Ali Gülcü

Badman

Tanıştığın her insandan yeni bir şey öğreniyorsun. İyi ya da kötü!

Maske taktım bugün.

Kapüşonum da olunca görünmez gibi hissettim kendimi. Kadir'i gördüm, çocukluk arkadaşım.

Marketlerden birinin pos makinesi çalışmıyormuş tamire gelmiş.

Nasılsın Kadir, kolay gelsin, dedim.

“İyiyim ağabey siz nasılsınız” diye cevap verdi.

Tanımadı.

Chris Cleave'nin kaleme aldığı Küçük Arı isminde bir kitap, o kitapta da Charlie adında dört beş yaşlarında bir karakter var. Sürekli Badman kostümü ile geziyor.

Charlie gibiyiz diye geçirdim içimden, kocaman pembe domatesler vardı onlardan aldım.

Hepimiz Badman kostümü ile geziyoruz, güvende hissettiğimizden değil alışkanlıktan.

Artık dünya eskisi gibi olmayacak!

2001'de uçakların ikiz kulelere saplanışını Çorlu'da bir kahvehanede izlemiştim. O sigara kokan dört duvar arasında nefes alıp veren kim varsa susmuş, televizyonun sesi sonuna kadar açılmıştı.

Okey oynayan adamlardan biri rahatsız olmuş kıstırmıştı televizyonun sesini.

Ne olur ne olmaz diye arabanın deposunu doldurmuştum.

O vakit de “dünya eskisi gibi olmayacak” denmişti.

Olanları biliyorsunuz.

Yirmi yıl sonra nasıl hatırlayacağız bugünleri acaba?

Ne değişir bu hengâme bitince?

Bizim gibi sıradan insanların hayatında ne değişir demek istiyorum.

Bankalara borç ödemeye devam ederiz, ödeyebiliyorsak.

Akaryakıta, doğalgaza yine zam gelir.

Yaz gelince bir hafta turistik yerlere tatile gideriz, gidebiliyorsak.

İşten geldikten sonra televizyon izleriz.

Ayda bir iki defa dışarıda yemek yeriz, ağzımızın tadı varsa, sohbet de güzelse bir iki parlatırız.

Bekarlar evlenmek ister. Çocuğu olmayan çocuk, ah bir arabamız olsa evin önünde. Ah bir evimiz olsa nohut oda bakla sofa.

Akşamları canımızı uyumak istemez, sabahları da kalkmak.

Sahi ne yapıyorduk evde kalmaya başlamadan önce?

Hayatımız kâğıt üzerinde buna yakın şeyler değil miydi?

Nasıl diyor bazı hassas yürekler? (!) 

“Suçlu hepimiziz!”

Doğru!

İşe gidip gelirken ben eritmişim buzulları! Çok özür diliyorum sabahları radyo dinliyorum diye olmuş.

İklim değişikliğinin sebebi bizim Hüseyin!  Git sen durduk yere kaynananı küstür. Ah etmiş kadın!

İki Trakyalı evde rakı yapmaya çalışırken oranları ayarlayamamışlar, bir patlama, tak corona virüsü! Yarasa marasa hikâye, laboratuvar işi! Ben de başkasının yalancısıyım birinin dedesi eczacıymış! Hani millet hasta olacak da dedesinin eczanesinden ilaç alacak…

Dedikleri gibi; hepimizi suçluyuz!

Hal böyle olunca sorumlu hissettik kendimizi!

Ertan, Bülent, ben kafa kafaya verdik, aşıyı ha ürettik, ha üretiyoruz!

Doğa intikam alacaksa bizden alacak tabi.

Bu hengâme bitince dünya eskisi gibi olur mu bilmiyorum ama dünyanın başına ne gelirse gelsin sorumlusu yine biz oluruz!

Neden acaba?

Ve Badman kostümünü çıkardı, uyudu…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUM YAP