Kadro her sezon yenileniyor.
Hoca değişiyor ama sonuç değişmiyor ve artık sabırlar tükeniyor.
Alanya mağlubiyeti bardağı taşıran damla oldu.
Peki, Fenerbahçe tribünleri ‘yönetim istifa' diye bağırma noktasına nasıl geldi?
Seçildiği zaman ilk camiaya seslenişini izlemiş ve Koç'un Fenerbahçe Başkanlığı için uygun bir karakter olmadığı yönündeki kanaatimi birçok yerde paylaşmıştım.
Zücaciye dükkanına girmiş fil gibi her şeyi, herkesi kırıp döküyor!...
Çok zengin olabilir ama futbolda özellikle Fenerbahçe'de zenginlik başkanın parasıyla değil skor tabelasıyla puan cetveliyle ölçülüyor…
Geldiği günden beri gönderdiklerine, aldıklarına, yaptıklarına bakın!
Son derece tutarsız ve çelişkilerle dolu olan tablo hayal kırıklığı yaratıyor. İlk düğmeyi yanlış iliklediği için iki yakayı bir araya getirmesi çok zor. Sosyal medya platformlarında algı operasyonlarıyla karizmayı kurtarmaya çalışıyor. Herkes takımı, oyun düzeni, oynayan-oynamayan oyuncular üzerinden tartışıyor, hocayı eleştiriyor.
Oysa sorun takımın yapısında.
Futbolda koşu mesafeleri sürekli artarken alan ve zaman daralıyor, tempo yükseliyor. Bu tempoya ayak uydurabilmek için özellikle orta sahada hızlı düşünüp çabuk oynayan güçlü oyuncular tercih ediliyor.
120 km altında koşan takımların maç kazanma ihtimali kalmıyor bu her oyuncunun her maç 10-12 km koşmasını gerektiriyor. Bu mesafenin hangi periyotta hangi şiddette ne kadar sürede katedildiği çok önemlidir. Üst düzey takımlar bu nedenle özellikle orta saha oyuncularında 20-24 yaş grubuna yönelirken Fenerbahçe maçlarını yaş toplamı 100'ün üzerinde olan orta saha oyuncularıyla oynuyor.
Sonuç ortada.
Dünya yıldızı Mesut Özil bile verimli olamıyor.
Çünkü takımın temposu düşük, kuvvetle devamlılığı zayıf, pas trafiği çok yavaş. Oyuncular hepsi kariyerli, kaliteli çok değerli oyuncular hepsi birer yıldız ancak yıldızların gezegenlerin insan karakteri ve kaderi üzerindeki etkileriyle ilgilenen Astrolog Can Aydoğmuş bile umudu kesmiş!!!...
Fenerbahçe ancak 2025'ten sonra çok iyi döneme girecek diyor!!!..
Fenerbahçe derbi kazanamaz hale geldi. 20 yıldır Kadıköy'de kaybetmiyordu, Galatasaray'a bile yenildi. Önümüzde yine çok şeye gebe olan bir Galatasaray derbisi var.
Hoojdonk, Anelka gibi forvetlere alışık Fenerbahçe'ye Ali Koç Allahyar'ı getirmişti. Keşke göndermeseydi.
Bu maçta Allahyar'dımcımız olurdu!!!...
Kısacası problem takımın yapısı ve Ali Koç'un kongrede pantolonunu kemerinden yukarı çekerek topunuz gelin diyerek anlattığı yeni vizyonunda.
Pareira ne yapsın?
O da yetiş ya Muhammet dedi.
Muhammet'ten, Arda'dan, Fatih'ten medet umdu ancak yeni vizyonda işler onun bildiği gibi işlemiyor!!!
Ülkenin en zengin başkanı ama Aziz Yıldırım kompleksini yenemediği için Ali Koç'la bize yine hüsran, yine bize hasret var…
Arma, forma tutkunlarına sorsanız büyük kulüplerin ve milli takımın geçmiş yıllardaki kaptanlarını hatırlar, bilir son üç sezonda Fenerbahçe'nin kaptanı kim diye sorun Google bile karıştırıyor, birkaç isim veriyor…
Bu örnek bile Fenerbahçe'nin problemlerini anlatmaya yeter.
Kaptan önemlidir.
Kaptan belli olmazsa dümenciye kalırsın.
O zamanda pruvan neta olmaz…
