Ali Gülcü

Çok konuşanlar ve çok susanlar

Yeni yılda yeni başlangıçlar hakkımı tükettiğim için bu yıl ve bundan sonraki yıllarda, başlamama kararı aldım.
İçimde bir yerlerde kıpırdanan kurtçuklar yok değil.
Kitap raflarının hobi bölümlerine takılır oldum, bilinçsizce!
Izgara ve deniz ürünlerinden meze öğrenesim var. İşin açığı yakınlarda bir yerlerde kurs olsa giderim sanki, keyifli çok gülen çok anlatan bir gurubun içine düşmem şart, kursun kapısından içeriye gireceksin, dünya, olup biten ne varsa dışarıda kalacak.
Ahtapot, karides, kalamar olacak hayatın,onu diyorum
O soğanları tak tak tak incecik doğramıyorlar mı, içim gidiyor.
Yok yok, spora kesinlikle başlamam, daha önce defalarca denedim, tüm hevesliler gibi yıllık ücreti peşin verdim, kaç kere, çok zarardayım bu işten. Hem bu spor salonu işi kadınlarla ilgili biraz, orta yaş bunalımı say, karın kasların bakla olsa ne olacak, cukka sağlamsa sıkıntı yok, tanınmış bir çok çifti de örnek olarak gösterebilirim buradan da, ne gerek var? Hala sığ sohbetlerde; " o kadının o adamın yanında ne işi var, anlamıyorum" diyenler oluyor, yaş kırkı geçmiş daha anlamadıysan bu yaştan sonra zor anlarsın be şekerim de diyemiyor insan.
Dememek lazım.
Susmak lazım.
Çok diyen, çok bilen, egosu dağ, çok cahil var ortalıkta!
Belki çok değil yirmi yıl sonra insanlar ikiye ayrılacak;
Çok konuşanlar ve çok susanlar...
Belki çoktan ayrıldılar, benim haberim yok.
Hangisinden olacağız acep?
Geçenlerde okudun mu diye sorduğumda okumadığı bir kitabı yarım saat anlattı adam, gözümün içine baka baka, aşk kitabı oldu sana casus romanı, iyi mi?
Ölçü bu mu?
Değil elbet de, okumadığı bir kitabı saniyesinde senaryolaştıran adam fırsatı bulduğunda neler yapmaz arkadaş?
Var örnekleri...
Bu yıl, daha çok deniz, daha çok balık, daha çok orman, daha çok kitap...
Kafamdaki tam olarak bu.
Bakalım... Mutlu Yıllar.

YORUM YAP