Hilal Mağunacı

Sınavlar öğrenmeyi tamamlayıcıdır!

Öğrenciler eğitim hayatlarının başından beri sınav ve değerlendirmelerle sınanır. Bu sınav ve değerlendirmelerin öğrenmeyi tamamlayıcı bir özelliği olmasına rağmen toplum tarafından yüklenen abartılı anlamlar, öğrencilerin, sınavların asıl amacını (öğrenileni değerlendirme) gözden kaçırıp bizzat kişiliğinin değerlendirildiğini düşünmesine sebep olabilir. Bu düşünme biçimi de sınav kaygısının kapılarını aralar.
DÜŞÜNME BİÇİMLERİ...
Sınavlar, “Bu sınavı kazanamazsam hayatım biter.” şeklinde algılanır. Çoğu zaman ailelerin bilinçsiz davranış ve beklentileri öğrencilerin sınavlara bakışını olumsuz yönde etkiler. Çevrenin ve ailenin mükemmeliyetçi/yüksek beklentileri öğrencileri kendi özdeğerinin buna bağlı olduğu korkusuyla baş başa bırakır. Yani öğrenci “Başarısız olursam sevilmeye layık değilim.” gibi inançlar geliştirir. Yüksek beklenti yüksek kaygıyı beraberinde getirir.
KAYGININ KÖKENİ
Elbette ki bu inançlar sadece sınava yüklenen anlamlar sonucunda gelişmez, daha öncesi vardır. Her toplumda baskınlığı farklı olan çocuk yetiştirme alışkanlıkları yani ebeveyn tutumları bu konuda en belirleyici etkenlerden biridir. Her birey hem kalıtsal hem de davranışsal olarak en çok anne-babasından etkilenir. Dolayısıyla kaygı kökenini çocukluk yaşantılarından alır.
BİRBİRİNE ZIT İKİ YAKLAŞIM
Geleneksel (otoriter) yapıda, ailenin görüşleri ve buna uyum beklentisi ön plana çıkar. Çocuğun uyum sağlamaya ve beklenti karşılamaya çalışması zamanla kaygıya dönüşür. Dolayısıyla ilerleyen yaşta sınav döneminde yetersizlik ve değersizlik hisleriyle başarısız olacağına dair inançlar geliştirmiş bir şekilde sınav kaygısı yaşar.
Demokratik aile tipinde yetişen öğrencilere kendileri hakkında karar verme hakkıyla birlikte cesaret gösterme fırsatı verilir. Öğrenciler kendilerine inançlı bir şekilde sorumluluk alarak, ne istediğini bilerek emin adımlarla ilerler. Sınav sürecinde aşırı kaygı yaşamadan daha dikkatli çalışabilir, planlamalarını daha kontrollü yapabilir, sınav anında zihinlerindeki olumsuz düşüncelerle boğuşmadan sorulara odaklanabilirler. Bu sayede hedeflerine ulaşmaları kolaylaşmaktadır.
ANAHTAR, SORUMLULUK VERİP GÜVENMEK
Sınav dönemlerinde öğrencilerle ilgilenmek, onları desteklemek önemlidir. Ancak nasıl bir desteğe ihtiyaçları olduğu konusunda iyi gözlem yapıp onlara güvenmek ve sorumluluğu ona bırakmak esas noktadır. Bununla birlikte ihtiyaç duyduğunda destek olmak için yanında olunacağını bilmesini sağlamamız ona güven ve gerekli duygusal motivasyonu sağlayacaktır.
Elbette her ebeveyn çocuğu için en iyisini ister. Ancak dikkat edilmesi gereken en önemli nokta beklentilerimizin gerçekçi olmasıdır. Her öğrencinin potansiyelinin farklı olduğunu kabul ederek kıyaslamadan, kendi fikirlerimizi, ilgi ve yeteneklerimizi dayatmadan onun biricikliğine saygı göstermek, sonuca değil sürece odaklanmak yaşanabilecek kaygıların önüne geçmemizi sağlayabilir.

 

YORUM YAP