Sevginar Sali

Ders almayı bilmeyene; hezimet bile çok!

Seçmen senede iki kereye geçip, iki ayda bir sandığa gidip mesajını veriyor ama gelin görün ki okuyan yok, gören yok, gereğini yapan yok! E sonuç böyle oyunca iletişim bozuluyor, bağlar zayıflıyor; birileri kendini vazgeçilmez sanmaya başlamışken, yerine başkalarının geldiği gerçeğiyle yüzleşiyor!
31 Mart'ta söylediğini İstanbul seçmeni, yeni duyulmaması tehlikesi karşısında bu kez daha güçlü bir sesle haykırdı adeta. Değil Saraçhane, Ankara'ya kadar gitmiştir ses artık!
İletişim çağında dumanla haberleşme ısrarı yüzünden, partinin, makamı itibarıyla ülkenin en önemli ikinci adamını yaktı AK Parti!
Sadece Binali Yıldırım olsaydı ‘yanan' yine bir parça tahammül edilirdi. Ekonomi, demokrasi, genel iktidar, seçime güven vs tutuştu cayır cayır gözümüzün önünde yandı gitti… Siyaset ve ekonominin yangınları da saman alevi gibi, çabuk tutuşuyor, hızlı yanıyor! Gidenin yerine yenisini koymak, silbaştan emek istiyor!
Demokrasi açısında bir tebessüm ettik her ne kadar onun da burnumuzdan gelmesi endişesinden sıyrılamasak da… Ama ekonomi mengenesi can sıktıkça sıkıyor!
Uzun sürelere yayılan yıkımların, kısa sürede önüne geçilmesini beklemek fazla iyimserlik ve süreci yönetmesi bekleyenler açısından haksızlık. Ancak büyük bir aciliyet ve zorunluluk!
Ankara'da AK Parti, İBB'de CHP, Silivri'de MHP siyasi dağılımı kimleri endişeye sevk ederse etsin; aksine beni rahatlatıyor. Güç dengelerinin denetim, kontrol sibopları olmaksızın sağlıklı işleyeceğine inanmıyorum; işleyemez zaten. Kimse sırtını parti ya başka kimseler yaslamasın, halk ile el ele versin öyle çalışsın ki yarın öbür gün ‘Buraya kadarmış' denildiğinde canı sıkılmasın, yanmasın!
Meseleyi daha da özele indirgersek; o kadar az insan Volkan Yılmaz'a sırf İBB ve Genel İktidar ilişkiler nedeniyle oy vermiştir ki üzerinde durmaya değmez. Ama MHP ve AK Parti'nin adayı Yılmaz'a şahsından dolayı destek veren çok da CHP, HDP, DP, SP, İYİ Partililer vs bulabilirsiniz…
İstanbul seçiminin tekrarındaki yararı görüyor musunuz? Ekrem İmamoğlu'na kendini daha iyi anlatma imkânı sundu. ‘İlçeler de bu süreçte yenilenseydi Volkan Yılmaz seçilemezdi' diyenlere katılamıyorum, daha yüksek bir oyla seçilirdi; tıpkı İmamoğlu gibi farkı açardı. Tabi tekrar olmadığından bunlar artık iddia düzeyinde kalmaya mahkûm değerlendirmeler.
Demek istediğim şu; seçmen adaya bakıyor ve kim ne derse desin, etkilenme düzeyi çok minimum olarak kendi hisleri ile kararını veriyor. Partilerin etkisi aday belirlemede var ama seçilmek başka bir boyut.
Ekrem İmamoğlu'nun seçildiği İBB seçiminde, belirtilmesi gereken başka temel bir özellik de; doğru düzgün baktığınızda zarar eden yok! Kurtulan bir Binali Yıldırım'dan söz edebiliriz. İmamoğlu'nun üzerine salınan bakanlar, vekiller ve Cumhurbaşkanı, AK Parti kaybetti ama halk kazandı, kamu yararı kârda… En önemlisi de AK Partililer halkın nazarında itibar kaybettiler...
Silivri'de vatandaş ihtiyaçları durumunda çalacak daha çok yetkili kapı kazandı. Siyasilerin hizmet yarışı için siyasi zemin şahane bir ortam fırsatı yakaladı.
Güzel bir söz var hani; “Tanrı size istediğiniz değil, sizi siz yapmak için ihtiyacınız olan insanları gönderir” diye gerçekten öyle olduğuna çok inanmaya ihtiyacımız olan zamanlar bazıları için… Tıpkı her şerde bir hayır, her hayırda bir şek oluşu gibi…
Ondan, bundan, şundan; Halk ne dediyse, milletin iradesi ne şekilde tecelli ettiyse o olacak… Bunun Başka yolu, yordamı yok, olmamalı da!

  1. ufuk guler ufuk guler

    Cok haklisiniz hanimefendi.31mart seciminde ozcan isiklar baskanliginda yuzde 43 alan chp silivri tekrarlanan ve ozcan isiklarin aday olmadigi secimde yuzde 63 ye cikmistir.Halk arasinda tabani olmayan ve sevilmeyen ozcan bey lutfen silivriye pranga olmasin.Tekrarlanan secimin en buyuk magluplarindan biriside kendisidir.

YORUM YAP