Emre Akıncıoğlu

Taraftar olmak zor iş...

Hele ki Fenerbahçe taraftarı...

(Kendi adıma da konuşuyorum)

Rahmetli İslam Çupi bugünleri görse ne derdi merak ediyorum...

Hani o meşhur “Fenerbahçe'nin büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü ne de kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka büyüklüktür işte, adı konulamaz.” sözü ile hakikaten sayfalar dolusu duyguyu iki cümlede ifade eden İslam Çupi bugün hayatta olsa ne derdi...

Fenerbahçe'nin büyüklüğü tartışılmaz. Nereden anlıyoruz? Tüm takımların ortak rakibidir, çoğu takımın ortak hedefidir.

Bu sadece fanatizm ile adlandırılamaz.

Bu sadece başarı ile de adlandırılamaz.

Bence ülkenin her köşesinde büyük bir rekabet ile karşı karşıya olan Fenerbahçe'nin durumu, ciddi bir araştırma konusu...

Takımın haline gelince, Aykut Kocaman'ın Alex ile yaşadığı gerilimin travması bunca yıldır sürüyor...

O dönemden beri maçı isteyen, topu ısıran bir ekip hiç çıkartamadı koca camia...

Bu sezon puan kayıplarının yaşandığı maçların son dakikalarına bakıyorsun, arkada 10-15 pas yapan, sanki maçın başı havasında oynayan bir oyuncu ve antrenör topluluğu, aslında sonucun normal olduğunu anlatıyor bize...

Bir sezon düşünün kazanılan maçların hemen hepsinde maçın adamı Altay...

Takımda isyan eden oyuncu yok, çünkü takımı sahiplenen oyuncu yok...

Bir ara Kuyt bu boşluğu doldurur gibiydi, onunda geç bulduk erken kaybettik...

Bu güne bakarsak elinizde bir tek Caner Erkin var, onu da “Fenerbahçe böyle oynamaz!” dedi diye büyük antrenör Erol Bulut kadro dışı bıraktı...

Olayın vahameti: Caner bunu kapalı bir takım toplantısında söyledi, basına vs. değil...

Yani futbolcular özgürce fikirlerini de beyan edemez duruma getirildi takım içinde...

Fenerbahçe tarihi boyunca büyük başarıları hep sahada isyan eden liderler ile elde etti...

Son sezonlara bakıyoruz, Fenerbahçe takımı aynı başkanı gibi naif, kibar...

Bu da böylesi seviyelerde maalesef pek işe yaramıyor...

Hoş son 2-3 aydır başkan da ses yükseltmeye başladı ama sanki geç kalındı...

Kendi sosyal medya hesabımdan Fenerbahçe'yi bu sene en çok ve en sık eleştiren biri olarak gelinen nokta benim için sürpriz değil...

Ne antrenörü ne de oyuncuları şampiyonluk havası görüntüsü vermedi...

Hele ki Fenerbahçe gibi taraftarı ile coşan bir takımda maçların taraftarsız olması gerek başkanın gerek ise ekip için değişim yolunda şanstı ancak onu kullanamadılar...

Böylesi kötü süreç taraftarların önünde cereyan etseydi büyük ihtimal ile Fenerbahçe erken seçime gidiyordu...

Önümüzdeki sene ne olur derseniz...

Olanlardan ders çıkarırlarsa ve maçı isteyen, formayı sahiplenen bir takım oluşturabilirler ise belki bir umut olur.

Bugüne kadar yaşananlar gösterdi ki maalesef kolay kolay ders çıkaramıyorlar...

Gelelim süper ligin bugününe...

Artık ligte tablo yavaş yavaş netleşiyor. İlk 10 haftayı saymazsak Beşiktaş hem ligde bulunduğu konumu hem de sahadaki oyunu ile şampiyonluğu hak ediyor...

Galatasaray yönetimi Fenerbahçe'nin 1959 öncesi talebini durdurmak için ligi unuttu.

Yöneticilerin sürekli polemik içinde olması takımın da Fatih Terim'in de konsantrasyonunu yok etmiş...

Trabzon bence önümüzdeki sezon için iyi bir hazırlık dönemi geçiriyor bu sene, eksik parçaları tamamlar ise seneye çok çok iddialı olabilirler...

Başakşehir bize büyük takım olmanın şampiyonluk ile değil başka kavramlardan geçtiğini, Bursa'nın şampiyonluğunda olduğu gibi tekrar ispatladı...

Alt taraf zaten cadı kazanı...

Genelde bu haftalara gelindiğinde en az bir takımın düşmesi kesin olurdu kalanları da üç aşağı beş yukarı tahmin edilirdi.

Ancak şu an son takımım ligi 12. falan bitirme ihtimali var.

Bu ligin kalitesini mi yoksa saçmalığını mı gösteriyor, aslında orası da net değil.

Milli takımın ilk iki maçtaki büyük başarısındaki ‘ilk onbir'de ligimizden sadece iki futbolcunun olması, bazı şeyleri görmemizi sağlıyor sanki...

Bu yaşananlar gösteriyor ki spor yöneticiliği kavramı ülkemizde bir şekilde gelişmeli...

Kulüpler bu konuya önem vermeli...

Yoksa salt para ile bu işin olmayacağını yıllardır görüyoruz...

En sevdiğim sözlerden biridir, belki de yıllardır aynı hataların özeti olacak...

“Denenmişi denemek aptallıktır.”

 

Akılda kalan: Türkiye'nin en köklü kulüplerinden biri olan Galatasaray'ın yıldızının aslında büyük bir Beşiktaş taraftarı olduğunu biliyor muydunuz? Ayrıca Fenerbahçe formasını da giydiğini. İşte o isim Metin Oktay.

Kendi jübile maçında 10 dakika da olsa Can Bartu ile formalarını değiştirip birbirlerinin formaları ile oynadıklarında acaba bugün gelinen fanatizm noktasını tahmin edebilirler miydi?

YORUM YAP