Adil Sirkecioğlu

PARALEL YAPILAR


Yazıma başlıyorum ama tamamlama şüphem var. Pazartesi günü nasıl başlarsam hafta öyle devam eder ön yargılarına inat iyimser olma niyetindeyim. Zor bir parkur olan sitenin otoparkından çıkmak isterken arabamı sürttüm, moralim bozuk. Acemi diye düşünürsünüz belki ama emin olun benim arabamla başka hiçbir şoför oraya girip çıkamaz. Sürücü kursu sahibi komşumun sıkıntılı park etmesi yüzünden oldu. Sabahın erken saatinde aksilik sınırıma güvenmediğim için kapısını çalmadım. Karşılaştığımızda iyi bir sürücü kursundan ehliyet almasını tavsiye edeceğim.

Paralel her yerde var. Dişlerinin biraz eksildiği veya çene kemiğinin biraz zayıfladığı anda baş gösterme ihtimali çok fazla. Otoparkta, siyasette, işyerinde, askerde, sivilde, eğitimde, eğitimsizlikte aklınıza gelen her yerde paralel yapı ile karşılaşma ihtimaliniz kuvvetli. Bazen umursamaz geçersiniz, bazen sizden çok uzakta olduğu için ilgilendirmez memnun olursunuz, olmadık zamanda karşınıza yemek olarak çıkar anlamadan paralel yapı olursunuz. Lokmalar boğazınıza düğümlenir, nerden düştüm bu kazana dersiniz.

Günümüzde en revaçta olan şekli hepinizin malumu. Dini bütün insanlar, hizmet yolunda istikballerini feda eden hoşgörü timsali gördükleriniz konusunda başbakandan bile şüphe duyar hale geliyor duruma düşebiliyorsunuz. Nereden bilebilirsiniz ki, iyi eğitim alsınlar diye çocuklarınızı emanet ettiklerinizin 21 yy. Lawrence olduklarını. Hoşgörü adımları olarak gördüklerinizin "Papa’nın askerleriyiz” resmigeçidi yaptıklarını çok geç anlıyorsunuz. T.C. Başbakanının "one minute” sözü düğmelerine basılmasına yetti. Hepsi ama hepsi, içerdeki dışarıdaki gerçek yüzlerini ortaya çıkardı. Sakinliğine, dostluğuna, hayrına şapka çıkarıp saygı duyduklarınızın hedefe kilitlenmiş robot olduklarını anladığınızda memleket müstemleke olacak.

Benim güzel ülkem huzur görmeyecek. Gençliğimiz sağ-sol, alevi-sünni, çatışmaları ve darbelerle geçti. Bitti şükürler olsun diyeceğimiz an Asala belası musallat oldu. Netice alınamayacağı anlaşıldığında PKK vizyona sokuldu. Barış süreci başlamadan paralel yapı çatışmaları ve avanakların türlü bahanelerle sokağa dökülme senaryoları başladı. "Yollar yürümekle aşınmaz” deyip, her fırsatta şapkayı bırakıp kaçan başbakan özlemi çekiliyorsa, bu sefer öyle olmayacağı net bir şekilde belli oldu. Batı, ABD, İslam ülkeleri, bütün dünya ve de bizler bu yeni ve alışık olmadığımız duruma adapte olmak benimsemek zorundayız. Netice alabilirsek çocuklarımız, torunlarımız aşağılanmadan vizesiz bir şekilde gururla tüm dünyayı dolaşabilecekler.

Erdoğan-Işıklar, karşılaştıkları muameleye bakarak çok benzerlik buluyorum. Birini hoş görürken, diğerine yapılan muameleye sevinecek halim yok. Her ikisi de muktedir olmaya çalışıyorlar. Erdoğan 2007 yılında iktidar olduğunu ama muktedir olamadığını itiraf etmişti. O itiraftan sonra epey yol aldı. Çekemeyenler diktatör etiketi yapıştırmaya kalktı. Buna rağmen sandıktan çıktı. Işıklar’ın muktedir olmadığını anlamadığını veya anlasa da itiraf etmeye çekindiğini düşünüyorum. O hala "kendini hissettirmeyen başkan” görünümüyle övünmeye çalışıyor. Kendini hissettir başkan hissettir. Aksi halde senin adına birileri Silivri Halkını cezalandırma gayretinde. Faturasının da başkana kesileceğini ayrıca belirtmeme gerek yok herhalde.

Ben böyle yazınca her türlü parazit, pardon paralel Işıklar Ak Partiye geçecek yaygarasına başlıyor. Bence hiçbir mahzuru yok ama Işıklar neden böyle bir şey yapsın? Denizi geçip derede boğulacak biri olduğunu sanmıyorum. Yedi düvele karşı zafer kazanıp, CHP dikensiz gül bahçesi yapma imkanı yakalamışken olacak iş değil. Bu durumda muktedir olamayan, parti değiştirirse hiç olamaz. Çok örnekleri var, saymak istemem.

Gölge başkan, paralel yapı hizmetindeki başkan yardımcıları ve bürokrat örnekleri gazete köşelerine düşmeden tedbir alınmasında büyük yarar var. Bunun için Belediye Başkanı benim demek yeterli. İyi niyet ve boşluktan türeyen gölgeler kendilerini nimet kabul edecekler.

Son bir tavsiye her iki partide seçim değerlendirmesi yapmaktan kaçınıyor. Yapacak olurlarsa lütfen kendi adaylarına oy verenlerle görüşmelerinde, konuşmalarında fayda var. Yüzlerine tükürülmesi gerekenler arasında yapılacak danışmalardan hayır gelmez. Kendi adıma böyle bir ortamda olmayı da, konuşmayı da zulüm kabul ederim. Demiral’ı rahatlatmış olayım!

Paralelsiz kalın, başkansız, başbakansız kalmayın.


YORUM YAP