XXXXX

Bal Dökene Teşekkür


Nurullah Baldöktü ne zamandır aklında olan Gediatri Hastanesi ile ilgili çalışmalarına start vermeye hazırlanıyor. Konu, Cuma günkü oturumda karara bağlandıktan sonra bir yıl içinde hastane yapımını tamamlamayı taahhüt eden hayırsever İş adamımız Nurullah Baldöktü ve eşi Şerife Hanım’a Allah uzun ömür versin. Ömürleri oldukça bölgemize hizmet etme kararlılığı içinde oldukları kesin. Silivri’ye kazandırdıklarına, yeni değerler ekleme çabaları sürüyor. Sadece sözde değil hem de. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ı bilmem ama Silivri ne kadar teşekkür etse az. Önümüzdeki dönem hastanenin yanı sıra, çok amaçlı salon ve bir lise yaptırma hedefleri var. Baldöktü’ler Silivri’ye hizmet konusunda gerçekten sınır tanımadıklarını hissettirdi.
Bu arada edindiğim bilgilere göre Kadıköy Emniyeti Nurullah Baldöktü’ye önümüzdeki günlerde katkılarından dolayı bir teşekkür plaketi sunma hazırlığında.
 
YILDIRIM: YAPILAN HERŞEY
BİLGİMİZ DAHİLİNDE
Dün gazetemizde yayınlanan “Çarşıda hafriyat skandalı” başlıklı haberin üzerine olay yerinde Zabıta Müdürü ile birlikte incelemelerde bulunan Belediye Başkanı Yardımcısı Abdullah Yıldırım; “Her şey bilgimiz dahilinde” demiş. İstaç’a başvurular yapılmış, izinler bekleniyormuş. Hafriyatın önemli bir bölümü kaldırıldı nitekim kimse merak etmesin biz aynı duyarlılıkla şikâyetlerimizi de, haber takiplerimizi de sürdüreceğiz. Müteahhit arkadaşlar da epey bir hırslanmışlar medya patronluğuna soyunmuşlar. Biri zaten eski medya patronu, eski ilçe başkanı. Bu alanda geçmiş dönem başarıları olağan üstü! Referansları elinde patlayacak. Yenilerini merakla beklemeye koyuldum. Gazete kurmazsanız bu kadar lafın üstüne hatırım kalır. Ama önce Silivri’nin ortasına izinsiz olarak döktüğünüz hafriyatı kaldırın.

KUYUMCU’NUN ZENGİNLİĞİ
Kaptan Baba’nın deneyimli garsonlarından Yaşar Kuyumcu’nun nur topu gibi üçüzleri dünyaya gözlerini açtı. Eymen, Eyüp ve Zümra… Bu zamanda bir tanesine zor cesaret edilirken, üçüzler konusunda Kuyumcu Ailesi’ne kolaylıklar diliyorum. Yaşar kardeşimiz şimdiden fazla kilolarıyla vedalaşmış. Kuyumcu Ailesi’ne yeni fertleriyle güzellikler dolu bir yaşam diliyorum.

KABAĞIN SAHİBİ VARDIR ELBET!
Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele makamının sonuna gelir.
Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir.
Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir. Her türlü görünür süslerden arınması gereklidir.
Saç, sakal, bıyık, kaş, ne varsa hepsinden. Derviş, usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır.
- Vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya baslar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri.
Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak:
- Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz olmak gerek. Kaideyi bozmaz derviş.
Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz.
Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa başlar.
Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli aşağılar dervişi, alay eder:
'Kabak aşağı, kabak yukarı.'
Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir.
Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır.
Ölmüştür. Görenler çığlığı basar.
Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyarî sorar:
- Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki kabağın bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!
Hikâye böyle... Ama hayat da böyle...
Ensemize, kafamıza vurup vurup dalga geçen sahte kabadayıların, kabağın da bir sahibi olduğunu, bu sahibin de en affetmeyeceği şeyin kibir ve kul hakkı yemek olduğunu unutmaya başlayanlar, koltuklarına, makamlarına, rantlarına yapışanlar anlayacaklardır.

CHP ÖRGÜTÜ BU AKŞAM KONUŞUYOR
CHP Silivri İlçe Örgütü, Mayıs ayı “Örgüt konuşuyor” toplantısını 4 Mayıs 2010 Salı, buakşam saat 20.30’da Ünsal Düğün Salonu’nda gerçekleştiriyor.
 

YORUM YAP