Biz büyük bir aileyiz...

Pek çok okuyucumuz gazetemizi tersten okumaya başladı ‘Kısa kısalar' nedeniyle… Belki ciddi haberlere ısınma, kim bilir hayatın kasvetinden arınma arayışı ya da... Bende de bir terslik var köşeyi sondan yazmaya başladım bugün… İçimden geçenler yerine aklımın buyurduğu şekilde davranmam gerektiğinden olsa gerek; kimyam bozuldu!
Dün Silivri merkezden biraz uzakta olan bir arkadaşla konuşuyoruz; “Siyaset nasıl gidiyor?” diye sordu… ‘Sessizliğe gömüldü' der demez, ‘Fırtına öncesi sessizlik' mi diye ikimizin de içinde garip bir hissiyat oluştu… Bir şey olacağından değil, ikimiz de (farklı gerekçelerle olsa da) olmasını istediğimizden muhtemelen… “Eee muhalefetin kıymetini bilin” diye de yapıştırdı lafı : )) Ben bilirim muhalefetin kıymetini de sağ olsun bir tane belediye başkanımız var kıymetle sarıp sarmalayacağımız bir muhalefet bırakmadı ortada. Can sıkıntısından il'e sıçradı, orada biraz boyunun ölçüsünü aldı sanki : )) gerçi o bunu uçurtmalar gibi rüzgara karşı yükselmeye bağlar, eleştirmeye kalktığımız gibi otururuz yerimize… CHP'nin hafta sonu genel merkez kurultayı var korkarım orada biriken enerjisini patlama etkisiyle göstermesin : ))
Silivri'de yaşamak güzel… Güzel olmasına güzel de sıkıcı mı olmaya başladı acaba?! Bu ortam böyle giderse haber bulmak veya köşe yazısı yazmak için malzeme adına kendimizi parçalayacağız… O da kimin umurunda olursa artık; kuyu kazıcılar dışında! Onları memnun etmek için kılımı kıpırdatmayı eylemem doğrusu…
Daha bir hafta geçmedi iktidar ile muhalefetimizin barış çubuğunu tüttürmelerinden bu yana kime, neye saracağımızı şaşırdık… Allah'tan MHP kanadı şu haber yokluğu, gündem zayıflığı anında imdadımıza yetişti.
Bunlar da sert adam; leb demeden leblebiyi anlayıp “Vay Sevginar sen bize kötü bir şey yazmışsın” diye ayaklanmaları da olmasa (Zafer ne dediğini duyar gibiyim zahmet etme : )) yaratıcılık ve çıtamız ciddi bir yoğunluk kazanır…
Şaka bir yana MHP'liler, Ülkü Ocakları yıllardır hep siyaset sahnesinin ‘öcüleri' gibi lanse edilir, buradakilerin hakkını teslim etmeli; iyiler çok şükür. Alınganlık konusunda da tabi : ))
Işıklar'ın söylemekten bıkmadığı gibi kocaman bir aile olduk galiba… Ara ara ayaklanıp ortalığı dağıtmamızla, sonra sakinleşip toparlamamızla. Kavgamız da barışımız da bir bize haslık içinde… Ara ara ailenin uzaktaki büyüklerini sürece dahil etmek suretiyle güç gösterme çabalarımız, üç aşağı beş yukarı tepkilerimizin rengi tonu belli…
Silivri'yi sevmek her rengi ile benimsemek demek…
Ne sevdamız ne kavgamız bitecek gibi değil ta ki ömür sona erene dek…
Başkalarını sevmeyi, saygı duymayı başaramayanlara küçük bir tavsiye ile bitirmek istiyorum bugünkü yazımı; en azından kendinizden esirgemeyin bunu.
Ve iyilikleri yüzünden kalbi bugün kırılsa bile birilerinin sahip oldukları kocaman yürek, kırıla kırıla güç kazanacak, kendini yenileyecek daha büyük zaferler ve güzelliklere imza atacak güce erişecek . )

GÜNÜN SÖZÜ
“Ben sizden de değilim, diğerlerinden de.
Dinini ve ırkını
aklının yerine koymayanlardanım.
Ben hala şiir okuyanlardanım.”
*Frida

YORUM YAP