Akla Takılan

Silivri Kaymakamı Ahmet Mesut Demirkol, bölgemizde sorumlu olduğu kamu kurumları ile yatırımlarına yönelik ziyaret programını sürdürüyor. Konuyla ilgili dün gazete bürolarına iletilen resimlerde Demirkol’un Selimpaşa turunda yanında Ahmet Yağcıoğlu’nun yer alması dikkatimi çekti. Eski beldemizde devam eden yatırımlar konusunda Yağcıoğlu’nun Başkan olarak kuşkusuz katkıları olmuştur. İnkar etmek haksızlık olur, hatta teşekkür etmeliyiz. Buna istinaden ise Demirkol’un yanında boy göstermesi, Silivri’ye kazındırılan yatırımlar ve devam edenlerin incelemesinde Hüseyin Turan’ın da onurlandırılması gerekmez miydi? Ya Değirmenköy’de Osman Topaç’ın?
Kamunun gücünü temsil ettiğiniz zaman çok hassas bir denge üzerinde yürüme zorunluluğunuz doğar. Bir kişi veya kesimin onurlandırılması, diğerlerinin emeğinin göz ardı edilmesi sizin yaklaşımınızda daha da bariz biçimde ortaya çıkar. Bunun içindir ki eğer onurlandırılacaksa herkes, emeği çerçevesinde takdir görmeli. Yoksa kaş yapayım derken göz çıkartırsınız. Sevgili Kaymakamımızın amacı da bu olmasa gerek.

PROTOKOL DÜZENSİZLİĞİNİN
YANKISI SÜRÜYOR
Bu arada 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenlerindeki protokol krizinin yankıları sürüyor. Özcan Başkan’ın eşi Esma Işıklar’ın protokolün arka sıralarında oturduğunu görenler ve kadın meclis üyeleri sıkıntılarını Kaymakam Demirkol ile paylaşmaya niyetlenmiş. Kadınsız protokol görüntüsünü çağdaş, modern Silivri’ye yakıştıranlar bir daha düşünsün. Yoksa kadın isyanı çıkacak valla. Benden söylemesi.
Bu arada İlçe Spor Müdürü Fikret Özdemir’in protokolde oturanlara müdahalede sergilediği ‘nezaket’ de herkesin dilinde. İstediği yere oturmayanları bir dövmediği kalmış. Süper! Sportmenlik de bu olsa gerek!  

FARKINDA OLMALI İNSAN
Kendisinin, hayatın, olayların, gidişatın farkında olmalı.
Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen...
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını
Ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi
olduğunu fark etmeli.
Henüz bebekken 'Dünya benim!' dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı
olduğunu, ölürken de aynı avuçların 'Her şeyi bırakıp gidiyorum işte!' dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azraillin her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan
Ve ölmeden evvel ölebilmeli.
Hayvanların yolda kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.
Eşref-İ Mahlûkat (yaratılmışların en güzeli) olduğunu fark etmeli.
Ve ona göre yaşamalı.
Gülün hemen dibindeki dikeni dikenin hemen yanı başındaki gülü
fark etmeli.
Evinde 4 kedi 2 köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını
fark etmeli.
Eşine 'Seni çok seviyorum!' demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.
Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek
kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
FARK ETMELİ; Ömür dediğin üç gündür,
Dün geldi geçti yarın meçhuldür,
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür.