Sevginar Sali

Silivri siyaseti

“Siyaset” deyince bu günlerde milli ‘fare deliğimiz' konutlar alt geçidini kimin ivedilikle iyileştireceğini, bitmeyen dere kamulaştırmasının kimin kısa zaman içinde tamamlayacağını ve yarım kalan, eksik olan birçok hizmetin kim tarafından etkin şekilde hayata geçirileceğini konuşmak yerine; oy hesapları, iktidar tahminleri yürütüyor olmamızın acısını hissettim düşününce…
Kazanan ve kaybedenlerden daha çok ilgilenmemiz gereken şey; büyüyen Silivri ile birlikte artan ihtiyaç, hizmet ve yatırım beklentisinin karşılanma durumu niye olamıyor?
Basit hesaplar yaparken, hanemize yazılan kayıpları görmek, idrak etmekle yüzleşmeden, yani yağmurdan kaçarken nasıl bir doluya tutulduğumuzu niye fark etmiyoruz inatla?
Seçimi şu aday veya parti kazanır ya da kaybeder… Bizi burada ne parti ilgilendirmeli, ne de kişiler… Konumuz Silivri'nin ihtiyacına cevap verecek siyasi irade ve yönetimi belirlemek olmalı…
Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisini şöyle sıralıyor; fizyolojik, güvenlik, ait olma ve sevgi ihtiyacı, saygı ihtiyacı ve kendini gerçekleştirme…
Çok sık duymuşsunuzdur, “A kişisi düğünüme gelmedi”, “Yoldan geçerken selam vermedi” şeklinde gelişen karşıt gerekçelerini… Ya da “Aaa B kişisi çok iyi bir insan, beni her gördüğü yerde selam veriyor, hal hatır soruyor”…
Bu basit gerekçeler bize çok önemli bir gerçeği anlatıyor aslında… Silivri seçmen fizyolojik ihtiyaçlarını kendi karşılıyor zaten, karşılayamayan açısından da çok büyük bir açık yok… Güvenlik ile alakalı da İstanbul'un en iyi durumda sayılabilecek ilçelerinden biriyiz; kimi sevimsiz gündemlerimize karşın… ‘Ait olmak' konusu da kozmopolit yapımıza rağmen epey gelişmişlik kaydetmiş gibi… Sanıyorum biz sevgi ve saygı ihtiyacı aşamasında seyrediyoruz…
Siyasilere ufak bir tüyo; seçilmeleri için, aldıkları oyları hak etmek onların meziyetine kalmış bir mesele… Çünkü pek çok ihtiyacımız karşılanmış olsa da eksikliklerimiz göz ardı edilecek cinsten değil…
Siyasilerimizin Silivri'yi kendilerini düşündüklerinden daha çok düşünmelerini istemiyorum!
En az kendilerini düşündükleri kadar düşünmeleri durumunda biz uçarız zaten : )
E hadi ‘uçmayı' da geçtim de zamana ayak uydurmak konusundan taviz veremeyiz…

İYİ YANKILAR
İYİ Parti'nin kuruluşu ve ilçemizde kurucu Başkanını tayin edilmesi üzerine siyasi kulislerde pek çok yorum baş gösterdi. Cumartesi itibariyle Ankara'da İYİ Parti Genel Merkez açılışında yer bildiriminde bulunanlara bakıyorum da Silivri'de kim kaldı saysak daha kolay olacak… Meral Akşener, yeni parti kuruluş gerekçelerini anlatırken ‘Karpuz gibi ikiye ayrılan siyaset sahnesinden seçmene üçüncü ve merkezi bir tercih hakkı” sunacaklarını belirtmişti.
Silivri ölçeğinde de aynı sonucu doğurmuş olmaları ne yaptıklarını bildiklerini düşündürüyor bana; inşallah yanılmam : ) İyi haftalar....

YORUM YAP