Ferhan Tezcan

Ağaoğlu mu yoksa “ağa” mı?

1990'lı yılların sonuydu. Golf sporundan tanıdığım Ahmet Ağaoğlu'nu aramıştım. Ahmet ile gittiğimiz Antalya ve Silivri gibi yerlerde beraber olurduk. Sohbeti ve esprileri olan bir insandı, 'Soyuldum' dedi. Şaşırdım .''Geçmiş olsun. Zarar büyük mü'' diye karşılık verdim. Gülmeye başladı. Hemen cevabı yapıştırdı.
''Ferhan ben Lazım... Laz adam kasaya para koyar mı? Kasa boştu. Havasını almış gitmiş'
Ahmet Ağaoğlu ile dostluğumuz biraz da Kaya Çilingiroğlu sayesinde olmuştu. Ben 1976'dan sonra MILLIYET yazarı iken Kaya babası Profesör Kaya Çilingiroğlu tarafından gazeteye getirilir ve boynuna Pazar günü yüzme yarışlarında aldığı madalyaları asar ve poz verirdi.
Ahmet Ağaoğlu Golf sporuna çok hizmet etti. Yanında rahmetli Mustafa Koç ve Ali Koç gibi isimler vardı. Destekliyorlardı. Neyse sonra bir ara Trabzonspor başkanlığı için aday olmak istedi. Olmadı. Olamadı. Tekrar kendiişlerine döndü. 2000'lı yılların ilk çeyreğine doğru başkanlık kapısı bir daha açıldı .''Hayır'' demedi. Başladı çalışmaya. Hatalar yaptı. Hatalar ona tecrübe kazandırdı. Hocalar denedi. Doğru hocasını buldu. Ve bugün ligi uzun süredir zirvede götüren bir takımın başkanı... Fenerbahçe başkanı Ali Koç ile son derece sağlıklı ilişkiler kuran ve Kulüpler Birliği başkanlığını da başarıyla sürdüren bir isim. Ahmet Ağaoğlu. Transferlerde doğruluk payı arttıkça kulüplerin başarı oranı da o sayede yukarı çıkar. Trabzonspor'un çok kaliteli bir kadrosu var. Sakat ve grafiği düşük oyuncuların yerini çabuk dolduruyorlar. Gençlere önem veriyorlar yaşı ilerlemiş olanlardan da iyi verim alıyorlar. İşte bir örnek. Hamsik. Belki de Napoli'de oynadığı yıllar dahil en iyi sezonunu çıkarıyor. Nwakame ve Sıopıs gibi oyuncular boş geçilir mi? Ya Bakesetas. Trabzonspor'un vazgeçilmezi. Perez'de ideal bir savuma oyuncusu gibi ama hücumda da etkili. Kaleci Uğurcan'ı saymıyorum, Galatasaray maçında kurtardığı iki top ''fizik'' kurallarına bile aykırıydı. O kurtarışlar iyi ve sıkı çalışmanın eserleri. Yani anlayacağınız Trabzonspor bu sezon birinciliğe doğru koşuyor. Hem de başında 'ağa'sı ile birlikte…

GOMIS BAŞARILI OLUR MU?
Geçmiş dönemde hayranlıkla izlediğim bir futbolcu idi. Fransa'da takibe başlamış ve Galatasaray'a geldiğinde çok sevinmiştim. Gomis Galatasaray'ın son şampiyonluklarında payı en fazla olan futbolcuydu. Ama gidişi hata oldu. Küstürüldü. Oysa Galatasaray'a büyük faydası vardı. O zaman kenara çekilir ve kendisine uygun zam yapılır ve kalması sağlanırdı. Ama Galatasaray iki-üç milyon kısıtlama yapalım diye o sezon şampiyonlar liginde tam 125 milyon kaybetti. İşte size futboldan anlamama ve idare edememe örnekleri.
Ama şimdi o devir değişti.
Artık Galatasaray'da başka bir zihniyet var. Gomis 36 yaşında yeniden geldi. Arda'da bulamadıkları ''ağabey'' versiyonunu onda aramaya başladılar. Gomis hem ağabeylik hem de futbolculuk yapacak. Yapar mı, yapar.
Gelelim Pular'a...
Galatasaray'ın Gedson Fernandes'den vazgeçtiği biliniyordu. Beşiktaş'ın ve medyanın ''Galatasaray'ın elinden aldık” yaygarası bir avuç insanın 'hırsından diyelim' başka bir şey değil.
Pular aslında bir stoper. Bologna'da oynarken önlibero yapıldı. Son derece hırslı bir futbolcu. Ama bu da sık sık sakatlıkları gündeme getiriyor. Galatasaray'ın umudu Pulgar ile Taylan – Berkan ikilisini rahatlatmak.
Hoşça kalın

YORUM YAP