Ahmet Yücegök

Silivri'de Yaşamak

Geçen Pazar günü İstanbul’a değişik hastane-lerde yatan yakınlarımı ziyarete gittim, giderken, ağaçlar henüz yapraklanmamış ama her tarafı yeşermiş olduğunu gördük…
Her tarafta…
Piknikçileri de gördük…
Dönüşte…
Herkes şehir dışındadır, düşüncesiyle , Zeytinburnu sahil yolunu kullanalım istedik. Oradan dönelim istedik…
Aman Allah’ım !.
O ne öyle...
Etraf toz duman…
Her taraf araç…
Hiçbir zaman "şükür” lafımın kullanmadım, hiçbir zaman "şükür” demedim zorda kalmayınca. Ama, bu gün dedim…
Silivri’de yaşadığım için …
Bu manzaraları görmediğim için …
Şükrettim…
Yol kenarında, o güzelim düzenlemeleri bu halde görünce, her hangi bir insan olarak, üzülmemek elde değil…
Duman, dumana mangal yapanlar mı dersiniz…
Evinden getirdikleri yapakları yaymışlar çırpanlar mı dersiniz…
Koca göbekleriyle …
O güzelim çiçeklerin üstünde top koşturanlar mı, dersiniz…
Ve…
Biliyorum ki…
O yapakları çırparken kılların, yanında ki mangala veya yemek tabağına gitmemesine imkan yok. Gidecek…
Yani…
Büyük bir ihtimalle sonunda kavgaya hazır bir manzara …
Araçları…
Yolun hem sağını,hem solunu kapatmış durumda…
Ortada tek şerit kalmış… O da …
Piknik yerine giriş çıkış yapan araçlar nedeniyle kullanılacak gibi değil...
O nedenle de …
Kilometrelerce kuyruklar oluşmuş…
Ayrıca…
Her tarafta…
Çöp dağları ...
Poşetler havada uçuşuyor…
Ve.. İnanır mısınız ?.
Henüz ağaçlar yeşermemiş …
İyi haftalar…

ALTYAPISIZ İŞLER
Tamamen kapanalı (4) Yılı geçti…
Bu ikinci seçim olacak …
Ama, hala Beldeler açıkmış gibi….
Alışamadık…
Şimdi de…
(13) orman köyü Mahalle oldu…
Bakalım... Kaç yılda alışacağız…
***
Geçen hafta…
O yeni mahallelerin birinden "Komşum evinin yanındaki ahırda hayvan besliyor, kokusundan rahatsız oluyorum. Belediye gerekeni yapsın.” diye Silivri Belediyesi Zabıta Müdürlüğüne şikayet gelmiş…
Şikayet eden haklı tabi…
Silivri Belediyesi de şikayetin gereğini yapacak…
Yapmak zorunda… Yoksa…
Devreye başka kurumlar girer…
İyi de… Düşünün…
Burası dün köydü…
Şimdi… Mahalle oldu…
Burada yaşayan insanlar …
Ne yapacak ?.
Neyle geçinecekler ?.
Demem… Bunlar…
Yanlış işler…
Altyapısı olmadan yapılan işler bunlar…

1 MAYIS 2013
Anlatan çok olmuştur. Mutlaka okumuşsunudur biliyorum…
Yine de biraz bahsedeyim istiyorum bu yılın 1 Mayıs kutlamalarından …
***
Neydi o öyle…
Taksim’i yasak etmişlerdi biliyorum ama İstanbul’un tüm cadde ve sokaklarını yasak ettiklerinden haberim yoktu. Hatta, insanları evlerine hapsettiler diyebilirim…
O kadar çok gaz bombası attılar ki, insanlar ekmek almaya bakkala gidemediler… Pencerelerini açamadılar…
Ve, ilk defa duyuyorum Adalardan dahil deniz ulaşımının yasaklandığını…
Bu zulmün adı nedir diye baktığımda da aklıma, Pinoşe, Hitler, Musolini, Salazar gibileri aklıma geliyor…
Dediğim gibi, sıkıyönetimler gördük,darbeleri iliklerimize kadar yaşadık ama bunların her birinde karşımızda askerler vardı.O nedenle "faşizm” denince aklımızda askerlerin yönetimiymiş gibi bir algı oluşmuştu. Oysa, Hitler de seçimle gelmişti…
***
Geçmişte 12 Eylül darbesini yaşadık, ondan önce sıkı yönetimler altında 1 Mayıs kutlamalarına katıldık. Yasakların en acımasının yaşadık ama ne yalan söyleyeyim bu kadarını ilk görüyorum. İleri Demokrasi dedikleri böyle bir şeymiş demek ki…
Efendim, başka yerde kutlasalardı…
Lafa bak …
Bu laf, Mevlana, Konya’da değil de başka yerde anılsın gibi bir şey …
O vali ki…
O valiye artık Devletin Valisi demek içimden gelmiyor. Zaten İstanbul’a da yakışmıyor.Keza, Emniyet Müdürü de öyle…
En önemlisi de…
Bu yüzyılda…
Böyle bir iktidar…
Bu ülkeye hiç yakışmıyor…
Yazık…

GÜNÜMÜZDE SİLİVRİ
Silivri Belediyesi, Silivri insanının hayatını kolaylaştırmak için çabalıyor…
"Silivri’de Yaşamak Güzeldir.” diyor…
Markalaşma çabasında…
O nedenle …
Cümlenin içini doldurmak istiyor...
***
Biliyoruz ki…
Belediye siyasi bir yer…
Ve…
Silivri, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi sınırları içinde …
Her iki Belediyenin görev alanları belli, yetkisi belli
Ortak yanları…
Her ikisi de seçimle geliyor…
Yani…
Her ikisine de verilen oylar ayni değerde…
***
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi bir çok hizmeti bünyesinde toplamış. Silivri ile arasında mesafe (70) Kilometre. İki yıldır devam eden Boğluca deresi çalışmasını yürütüyor. Yıkım bile tamamlanmış değil.Her taraf toz duman. Trafik öyle…
Yetmiyor …
Şimdi de, dere üzerinde köprüleri onaracakmış. Kimisini trafiğe kapamış. Trafik alt,üst olmuş. İnsanlar gergin. Kime kızacağını da bilmiyor. Zaman, zaman meydana gelen öfke patlamasından Silivri Belediyesi de nasibini alıyor…
Henüz E- 5 üzerinde çalışması yapılan köprü bitmemişken, diğer köprülerin neden kapatıldığını anlamak mümkün değil. Çalışmalar hakkında İlçe Belediyesini de bilgilendirmeyince , yardımını ve desteğini alamıyor. Dolayısıyla, "Silivri’de Yaşamak Güzel” olmaktan çıkıyor. Hele de yazın…
***
E- 5 Karayolu Silivri’yi ikiye bölüyor…
O nedenle…
Bir sürü üst geçit var…
Geçen hafta…
Bu üst geçitlerin bazılarına Silivri Belediyesi "şurada çay içebilirsiniz " burada balık yiyebilirsiniz” gibi da-vetlerin bulunduğu afişler asmış…
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi zabıtaları ayni günün gece yarısı afişleri tarumar ediyor "burası benim alanım” diyerek…
***
Daha öncesinde de…
Silivri Belediye Başkanlığı , Silivri halkı sıkıntı çekmesin diye, İş Bankası yanında kendi arazisi üzerinde bulunan binasını geçici olarak İSKİ’ye vermişti, çıkarıncaya kadar göbeği çatladı…
Çıktı diye…
"oh” dedi…
İmalata başlayacak …
Bu defa başka bir engelleme…
***
Eh…
Seçim sathı mahalline de girdik…
Anlaşılıyor ki…
Artık böyle yol alınacak……

BİLGİ SAHİBİ OLMADAN
Silivrispor Kulübümüz geçen yıl 3. lige çıktı. Yıl içinde iyi bir performans sergileyemedi. Veya, işler iyi gitmedi diyelim. Ve, zor da küme düşmekten kurtuldu…
Sporla pek ilgim olduğunu söyleyemem. Hele de futbol konusunda iki çift laf edemem. Dağarcığım boştur. Buna rağmen Silivrispor’un bütün karşılaşmalarını takip ederim…
Ayrıca, Silivri Belediyesi’nin kulübe epeyce bir desteğinin olduğunu biliyorum. Ve, Silivrispor kulübümüzün başarılı olmasını, cani gönülden diliyorum…
Bunlar tamam…
Da…
Geçtiğimiz hafta konuyla ilgili yazılarını zevkle okuduğum bir yerel basın mensubu arkadaşımın yazısını okuyorum. Ki, bu arkadaşım geçmişte, Silivrispor yönetiminde de yer almış olabilir, yazısında "Terminalin Gelirlerini Silivrispor’dan alın” diyor. Veya o mealde …
Bir defa….
Bahsedilen Vergiler afaki ...
İkincisi …
Terminal gelirlerini alın diyor …
Yani…
Geliri reddediyor…
Peki… Kim alacak ?. Veya…
Sen kimden yanasın ?.
Silivri Spordan mı , yoksa…
Kısaca …
Arkadaşımız …
"tam bilgi sahibi olmadan ahkam kesmiş”

HAYIRLI TESKERELER
Asker uğurlaması…
Belki… Ülkemize özgü…
Kimi dualarla…
Kimi… Şarkılarla…
Kimi… Türkülerle …
Kimi… Davul,zurnayla yapıldı …
Yapılıyor… Öyle anlaşılıyor ki…
Yapılacak da …
Pazar günü yapılanı da …
Tekrarıydı…
Eh… Ne diyelim…
Güle , güle gitsinler …
Güle,güle gelsinler…

HIDIRELLEZ
Her yıl (5) Mayısı (6) Mayısa bağlayan gece Hıdırellez olarak kutlanır…
5 Mayıs akşam ezanı ile gül dalına paralar asılır veya paralar gül dibine gömülür. Ki, o yıl bolluk ve bereket olsun diye…
Ayni günün akşamı …
Ateş yakılır…
Dilekler dilenir.
Ve…
Ateş üzerinden atlanır…
Ertesi gün, gül dalına asılan veya gül dibine gömülen paralar (6) Mayıs sabahı erkenden toplanır. İkinde zamanı Hıdırellez biter ama eğlenceler hava kararıncaya kadar sürer…
Eskiden…
Baharın yeşiliyle beraber olduğu için herkes bu günü iple çekerdi…
Güzel günlerdi…

İSTER İNAN / İSTER İNANMA
Bekir Coşkun , 4 Mayıs 2013 Cumartesi günü Cumhuriyet Gazetesinin ONUNCU KÖY köşesinde:
Yayık…
Başlıklı köşe yazısında …
"Milli içkimiz ayrandır” deyince birisi Başbakan’a yayık hediye etti…
İyi ki ineği getirmedi…
Yalakalık genlerimizde…
Demiş…
UNUTMADAN
"Tapusuz köyler” meselesi…
Artık Mahalle olsa da…
Fark etmez… Adı öyleydi…
Ne oldu ?. İktidar partisinin Silivri yetkili ve sorumlularına soruyorum …
Yani… Tapu meseleleri …
Ne aşamada…
***
Muhtar dostlarım !.
Sizlerde sorun …
Hani hallediliyordu …
"Ne oldu ?” deyin…
Lütfen…

YORUM YAP