Geçen hafta bir kasabın önünden geçerken çektiğim fotoğrafı sizinle paylaşmak istedim. Daha evvel İngiltere'de bir markette çektiğim fotoğrafı da hemen yanı başına koyuyorum. Doksanların ortalarından, 2010 yıllarına kadar AB müzakereleri devam ederken, tüm müzakerelerin %50'sinden fazlası gıda tarım ve hayvancılığı kapsıyorken, birçok kısmı da adalet ve insan haklarıyla ilgiliydi. O gün ne kadar ütopik gelse de, insani yaşamı kendimize yakıştıramadık, inanç üzerinden kurgulanmış hikâyeler gölgesin de 21.yy'dan çok kıymetli onlarca yılı kaçırdık. Yüzümüzü Ortadoğu'ya çevirmek kolayımıza geldi, üç beş kelime ile Araplaşmak bizi kurtaracak zannedip, genlerimizdeki savaşçı bıçkın kimliğimizle de, milliyetçilik kurgulamalarına girdik. AB'nin bizden tek istediği; ‘Medeniyeti seçeceksen, sağlıklı ve toplumsal kimlikler oluşturmalısın.' Bize hikâye hep yanlış anlatıldı. Çünkü hikâyeyi anlatan da, kurgulayan da, kendi hayatında bireysel kurtuluşu toplumsal kurtuluşun önünde tuttu. Son on yılda ülkenin evrildiği yer, 45 kişilik bir yolcu otobüsünde, 25 adet çiplenmiş, 2 saniyede GBT kontrollü vatandaş, 17 adet A4 evraklı mülteci, 7 tanede kimliği belirsiz, hangi dili konuştuğunu bilmediğimiz kitle yığınları ile baş başa bırakıldık.
Gelelim, 25 liraya kıyma nasıl satılır?
Ülkenin en zeki insanları kasaplardır, gerçek mesleği kasaplık olan iki kişi tanırım, ikisi de; son 10 yılın dünyada en fazla popüler olan Türk vatandaşı diye geçer, birisi Nusret, değerini sizin algınıza bıraktım. Ben de en az sizin kadar 25 liraya satılan kıymanın fiyatı üzerinde kaldım. Etin kıyma olarak sizin sofranıza nasıl geldiğine bakalım… Satışı çok iyi olan kendisi için kesim yapabilen bir kasap, üreticiden bir dana almak için ödeyeceği para ve maliyetlerini hesap edelim. Pahalı satmasına sözüm yok, ama tanrı olsa aldığını ucuza satma şansı da yok. Üretici danayı iki şekilde kestirir; dananın ağırlığı üzerinden pazarlık ya da karkas… Yani kemikli şekilde etin tamamı kullanılabilecek şekilde kesilmiş hali. Yerli melez ve holstein ırklarının danaları, olgun yaşta (14-16 ay) kesildiğinde, canlı ağırlığının %50 gibi ortalama et toplar. Etçi ırk sığırlarda A.Angus, Limuzin, Cholais gibi ırklarda % 65'e kadar karkas toplarken. B.Blue, Partenais gibi ırklarda %70-73 et toplanır. Sığırların kendi özelliklerine göre kemik yapılarının irilik ve ağırlıkları da farklılık gösterir. Karkasta kemik ağırlığı %14 ile 20 arasında değişir. Tekrar güncel fiyatlandırma üzerinden etin tüm karkas olarak kasap esnafına maliyetine bakalım. Tüm Türkiye'de ortalama etin karkas fiyatı: Konya, Kars, İzmir, Afyon, Balıkesir gibi bölgesel et pazarları ve et piyasası oluşur. Bu gün 36 ile 38 lira üzerinden Türkiye de et piyasası fiyatlandırılmışken, bir kasabın kemik çıkıp sevkiyat masraflarıyla, dolaba girerken 50 lira maliyet oluşur.
Denetlenebilir, şeffaf ortamda markette et kaça satılmalıdır? Karkas da mevcut kesilmiş dana etinin kıyma olmaya müsait en uygun kıyma fiyatı, 55 lira olmalıdır. Boyun, Gerdan, Döş, Kol, But, İncik, şeklinde parçalanan hayvanların, hazırlanış biçimlerine göre de, bonfile, kontrfile, biftek olarak et alım ve tüketimini toplumsal olarak bilinçli yapmak zorundayız. Ucuz bilinçsiz tüketimden, pahalı da olsa az tüketime geçmek daha doğru bir tercih olacaktır. Kıyma diye bir et satma yöntemini toplum olarak biz geliştirdik, en azından kuşbaşı şeklinde alacağımız etten kıyma yapmanız, daha sağlıklı bir tercih olacaktır. Tüm Türkiye'de ortak tek fiyat uygulaması olan etin mamullerini ucuza almanız, güvensiz et tükettiğinizi gösterir. Ucuz sucuk, ucuz salam, ucuz köfte gibi et ürünlerinde, etin dışında başka katkılar kullanıldığını bilmeniz gerekir, direk öldürmeyen gıdaların yavaş yavaş ve acı çektirecek öldürdüğü göz önünde tutulmalı, çocuklarımız ve yarınlarımızı zehirlediğimizi unutmamalıyız.
Türkiye'de et fiyatı yüksek midir? Fazlası ile yüksektir, kim para kazanıyor? Sektörün içinde hiç kimse yatırım ve emeği oranın da para kazanmıyor. (istisnalar kaideyi bozmaz) Besilik dana ithal eder: %70 ithal kesif yemle, %100 yerli gözükse de, %100 ithal makine %60 ithal enerji ile sap saman verip, Suriyeli işçi ile üretilen eti 38 liraya da kestirsen, para kazanamazsın.
Devlet köylünün üzerinden elini çekmeli, kontrollü enerji ihtiyacını karşılamalı, meraları ıslah edip kotalı üretimi öngörerek, ithalatı durdurmalı, planlama yapıp koyun etini ön plana çıkararak, kuzu kesimlerini yasaklamalıdır.
Domuz tüketmeyen Müslüman ülkeler, halkına sağlıklı kırmızı et yedirmeyi, devlet politikası haline getirmesi şarttır. Devlet bu çağ da her bireye, haftalık 500 gr kırmızı et, bir litre süt ürünü tüketebilir bir koşul yaratmalıdır. Denetlenebilir değil, hesap veren yöntemi gıda sektörünün üzerinden eksik etmemeliyiz. İngiltere'de çekmiş olduğun resim incelendiğinde; hayvanın ırkı, beslendiği çiftlik, kesildiği yaşı, kontrollü kesimi, etin vücudun hangi kısmına ait olduğundan, sevkiyat koşullarına kadar tüketicinin ihtiyacı olan bilgiler etin üzerinde yazılı olarak bildirilir. “Medeniyet. Türk milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan yılmadan ilerlemektir." M.Kemal Atatürk

YORUM YAP