
ARAŞTIRMA NİÇİN YAPILIYOR?
Nisan ve Mayıs aylarında Silivri’de gerçekleştirilecek olan saha araştırması ile köylerde ve beldelerde yaşayan halkın konuya ilişkin ne denli bilgilendirildiği, yeni statü ile neler kazanıp nelerden yoksun kalacakları, belediye hizmetlerinden ne kadar yararlanıp bu hizmetlerin kendilerine getireceği artı ve eksiler konusunda ne denli bilinçli olduklarının tespiti Türkiye’de ilk kez bilimsel boyutta araştırılıp sonuçları Mayıs ayı sonunda Türkiye ve dünya ile paylaşılacak. Bu bilimsel çalışmada İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden 39 öğrenci, 2 bağımsız akademisyen ve 4 öğretim görevlisi çalışacak. 6360 sayılı kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan köylerin kanunun uygulamasına ilişkin ne kadar bilgili olduklarının tespiti için yapılmaktadır.
ARAŞTIRMA NE İŞE YARAYACAK?
12 Kasım 2012 TBMM tarafından kabul edilen yasadan sonra köylerin mahalleye dönüşmesi ile kaybedilen hakların iadesine yönelik çalışmalar başlatılacak.
DALAMAN: FONLARDAN FAYDALANAMIYORUZ
Saha Araştırması Koordinatörü Banu Dalaman, açılış konuşmasında şu görüşleri aktardı: "Çok değerli Silivrililer, İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmalar Merkezi ve Sosyoloji Bölümü olarak bu projeye destek sunuyoruz. Öğretim Üyeliğinin yanı sıra Türkiye Araştırmalar Merkezi başında yaklaşık 6 yıldır bu görevi sürdürüyorum fakat doğru düzgün araştırma yapamıyoruz. Çünkü Avrupa Birliği fonları çok daha farklı şekilde harcanıyor.
"BİR GECEDE MAHALLE OLAN KÖYLER TOPLUM ÜZERİNDE BÜYÜK ETKİ YARATTI”
Öğrencilerimiz sahada oldukları için çok heyecanlı. Kentsel Gelişim Derneği’ne ve Silivri Belediyesi’ne bu önemli projede yer aldıkları için teşekkür ediyorum. Büyükşehir Yasası ile birlikte köylerin bir gecede mahalleye dönmesi büyük etkiler yarattı. Bu yasanın toplumdaki etkilerini inceleyecek bu araştırmanın sonuçlarını merakla bekliyorum. Bu yasa çıkarılırken Avrupa Birliği uyum süreci dayanak gösterildi ama Avrupa’da kimse mahalle olmaya çalışmıyor bilakis köylere önem veriyorlar ve doğal yaşamı korumaya çalışıyorlar.”
SÖNMEZ: KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ’NİN SİLİVRİ’YE HİÇBİR ARTISI YOK!
Dalaman’ın ardından söz alan Kentsel Gelişim Derneği Başkanı Vural Sönmez, konuşmasına projeyi hayata geçirmeye çalışırken karşılaştığı hadiselere ilişkin sitemlerle başladı. Sönmez, "Kadir Has Üniversite’sine de bu projemizi açtık. Döneceğiz dediler ama dönmediler. Silivri’de çok güzide bir yerde kampüsü olan ama hiçbir artısı olmayan hatta bir araştırmayı bile çok gören bir üniversiteden bahsediyoruz.
"ÜLKÜCÜ GENÇLİK DIŞINDA NE AK PARTİ’DEN NE CHP’DEN DÖNEN OLMADI!”
Dernek olarak amacımız kimseye akıl vermek değil. Sadece bilimsel verileri sahadan toplayıp devleti yöneten ve yönetmeye talip olan yerelde ve geneldeki siyasilerin önüne koymak. Bir sitemimde siyasi partilerin Gençlik Kollarına olacak. Bir önceki ‘AVM’lerin Esnaf Üzerindeki Etkileri’ konulu toplantımızda saha araştırma eğitimini vermek kaydıyla Genlik Kolları’ndan bize gençleri yönlendirmelerini istemiştim. Sağ olsun, AK Parti İlçe Başkanı Dilek Demiral ve o zamanki CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu telefonla dönüp Gençlik Kollarına talimat verdiklerini, yardımcı olacaklarını ve saha araştırma projelerinin partileri içinde önemli olduklarını söylediler. Gençlik Kolları Başkanlarını ikişer sefer ben aradım. Bir tane genç bulamadılar. Sadece Ülkü Ocakları eski Başkanı Nurullah Arıkan, ‘4 tane üniversite mezunu pırıl pırıl gencim var, emrindeler’ diyerek bir tek o döndü. Bunu da kimse unutmasın” dedi.
"ÖZCAN IŞIKLAR’A AYRICA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Projeyi sunduğumuz zaman gerçekten heyecanlanan, kabul eden ve ciddi destek sunan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’a ayrıca teşekkür ediyorum. Silivri’de sizlerle birlikte daha birçok projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Eğer yaşadığımız coğrafyaya bir katkımız yoksa bizim kusurumuz olur. Silivri’nin marka potansiyeli benim için önemli.”
BALCIOĞLU: 35 MAHALLE OLMANIN ZORLUĞUNU BELEDİYE BAŞKANIMIZIN TECRÜBESİYLE ATLATTIK
Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Bora Balcıoğlu, katılımcıları hem şahsı hem de Belediye Başkanı Özcan Işıklar adına sevgi dilekleriyle selamlayarak konuşmasına başladı. Balcıoğlu, köylerin mahalleye dönüştürülmesinin güç yanlarını şöyle paylaştı: "Silivri, İstanbul’un yüzölçümü bakımından ikinci büyük ilçesi. 900 kilometrekarelik bir alana sahibiz. 2009 yılında 8 belde belediyemiz mahalleye dönüştürülerek merkez Silivri Belediyesi’ne bağlandı. Bu konuyla ilgili yaklaşık 2 yıl envanter ve devir teslim çalışmaları sürdü. Belediye Başkanımızın yerel yönetim tecrübesi ve belediyeciliğe bakış açısından yana şanslıydık ve üstesinden geldik. 2014 seçimlerinde ise 13 tane köyümüz mahalle statüsü aldı ve nihayetinde 35 tane mahallemiz oldu. Beldelerin kapanmasıyla iki görüş ortaya çıktı; iyi ki kapandı hizmet geldi, keşke kapanmasaydı şeklinde. Hemşerilerimizi yalnız hissettirmemek için çevreden merkeze doğru hizmet anlayışımızla hareket ediyor ve mahalle olmanın avantajlarını yansıtmaya çalışıyoruz.”
ÇATLI: HEDEFİMİZ VATANDAŞIN SESİNE KULAK VERMEK
Programın ikinci bölümünde konuşan Yardımcı Doç. Dr. Öğretim Üyesi Gökçen Çatlı, şunları söyledi: "31 öğrencimiz şu anda Gazitepe köyünde araştırma yapıyor. Ardından Kadıköy Mahallesi’ne geçecekler. Burada yaklaşık 100’e yakın soruyla birlikte insanların 3 yasadan dolayı yaşadıkları her ne ise bunu anlamak üzere alanlardayız. Bir yasa ortaya konuldu ve vatandaşa bu araştırmada hedefimiz ses vermektir. Ses verdikten sonra bunu giriş, gelişme, sonuçla ilgili mercilere sunacağız.
"SİLİVRİ TÜRKİYE’NİN ÖRNEKLEMİ OLACAK”
Türkiye kocaman bir coğrafya, sosyolojide 70 -100 binlere anket yapamazsınız. Daha küçük bölgeyi kendinize örnek olarak seçersiniz ve bu araştırma her bölgeye örnek oluşturur. Bizim burada yapacağımız araştırma köylerin mahalleye dönüşmesiyle birlikte ortaya çıkan sorunları tüm ülkede aşağı yukarı aynıdır. O yüzden bu araştırmanın amacı bu yasayla birlikte sizlerin gerek kent merkezinde gerekse köylerde yaşayan insanların yaşadıkları sıkıntıları ortaya çıkarmak, devlet bazında bunları cümlelere dökmek ve çözüm üretmektir.
"ÖNEMLİ OLAN KÖYLERİ YAŞATABİLMEK”
Köylerin her birinin kent olması mümkün değil, doğruda değil, benim şahsi düşünceme göre gelişmişliğin göstergesi her yeri kent haline dönüştürmek değil, köyleri yaşatabilmek daha önemli. Köyler var olursa o ülkenin can damarları daha çok çalışır. Daha çok var olup daha fazla nefes alır.”
LEHİMLER: 5393 VE 6330 NOLU YASALARIN SONUÇLARIAÇISINDAN ÖNEM TAŞIYOR
Projenin bilimsel ayağıyla ilgilenen Murat Lehimler, son olarak şöyle konuştu: "Bizim araştırmaya çalıştığımız konu şu; üzerinden 10 yıl geçtiği için özellikle 5393 nolu yasanın sonuçları ne oldu? Örneğin Gazitepe, nitekim çocuklarımız şuanda Gazitepe’deler. Bunu araştırıyorlar. Çünkü Gazitepe 5393 nolu yasaya göre 10 yılını doldurdu. Gazitepe’de henüz tüzel kişiliği kaldırılmamıştı, köy tüzel kişiliğini kendisinden daha büyük olan belediye tüzel kişiliğiyle yetkilerinin paylaşılması istenmişti. Onu merak ediyoruz. Bir de 6330 nolu yasa var. Birinci senesi doldu. Bu tarihler bizim için anlamlı çünkü uzun süre yaşanmışlık olması gerekiyor. 6330 yasaya göreyse tam 1 sene olmadan köyün tüzel kişiliği kalkan tamamıyla belediyeye devredilen bir yasadır. 18 mahallede araştırma yapılacak, 39 tane çocuğumuz şu anda sahada çalışıyor. Faaliyetlerimiz 27 Nisan’da sona erecek, Mayıs içerisinde biz uluslararası katılım beklediğimiz bir sempozyumda bunu tartışacağız.”
Hazal BAŞARAN