Sevginar Sali

“Yedi düşen sekiz kalkar”

Dün nedense şöyle bir Moğol atasözleri bilgimi genişletesim geldi : )
“Arkasından yüz köpek havlatmayan kurt, kurt sayılmaz”a aşinasınızdır…
Bir de şunları okuyun;
• “Küçük bir yavruyu asla küçümsemeyin, çünkü ileride bir kaplan olabilir.”
• “İki dost arasına bir kez güvensizlik girerse, birine ya sürgün ya da ölüm düşer.”
Bora Balcıoğlu'nu tanıdığını düşünenler bana hak verecektir… Öyle sakin, sessiz, nezaketi elinden bırakmayan haline bakınca kolundan tutup istediğiniz yere sizinle gelir gibi geliyor… Silivri'ye geldiğimden bu yana tanışırız 18 sene olmuş ama bir insana karşıdan bakmak onu tanıdığınızı söylemek için çok iddialı olur bir kez daha emin oldum. Bir Türk atasözünden yardım alalım burada da; “Bir insanı tanımak istiyorsan onunla ‘yola' çık…” Ortak bir yolumuz olmadı ama Balcıoğlu ile son 10 yılı birlikte yürüyen onu nasıl tanıyamadı ona hayret ettim. Hiç uzun uzadıya, karşılıklı konuşmamışız yaptıklarını, hedeflerini, düşüncelerini… Bence Balcıoğlu da kendi kendine bu değerlendirmeyi yapmadı. Ama geldiği noktada siyaseten kendi adına verebileceği en doğru kararı, en gidilecek yolu çizdiği hususunda yanılmamışım. Bir insanın hissettiklerini ve aklından geçenleri ne kadar kendinizi onun yerine koyarsanız koyun tam olarak kavramanız mümkün değil. Ama önemli ipuçlarını yakalarsınız.
Bora Balcıoğlu'nun belediye başkan aday adaylığı parlaması kendi meziyetlerinden çok yardımcılığını üstlendiği başkanın başarısızlıkları üzerine inşa edilmiş bir süreç. Balcıoğlu kendi özellikleriyle bugün geldiği konuma (Işıklar'ın güçlü alternatif seçeneği) yetişemezdi… Sıkça başvurduğum “Bir insanın kendi kendine yaptığını ordu gelse yapamaz” yaklaşımıyla çeliştiğimin farkındayım ama siz de şunu düşünün istisnalar kaideyi bozmaz.
Balcıoğlu, düşündüğünden, hesap edebildiğinden çok daha fazla borçlu Işıklar'a : )
Ve koşullar her ne kadar müsaade etmese de ısrarcıyım; biraz daha yerel yönetim ve siyaseten pişmesinde fayda olurdu onun adına. Daha hazırlıklı çıkardı yola, şimdi kervanı yolda düzeltecek!
Alternatifsiz demekten dilimizde tüy biten Işıklar, alternatifini kendi elleriyle, özene bezene yetiştirmiş meğerse : ) Eseriyle övünsün mü, üzülsün mü diye bana sorarsanız; ilk şıkkı yazarım, her şeye rağmen…
Balcıoğlu'nun “Aday benim, talip olduğum görevi layığı ile yapabilirim” özgüvenini ile sergilediği cesareti takdir etmekle birlikte, karşılığı hususunda yerine getirmesi gereken daha çok şey olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
CHP'ye, parti içi rekabete, demokrasiye yakışan, katkı sunan tavrı dolayısıyla Balcıoğlu'nu tebrik etmek lazım.
Balcıoğlu'nun ciddi bir özgüven ve cesaret sınavı verdiği noktada Işıklar da olgunluk testinden başarıyla geçti bence.
İnsan kendini görmek için neden aynayı kullanıyor şimdi daha iyi anladım. Dış görünüşümüzü ortaya çıkartan aynaların görmemize izin vermediği kişilik ve davranışların yansımasını da zaman içinde bizlere yaşamda belli konumlarda alternatif olarak çıkan insanlar gösteriyor. Onları görmezden gelmek, küçümsemek, kötülemek yerine yakından, titizlikle, aklımızı tümüyle devreye sokarak, duygularımızı hassas bir teraziyle tarta tarta incelememiz gerek.
Her şey olması gerektiği gibi… Ve hayatınıza her şey ve herkes size çok önemli şeyler anlatmak üzere giriyor… Bunun farkında olarak yaşamak size değer katıyor, görmezden gelmek bedeller ödemenize sebep oluyor…
“Yedi düşen sekiz kalkar” da eksik kalmasın Moğul atasözü darağacınızda : )
Bora Balcıoğlu yolunuz açık olsun!

YORUM YAP