Ahmet Yücegök

SİLİVRİ'DEN

Öyle bİr hafta ki, bir gün bile güneşi göremedik desem yeridir…
Çoğu gün yağış vardı…
Öyle olunca da çay bahçeleri gibi açık alanlarda iş yapan işletmelerin bu haftaki ciroları zayıftı…
Demem… Silivri'de bu hafta işler iyi gitmedi…

ÇEVREMİZDEN...
Trakya Kent Konseyleri Birliği 2018 Sonbahar Toplantısı Keşan Belediyesi ve Keşan Kent Konseyi ev sahipliğinde Keşan'da yapıldı…
FSRU Gemi İskelesi, Sahillerin Kirliliği ana konusu yanında Madde Bağımlılığı, kullanımı ve Mücadelesi konuları tartışıldı ve “sonuç bildirisi” kamuoyu ile paylaşıldı…
Bildiriden bazı başlıklar:
1- Doğal varlıkları korumak ve gelecek kuşaklara taşımak hepimizin öncelikli sorunudur. Bölgemizdeki denizlerin,s ulak alanların, su varlıklarımızın korunması, flora, fauna ve yaşam için büyük önem ytaşımaktadır…
2- Bir problem onu oluşturan düşünce sistemiyle çözülemez…
3- Habitatı korumadan Saros Körfezsini ve Trakya'yı koruyamayız. Trakya'da Doğa korunmasını ve yaşamın savunmasını bilinçle ve kararlılıkla ve özveriyle savunmayı başaracağız…
4- Milli Parklar Statüsünde ve 1.Doğal SİT Alanı olarak koruma altında olan Gala Gölü ile Tabiatı Koruma Alanı olan Pamuklu Gölünden çeltik sulaması için su kullanılması, kontrolsuz yasak avcılık, tarımda kimyasal gübre ve ilaçların kontrolsüz kullanımı doğal varlıklara zarar görmesine neden olmaktadır. Bu da Trakya ekolojisinin tahribatına yol açmaktadır…
5- Su kirliliği bölgemizde sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını, doğal varlıkları ciddi olarak tehdir etmektedir.Ergene nehrinin Istranca'lardaki kaynakları üzerinde onlarca patlamalı taş ocakları yer altı ve yer üstü sularını kirletmekte ve yok etmektedir.
6- Ve “uyuşturucu madde” bağımlılığına karşı toplum olarak, kurumlar olarak karşı çıkmalıyız. Uyuşturucuya karşı mücadele de rehabilite merkezlerinin kurulması ve geliştirilmesi için kent konseyleri olarak daha etkili çalışmalar yürüteceğiz…
Sonuç olarak…
Trakya Kent Konseyleri olarak , Doğaya ve yaşama kasteden her türlü projeye karşı olduğumuzu saygı ile kamuoyuna bildiririz.

VE, BİR UCUBE YASA...
Herkesin bildiği …
Hatta 24 Haziran seçimlerinin belki de önemli belirleyicisi olan “İmar Barışı” adı altında bir düzenleme var…
Günü birlik iş görüyor gibi görünse de …
Bu düzenleme çevremizde inanılmaz tahribata yol açıyor. Açacakta… Vatandaş, internetten girip belgesini alıyor…
Zannediyor ki kaçak olarak yaptığı (5) katlı apartmanı kurtuldu. İnanılır gibi değil…

YEREL SİYASET...
Siyasi Partilerde aday, adaylığı müracaatları sona erdi. En son, CHP'nin (6) AKP'nin (9) aday adayın müracaatı ettiğini biliyorum…
***
Aday adayı çok olunca yerel basında her gün birini veya bir kaçına rastladık hafta boyu… Bu güzel de… En son, sonuç açıklandığında durum ayni mi olacak, göreceğiz…

NİYE GİDERLER?
Mart 2019'a daha çok var… Yani, yerel seçimlere…
Ama, öğle anlaşılıyor ki, artık her gün en önemli gündem maddemiz o olacak…
***
Silivri Belediye Başkanı veya Meclis Üyesi aday adayı olup, ardından Ankara'lara gidenleri anlamakta zorlanıyorum…Hem de olayı yakından takip eden biri olmama rağmen.
Nedeni şu…
Birincisi, oradan bir şey çıkmaz,çünkü, oraya her gün , binlerce insan , yetkili diye bildiği kişi veya kişileri arıyor görmeye geliyor.Her geleni dinliyorlar. Ardından, aday,adayı ile birer fotoğraf çekiliyor ve sırtı sıvazlanarak “hayırlı olsun” diyerek beldesine uğurlanıyordur muhtemelen …
Evet…
İşin esprisi bu!
Ve, bunun böyle olduğunu her biri bilir…
Aday, belirlemede esas belirleyici olan ilçe yönetimleri ve ilçede yaşayan parti üyeleridir. Üç aşağı beş yukarı bütün Partilerin Anayasaları olan Parti tüzüklerinde de bu vardır… Neyse…
Bırakalım partilerin Anayasalarını da seçime dönelim isterseniz…
Şimdi… Bu arkadaşlarımız Silivri'ye Belediye Başkan adayı veya Belediye Meclis üyesi adayı olacaklar… Niçin aday olacaklar? Silivri'yi yönetmek için,değil mi?
Ama önce seçilecekler...
Onun için tekrar başa dönüyorum…
Aday belirleme işi karara bağlandığında, aday listeleri , her partinin İlçe yönetimi tarafından ilçe seçim kuruna verilir… Başvurular , İlçe seçim kuruluna yapıldıktan sonra belli sürede itiraz yoksa adaylıklar kesinleşir…
Ve… Adaylar, seçimi kazanmak için , Partisinin İlçe Yönetimleri ile birlikte seçmenden destek istemeye çıkar… Bunun adı “seçim” kampanyasıdır…
***
Şimdi…
Bu seçimin adı “yerel seçim”
O nedenle… Hiçbir partinin Genel merkezi ilçe veya İl Başkanını atlayıp “aday şu olacak” demez. Yani, bu seçimde öncelik yerel örgütlerdedir…
De… Hala… Neden Ankara'ya gideler?
Gerçekten, anlamakta zorlanıyorum…

GENEL SİYASET...
Cumhurbaşkanı ve ayni zamanda AKP Genel Başkanı yine sahadaydı…
Çünkü…
Önümüzde “Yerel Seçim” var…
Ve, bu yerel seçim yalnız belediye başkanlarını belirlemeyecek, belli ki etkisi daha geniş alanı kapsayacak . Hatta, ekonominin gidişini de belirleyecek…Öyle olunca da partili Cumhurbaşkanı, her seçimde olduğu gibi iç ve dış düşman yaratmak durumunda kalıyor…
Nitekim… Haftaya öyle başladı…
İç düşman ve ona uygun gördüğü bütün kötü simgeleri ortaya çıkarmaya başladı. İç düşman olarak muhalefet partilerini, dış düşman olarak her gün değişen bir ülkeye veryansın yaptı. Gayet tabii yüzünü içeri dönerek…
Bu arada… İçerde, depo baskınları yapılıyor…
Neymiş “enflasyonla mücadele” ediliyormuş…
Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bir “enflasyonla mücadele” bu…
Bazı mallara el koyuluyor…
Ve, bu mücadele “havuz medyası” kanalı ile her saat vatandaşlara gösteriliyor. İlginç!
Hayırlara vesile !

TAPU VE ECRİMİSİL MESELESİ...
Bir tık bile ilerleme yok …
Hazine, “işgalcilere” yani ,en başta Sayalar, Danamandra ve Çayırdere insanına Atasından, dedesinden, babasından kalan ve kendinin bildiği yerleri satacak. Yasa böyle…
Ama “kaça satacak” belli değil. Ve, aylardır “tık” yok. İnsanlar ne kadar para ödeyecekleri belli değil…
Ve, uzatılmaz ise müracaat süresi (5) Aralık'ta bitiyor…
Ve…
Yerel seçimler var… Ne demek istediğimi anlayın !

BİR KUTLAMA...
24 Kasım Öğretmenler günüydü.
Geç olsa da kutluyorum...

YORUM YAP