra da defalarca ayni şeyi yapmıştı. Artık, saklamak gizlemek gerekmez… Herkes biliyordu durumu.
Söylenmeliydi... İlk meclis toplantısında gündeme getirilmeliydi. Hoş değil ama adım atılmalıydı. Nitekim atıldı da…
“Bu bir yılki bütçe de yatırımlara para ayıramadık. O nedenle bu yıl yatırım yok” dendi…
Evet… Para yoktu…Ve, tam (7) tane Belde kapatılmıştı… Onlardan kalan borçlarda vardı ayrıca... Ayrıca,bu şu demekti “Silivri, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi sınırları içinde en çok Beldesi olan İlçe” idi…
Kapatılan bu beldelerin neyi var, neyi yok teslim alınacaktı… Ayni zamanda, kapatılan belediyelerin vermiş olduğu hizmetlerde aksama olmayacaktı. Hizmetlerin aksamaması çok önemliydi… Bunu yapabilmek için de, buralar son hızla YAPILANDIRILMALIYDI… Öyle de oldu…
Bir taraftan bu işler yapılıyor…
Diğer taraftan Silivri Belediyesinin Merkezini de düzenlemek gerekiyordu. Kapanan Belde Belediyelerinden gelen personelin durumu ayrı bir sorundu. Orada amir gibi olan burada memur olma durumu vardı. Özel kalem müdürleri vardı. Makam arabaları vardı. Makam şoförleri vardı. Bunların tamamı Silivri merkeze geliyordu. Özetle, personel fazlalığı vardı. İlk olarak sözleşmeleri dolan bazılarının sözleşmeleri uzatılamadı.
Bu arada… Akaryakıt borcu birikmiş, ödenmemiş. Adam haklı olarak “artık veremem” diyor. Araçlara mazot koyulamıyordu….
Yetkililerin “Şu kadar alacağım var. Hiç merak etme, tahsil eder etmez öderim. Sen mazot vermeye devam et” demeleri de para etmiyor. Bu arada, banka hesaplarına bloke koyuluyor... Bankaya yatırılan paralar tedbir koyanın hesabına gidiyordu. Belediyenin bünyesinde arsa, tarla gibi gayrimenkullerin satışı akla geldi. Meclisin ilk toplantısında bu konu gündeme getirildi. Karar meclisten geçti ama AKP karara itiraz etti. İdare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yürütmeyi durdurma kararı kaldırılsa bile, bir sürü işlem yeni baştan yapılması gerekiyordu. Mesele zamandı… Neyse, tekrar satışa sunuldu. Bu defa da, ihaleye gireceklere “Sakın almayın, tekrar iptal ettireceğiz” diye söylenti yaydılar. Bu da, satışları etkiledi. Arsaların çok azı satılabildi. Sonuç, biraz satışlardan, bir miktar banka kredisi, biraz alacakların tahsili ve emlak vergileri hareket edilmesini sağladı. Parça buçuk düzenlemeler yapılabildi. Sahilde ve Beldelerde… Bu arada tarihin en büyük su baskınına maruz kaldı Silivri… O yaraların sarılması da epey zaman aldı…
Bu arada doğru dürüst tanıtımı yapılamayan ama yüzlerce insana hizmet verilen bir yer Engelliler Koordinasyon merkezi hizmete açıldı…
Gıda Bankacılığı… Hemen, hemen bitmek üzere sosyal tarafı  çok güçlü olan bir faaliyeti olacak çalışma tamamlandığında… Bu sistem de, kişi belirlenen rakam kadar elindeki kartla ihtiyacı olanı kendi kartı ile çekecekmiş. O kartların yüklenmesi tamamlanmak üzereymiş.
Bir çok üniversite ile yapılan görüşmelerden bazıları sonuçlandı. Bazıları da, sonuçlanmak üzere…
Keza Ortaköy Mahallesi’ne öğrenci yurdu …
Sırada… Kültür evi var…
Çanta Mahallemizde harabe haline gelmiş düğün salonu “yap işlet devret” modeli ile tamamlanıyor.   
Bir taraftan da… Silivri’ de var olan tarihi eserleri ortaya çıkarma ve tanıtım faaliyetleri…
Ve… Fevzi Çakmak Caddesi’nin düzenlenmesi ihalesi yapıldı.
Silivri’de inşaatın hızlanması için 1/1000’lik plan çalışmalarının tamamlanması gerekiyor. Şimdi, o çalışmaları yapılıyor. Paranın olmadığı bir yılda irili ufaklı daha bir çok çalışma var tabi…
Ama… İnanıyorum ki, bundan sonra ki çalışmalar GÖZLE GÖRÜLÜR şeyler olacak. Planlar tamamlanıyor. Mutfakta hazırlıklar bitirilmiş durumda. Demem, hazırlıklar tamam…
Gözlemim… Ve, kanaatim…
Yerel iktidarı zorlayan, hatta bunaltan Silivri’de issizlikti… Büyük çoğunluğu genç olan binlerce işsiz insan Belediyenin kapısındaydı. O, sorunla uğraşacak bir birim oluşturulmuş olmasına rağmen inanılmaz bir baskı vardı…
İyi haftalar…  

BU HAFTA SİLİVRİ İÇİN YAPILANLAR
Bu hafta ORMAN HAFTASI imiş…
O nedenle çam ağaçları diktik. Gayet tabi ki yetmez. Gözle görebildiğimiz boş, çorak gördüğümüz her tarafı ağaçlandırmamız lazım.
Ağaç dikmeye giderken aklıma geldi. Şimdi ki Belediye Binasının olduğu yerde yine böyle bir gün sebebiyle ÇAM fidanı dikmiştik.Tıpkı bu günkü gibi ama, sanırım 60’lı yılların başı… O günden bu güne büyüdüler tabi. Bir kısmı kesilmiş, tahrip edileni de vardı. Başından söylediğim gibi bir kısmı da “bu günkü  Belediye Binası” yapılırken sökülmüş. Atılmıştı...
Organizasyonu yapan Silivri Belediyesi Halkla İlişkiler birimi…

GENELDE /GEÇEN HAFTA
Televizyonları, ne zaman ve hangi kanalı açsanız… Anayasa değişiklik paketi. Varsa yoksa, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay’ın bu memlekete yapmış olduğu kötülükler. Başbakanımız, ara sıra öfkesini kontrol edemeyip ağza alınmayacak şeyler söylüyor. Eh ne de olsa Kasımpaşalı... Yani, Başbakanımız Hukukçu değil. İmam Hatip kökenliymiş… Hukuk adamı diye bildiklerimiz onun tam tersini söylüyor. Bu memlekete kaybettirmek bir yana çok şey kazandırdıklarını söylüyorlar…Ve, o Hukuk adamlarının dedikleri “Bir başbakan dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyecek şekilde, bu saydığım hukuk kurumlarına saldırmaz. Çünkü, bilirler ki o hukuk yarın kendisine de lazım olacak.”
Her şey bir yana… Daha geçen gün… Kendisini eleştiren Köşe Yazarlarından dolayı gazete patronlarını “onları gazetesinde niye çalıştırıyor” diye fırçaladı sivil ve demokratça…
Daha geçen yıl… Anayasa Mahkemesince “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğuna karar verilmiş. Kapatılmaktan kıl payı kurtulmuş. Para cezasıyla kurtulmuş bir parti.
Ve, bu parti sivilmiş, demokratmış…
Sırf Askerlere saldırıyor diye bazı kendini yazar diye, Liberal diye yutturmaya çalışan kafalarca geliştirilen bir söylem… Bu kafaların, yapmak istedikleri bu Anayasa değişiklikleri Demokrasinin standardını yükseltecekmiş.
Tek başına iktidardalar. Hem de (8) yıldır. Bu kadar ahmak zannediyor insanları.
2002 Yılında iktidara geldiklerinde “bu Ülkenin dış borcu” Cumhuriyetin kurulduğu günden bunların iktidara geldikleri güne kadar ne ise bu gün iki katına çıkmış.
Ki, o Cumhuriyetin kuruluşundan 2002 yılına kadar, yapılmış Fabrika, Banka, Liman, Köprü v.s. bir sürü eser var. Onlar ise iki katına çıkardıkları o borca karşılık yaptıkları kaşık yok. Ve, iktidara geldiklerinden bu güne ne var, ne yok sattılar.
Yolsuzluk söylentileri sıradan vakalar artık…
Şimdi sıra da YARGI var…
Neden yargı? Yolsuzlukların üzerine anca onunla gidilecekte ondan …
Ve… Bu, Anayasa değişikliği paketi gerçek gündemi perdeliyor.
Evet… Tıpkı İlhan Kesici’nin dediği gibi “Çöküşü gizliyorlar”.

GÜNE UYAN
“Şehir, halkın hep birlikte yalnız kaldığı ortamdır.”
(Procvhnow)

HAFTA İÇİ
ÜZÜLDÜĞÜMÜZ ŞEYLER
Silivri Ziraat Odası Başkanı Rıdvan Gümüşoğlu Perşembe günü Hakkın Rahmetine kavuştu.
Gazetemiz “Silivri’nin bir çınarı devrildi” başlığı ile verdi… Gerçekten büyük bir çınardı, Silivri çarşısındaki üçlü çınarlar gibi…
Ailesine, yakınlarına sabır dilerken, Sevenlerin başı sağ olsun…

HAFTA İÇİ GÜZEL ŞEYLER
Genel de hepimizde olan bir eksiklik…
Güzel günleri hatırlamamak… Anma, yad etme gibi şeyleri aklımıza pek gelmez nedense…
25 Mart benim doğum günüm…
İlhan Uygun köşesine almasa, mesajlar gelmese, kendi doğum günümü hatırlamayacağım .
Hatırlayan herkese teşekkür… Ve, gayet tabi ki, hatırlamayanlara da kızmadım.

YORUM YAP