Geçen gün bir anneyle sohbet ediyordum. Dedi ki: “Yaz tatilinde çocuk gece 12'de yatıyor, sabah 11'de kalkıyor.
Şimdi okul yaklaştıkça her sabah uyandırmaya çalışıyoruz, ama sanki dünyayı sırtında taşıyor gibi homurdanıyor.“
Gülümsedim.
Çünkü bu hikâyeyi sadece o değil, her yıl binlerce anne baba anlatıyor.
Çocuklarımız için yaz ayları bir özgürlük zamanı, okul ise yeniden disiplinle tanışmak demek.
Asıl mesele tembellik değil; geçişin psikolojisi.
GEÇİŞ DÖNEMLERİNİN PSİKOLOJİSİ
Psikolojide bilinir ki her geçiş beraberinde bir uyum süreci getirir.
Çocukların yazdan okula geçişi de bir “mikro geçiş”tir.
Yaz tatili sonrası çocuğun kaygı duyması, isteksizlik göstermesi bir problem değil, doğal bir uyum sürecidir.
Velilerin sabırsızca çıkışları değil, anlayışlı bir rehberliği çok daha etkilidir.
YAZ BOŞA GEÇMEDİ
“Yaz tatilinde hiçbir şey öğrenmedi” düşüncesi doğru değildir.
Yaz, çocuk için oyunla, keşifle, seyahatle dolu bir öğrenme alanıdır.
Bir çocuk denizde yüzmeyi öğrenirken aslında cesaret kazanır.
Bir diğeri arkadaşlarıyla oyun kurarken sosyal zekâsını geliştirir.
Veliler, yazın değerini küçümsememelidir.
DÜZENİN YENİDEN KURULMASI
Okula dönüş yalnızca çocuk için değil, aile düzeni için de bir değişimdir.
Uyku saatleri, yemek saatleri, ekran süreleri yeniden ayarlanmalıdır.
Okuldan bir kaç gün önce uyku saatleri okul temposuna çekilmeli.
Çalışma masası sadeleştirilmeli.
Yemek saatleri mümkün olduğunca sabitlenmeli.
AKADEMİK KAYGI YERİNE MERAK
Her yıl aynı telaş: “Bu sene çok önemli.”
Velilerin sık tekrarladığı bu cümle, farkında olmadan çocuğun kaygısını artırır.
Notlar, başarı, sınavlar, elbette önemli.
Ama daha önemlisi merak duygusu, öğrenme isteği ve özgüven.
Çocuğun değerini sadece notlarla ölçmek, psikolojik olarak ağır bir yük bırakır.
DUYGULARI KABUL ETMEK
Bazı çocuklar okulun başlamasını dört gözle bekler, bazılarıysa kaygılanır. Veliler “Niye korkuyorsun?” demek yerine duyguyu kabul etmelidir.
“Okulun başladı ve bilmeni istiyorum ki ben tüm yıl yanında olacağım.”
Bu basit cümle bile çocuğun duygusal dayanıklılığını artırır.
EBEVEYNİN ROL MODELİ
Çocuklar, söylenenden çok gördüklerini model alır.
Eğer ebeveyn okulu yük gibi anlatır, sabahları isteksiz davranırsa çocuk da aynı tavrı alır.
O yüzden anne babaların da okula pozitif bir dille yaklaşması gerekir.
KÜÇÜK ADIMLAR, BÜYÜK GÜVEN
Çocuğun yeni döneme uyumu için büyük hedefler koymak yerine küçük adımlar işe yarar:
Uyku düzenine dikkat etmek.
Çalışma alanını birlikte hazırlamak.
İlk gün ona küçük bir sürpriz yapmak.
İlk hafta unutulmaması gereken önemli noktalardır.
Okul başarısını belirleyen en güçlü faktörlerden biri evin atmosferidir.
Sevgi, güven ve istikrar dolu bir evde çocuk öğrenmeye daha açıktır.
YAZ BİTER, OKUL BAŞLAR
Asıl mesele bu iki dönem arasında köprüyü nasıl kurduğumuzdur.
Çocuklarımızın yalnızca derslerinde değil, hayat yolculuğunda da güçlü olabilmeleri için bu köprüyü aceleyle değil, sevgiyle ve bilinçle inşa etmeliyiz.