Adil Sirkecioğlu

19 Mayıs 1919 Samsun, 19 Mayıs 2010 Tunceli


Atatürk 91 yıl önce işgal altındaki vatanı kurtarmak için Bandırma vapuruyla Samsun’a çıkmıştı. Ülkesini düşmanlardan temizleyip, muasır medeniyetler seviyesine ulaştırma yolunda gerekli adımları attıktan sonra, ülke yönetiminde Bandırma’dan daha sağlam bir gemiye ihtiyaç duydu. Özenle inşa edilen gemiye CHP ismi verildi. O gemi bugün Tunceli limanına yanaşmak üzere yelken açtı.
Geminin son kaptanı Baykal, çoraplarını giyerken yakalandığından Vahdettin bile olamadı. O görevi Önder Sav üstlendi. Geminin yola çıkması için verdiği talimatla gelecek çizgisini Vahdettinleştirdi. Belli bir kesim kahraman kabul edip alkışlayacak. Diğer bir kesim hain görüp lanetlemeye ve kötülemeye devam edecek. Sav’ın direktifi doğrultusunda 77 il başkanı “ Kılıçdaroğlu Paşamın emrindeyiz” selamı çaktı. 4 il başkanı geçici şaşkınlık içindeler.
‘İnadına Baykal’ sloganları cılız kaldı. Baykal’ın kerhen ister gözüktüğü tek isim üzerindeki uzlaşma, MKYK’na rağmen kısa sürede sağlandı. Göbeğini kaşıyan adam esprisi, çoraplarını giyen adamdan özür bekliyoruz geyiğine dönüştü.
Tek adayla gidilecek kurultayda, Kılıçdaroğlu’nun oy birliğiyle seçileceğine şüphe yok. Belki üç – beş oy boş çıkabilir. İstifa ettiği gün “ Bırakma bizi Baykal ” diye ağlayan vekillerin bile, Baykal’a oy kullanma şansları kalmadı. Kılıçdaroğlu’nun seçildikten sonra izleyeceği rota çok önemli. CHP gemisini fırtınalardan kurtarıp, güvenli limanlara yanaştırabilmesi kaptanlık kariyerini etkileyecek. Baykal’ı Cumhurbaşkanı olarak görmek isteriz sözü gönül almaya yönelikse mesele yok. Aksi halde yanlış rota!
Toplumdaki ve CHP’deki Baykal bıkkınlığı nedeniyle kolaylıkla seçilecek Kılıçdaroğlu’nu, zor günler seçildikten sonra bekliyor. İlk sınavı referandum. Hayır propagandası, hele de bunu Baykal’la yapacak olması büyük sıkıntı verecektir. Baykal’ın kızıp, küsmesi belki rahatlık verir. Demirel’den esinlenerek kendine “Bir bilen ” süsü verecek olan Baykal, CHP’ye zarar vermeye devam eder. Tıpkı Demirel gibi…
Yüzde kırk oy hedefleyen Kılıçdaroğlu’nun, hedefine ulaşmadaki en büyük engelleri Baykal kuralları. Türban konusunda inisiyatif alabilecek cesareti gösterebilirse iktidar hayal olmaktan çıkar. Laiklik adına türbanla uğraşan CHP; özgürlük, inanç ve saygı adına bu konuda rahatlama sağlar ise tüm engelleri yıkmış olur. Basit konularla uğraşılıyor suçlamasıyla, basitliklerle gün geçirmenin CHP’ye de faydası olmadı ülkeye de. Baykal’ın izinden gidecek Kılıçdaroğlu daha çok bıçak sırtında olacak, daha çok sorgulanacaktır. Cem evlerine gösterilecek hassasiyet kadar, türbana olan yaklaşım birlikte dengelenirse tam bir toplumsal barışa adım atılmış olur.
Atatürk’ün Samsun’dan başlattığı insan ve vatan sevgisini; Tunceli’ye, Hakkâri’ye, Kars’a, Edirne’ye ulaştırabilecek bir Kılıçdaroğlu’nun ayaklarını öpmeye hazırım. Aksi halde ‘CHP gemisini Tunceli’de karaya oturttu’ diyeceklerin başında geleceğim.
CHP’nin kurucusu Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet etmişti. CHP bugüne kadar kendini gençlere emanet edemedi. Bundan sonra gençlere güven duyulacak mı, ya da güvenilecek gençler yetiştirilebilecek mi hep beraber yaşayacak ve göreceğiz.
Bandırma’sız, CHP’siz, Tunceli’siz, türbansız kalmayın.

YORUM YAP