Ahmet Yücegök

MUHTARLARA DUYURUM

Silivri'de sokak
isimleri konusu neden bu kadar uzadı ?.

Evet…

Ben de sıkıldım …

Hep ayni şeyi
tekrarlamaktan sıkıldım…

O zaman …

Bırakalım da böylemi kalsın…

Gayet tabii ki o da
olmaz…

Çünkü…

Biliyorum ki…

Bazı hallerde ,bazı
isimler o kente değer katar ,hatta bazıları
kentin önüne bile geçer…

Ayrıca…

Sokak Cadde ve
Mahalle isimlerini, o yerin hafızasıdır diyenlerdenim…

O nedenle…

Aylar önce Silivri
Muhtarlar Derneğini ziyaret etmiştik. Orada , muhtarların tümü , yeni çakılan sokak ve cadde tabelalarından şikayet
gelmişti.Hem de ne şikayet…

Sonra…

Bizler de, gerekeni
söylemiş. Muhtarların sıkıntılarını anladığımızı , onların bu konuda yapacakları
girişimleri destekleyeceğiz,demişsiz…

Geçen hafta…

Muhtarlar Derneğinin , Derneğe bağlı muhtarların taleplerini İ.B.B.'ye ilettiklerini duydum.Ve,
hemen İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin İsim Komisyonunun kapısını çaldım…

Sekreterden, yazılı taleplerini gösteren tüm dosya fotokopisini istedim ve aldım.O akşam
Silivri'ye döndüm .Silivri'de tekrar gözden geçirdim.İnceledim…

Dosyanın içinde, belli
ayıklamalar yaparak (62) adet mükerrer olmayan isim listesi gördüm.Sekretere
sordum "O liste mükerrer olmayanlar " dedi.Aslında, muhtarların verdiği
listelerde daha fazla mükerrer olmayan
vardı ama olsun , bu güne madem bunlar yetişmiş bunlar meclisten
geçsin,diğerleri sonraki aya kalır " dedim.
Bu arada ,odada bulunan çalışmayı yürüten şirketin elemanı "Şirketin zamanı az bitirilmesi
lazım " dedi…Gelişme çok güzeldi…

Olurunu almadığımız
bir tek Komisyon Başkanı kalmıştı eh o da artık hayır diyemez,gibi geldi, nihayet "sona geldik " dedim kendi,kendime...

Saat geç olmuştu, dosyanın
fotokopileri ile birlikte Silivri'ye geldim…

Yazımın , başında
söylemiştim…

Daha önce AKP İlçe
Başkanı Metin Karakaş'la konuşmuştuk.Sözüm ona Muhtarların getireceği listelere tamam demiştik.Bu dosyadakiler de
onlardı…

Neyse…

İkinci günü sabahı " oldu umuduyla " komisyona tekrar uğradım…

Baktım , komisyon
başkanı da gelmiş…

”Oh , tamam oldu”
dedim…

Ama o ne ?.
Başkan " hayır , bu
ay olmaz bir daha ki aya " diyor…

”Etme, eyleme başkan ne
oldu , biz Silivri'de Belediye Meclisinde gurubu bulunan iki siyasi partiyiz.Oradaki
ilçe Başkanınız Metin Beyi arayın , bu konuda aramızda sorun yok " dedim...Ayrıca
, " Muhtarların bu taleplerine destek
vereceğimizi söyledik,söz verdik ,anlaştık " dedim…

Ama , nafile…

Başkan , eveleme geveleme faslından sonra , oyalamak için , başka illerden,başka örnekler vermeye başladı.
Anladım ki , Komisyon başkanı zat "ilçe başkanı tamam demeden olmaz " diyemiyor.Eh,burası
siyasi bir kurum ,reddetmek olmuyor.Oyalıyordu…

Israrıma karşılık "ıh " diyor başka bir şey demiyordu…

İçerde soğuk bir hava esti.Komisyonun başka üyeleri de orada .;çersi
sıkıcı bir hal aldı…Cep telefonumla Metin Karakaş'ı aradım.İlk olarak "neredesin,
İstanbul'da mısın ?.dedim.Hayır,Silivri'deyim ,Bakan gelecek onu bekliyorum
",dedi. Ben de "şu an İsim Komisyonunun odasındayım,
komisyon başkanı da burada , Muhtarlar Derneğinin talepleri komisyona
gelmiş , bizim komisyon üyelerine ben tamam dedim, ama Komisyon Başkanınız bu ay olmaz,
diyor.Bir daha ki aya bırakmak istiyor ” dedim…

Zannettim ki " ver o komisyon başkanını bana " diyecek ve ardından " biz iki parti anlaştık, mutabıkız
" diyecek …

Ama o ne?

O da , tıpkı, komisyon başkanı gibi , konuşuyor " önümüzdeki aya
bırakalım " diyordu…

Anladım ki , bir gün
önce komisyonda ki görüşmemden sonra Komisyon Başkanı Metin Karakaş'ı aramış…

Demem…

Olay , onun bilgisi
dahilindeymiş...


***

İki defadır…

Ayni komisyona …

" bir sokağa , bir mahalleye isim verirken bu köylerin görüşü alınmalı,yoksa kıyamet
kopar.Muhtarlarda zor durumda.Hele,hele bazı isimler orada oturan insanlara
hakaret gibi geliyor.İşi daha fazla zorlamayalım.” Diyorum …

Ama galiba nafile…

Allah aşkına …

Bu siyaset mi ?.

Böyle bir şey mi siyaset ?.


***

Muhtarlara duyurulur…

BASIN TOPLANTILARI

Silivri gibi ilçelerde, bilhassa İktidar ve Ana muhalefet
partilerinin ilçe yöneticileri ,
alışılagelmiş basın toplantılarını bir
haftadan fazla geciktirsin. Hemen yer
altı gazetesi devreye girer. Ayni ile bağlıyız ama Beyoğlu İlçesinde durum
böyle değildir. Çok yakın bir zaman önce AKP
Silivri ilçe Başkanı Metin
Karakaş birkaç hafta ortadan kayboldu.Hemen dedikodular başlamıştı.Oysa olağandışı hiçbir şey yokmuş.Dönünce bunu
öğrendik.Keza CHP Silivri İlçe Başkanı iki hafta üst üste basın toplantısı veya
basın açıklaması yapmasın , hemen dedik
odular başlar...

Hep söylemişimdir, İstanbul'un ilçeleriyiz ve İstanbul'un (39) İlçesi var. Ama, dediğim
gibi Silivri,Şile ve Çatalca gibi ilçeler ,İstanbul'un Merkez ilçelerinde benzemez …

Bu ilçelerde iletişim diğer ilçelerden çok farklı işler…


***

Geçen hafta Silivri'de iktidar ve Ana muhalefetin ilçe başkanlarının basın toplantıları vardı.İlk
olarak yerelde Ana muhalefet AKP ilçe
başkanı Metin Karakaş'ın basın toplantısı vardı. O basın toplantısında İktidar
Partisi olan CHP'ye sataşma vardı. CHP'li Belediye Başkanına sataşma
vardı.Hatta, sataşmanın ötesinde hakarete varan sözler vardı.

Ardından , 12 Eylül
günü , CHP İçler Başkanı Mümin Tuğlu'nun basın toplantısı oldu.Bu toplantı, hem AKP İlçe Başkanı Metin
Karakaş'ın dokundurmalarına cevap
niteliğindeydi… Daha sonra,
Cumartesi günü ,Silivri Belediye Başkanı'nın icraatlarını anlatan bir basın toplantısı
oldu.Ama, ayni toplantı sonuna doğru Başkan "sorularınız varsa alabilirim "
deyince , daha önce AKP İlçe Başkanının basın toplantısında söyledikleri
üzerine bir çok soru geldi.Belediye başkanı bu soruları gayet açıklıkla
cevapladı. Seviyeyi de düşürmeden tabi. O kadar ki, soruların cevabını verirken , AKP İlçe
Başkanının , kendisi hakkında söylemiş olduğu hakarete varan sözlerini
tekrarlamayı bile uygun bulmadı …


***

Her basın toplantısı
sonrası çay bahçelerinde ateşli tartışmalar yaşandı…

Nedeni gayet açık…

Hepimiz biliyoruz ki,
ufukta seçim görünmeye başladı…

Ve, hepimiz biliyoruz ki…

Siyasetle uğraşan her kişi ve kurumun bundan böyle yaptıkları ve yapacağı her eylem kendisine eleştiri veya övgü olarak geri
dönecektir…

Şu da var…

Bundan böyle de ,her
siyasi kurum veya kişi dikkatli olmak
zorunda…

Ayrıca…

Seçime yönelim
eylemler yapmak zorunda…

Yani…

Önümüzdeki günlerde ,
ev ziyaretleri başlar …

Düğünler ,cenazeler
kalabalık olur…

Çiçekçilerin işi
artar…

Şu anki iktidarla
başlayan bir adet olan , gözüne kestirdiklerine , paket halinde bulgur,makarna
veya kömür dağıtımı başlar…

Bazı evlere küçük altın bile götürülür…

Hiç tanımasa bile
"annen nasıl ? " diyenlere rastlamak mümkündür…

Basın toplantıları
çoğalır…

Bu demektir ki …

Basın emekçilerinin
yararına gelişmeler hız kazanır…

Eh…

Ne diyelim…

Hayırlara vesile…


DÜĞÜNLER

Günlerden Cumartesi,
Akşam üzeri çay bahçesinde oturuyoruz.Üstü açık bir kamyonet içinde,bir
davulcu, bir klarnet ve bir keman ve onların önünde de , elinde kamera olan
biri. Araba kornaya basmış.İçinde ki çalgılar çalıyor. Arkasındaki arabalarında
tamamı kornalara sonuna kadar basmış.Peki de , orada kameramanın işi ne
,demeyin…

Kameraman ,arakasından gelen otomobilin içinden başını dışarı çıkarmış çocuğu kameraya
alıyor.Sünnet olayını resmediyor.Belgeliyor…

Bir başka gün,yani
Pazar günü de evlenme düğünüymüş…

O da ayni…

"Dat-dit-dat-dit "

İnanın rahatsız
olmayan yok…

Hatta, bazısı
yanındakinin duyacağına aldırmadan "sinkaf
" ediyor…

Yıllardır bu köşeden
sesleniy
orum…

Sünnet düğünleri ve
diğer düğün törenleri için söylüyorum.

Konvoy, filan nedir
bunlar ?

Arabaların kornoları
sonuna kadar açık….

Yapmayın Allah
aşkına…

Eskidi bunlar eskidi…

Artık…

Silivri'ye yakışmıyor…

Benden söylemesi…


DİLEK VE TEMENNİLER

Yeni başlayanlar için okullar geçen hafta ders başı yaptı.Bir kısmı
da bu hafta başlıyor.

Hayırlı olsun !

Bir de… Spor Kulüpleri
de topbaşı yaptı…

Onlara da kolay
gelsin.


BİR SÖYLEŞİ ÜZERİNE

Okulların ilk kısmı bir
hafta önce açılmıştı. Açılmadan bir gün önce
, yeni eğitim sistemi ve
getireceği yenilikler üzerine
Eğitim Sen ve Silivri Belediyesinin ortaklaşa düzenledikleri
söyleşi oldu. Söyleşi boyunca en fazla bir gün sonra okula başlayacak
minikler üzerine konuşuldu.Gerçekten ilginç konular üzerinde duruldu…

Konuşmacıların gündeminde büyükler için de endişeler vardı. Onları da bir,bir sıraladılar.

Sonuçta , okulların açılmasına çok kısa bir zaman
vardı, yapılabilecek çok az şey kalmıştı. Sistemin getirdiği okula başlama yaşına velilerin tamamı olumsuz
bakıyordu.Ve, öyle anlaşıldı ki , çoğu veli , doktora başvurup rapor alacak. Varılan
anlaşma ,yarın ilk defa okula başlayacak çocuklar için yapılabileceklerin en iyisi yarın sabah okula göndermemek…





YORUM YAP