Hüseyin Kuru

Emsal kararlar ve imar affı konusu...

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi aldığı karar ile kira sözleşmesinde, bedelin ne şekilde artacağına ilişkin madde bulunmaması sebebiyle, ev sahibinin tek taraflı Üretici Fiyat Endeksi'ne (ÜFE) göre belirlediği artış miktarını ödemeyen kiracının tahliyesini isteyemeceğine hükmetti.
AA'nda yer alan habere göre, Yozgat'ın Yerköy ilçesinde evini kiraya veren bir kişi, kiracıyla yaptığı sözleşmeye kira bedelinin ne şekilde artacağına ilişkin maddeye yer vermedi.. ancak daha sonra kiraya ÜFE oranında artış talep eden ev sahibi, kiracının bunu ödememesi üzerine, kiracının mülkü boşaltılması talebiyle dava açtı.
Davacı ev sahibi, davalının kira bedelinde artış yapmadığını, yıllık eksik ödenen farkın ödenmesi için ihtar gönderdiğini ancak kira farkının yine ödenmediğini ileri sürerek, kiracının temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istedi.
Kiracı ise kira sözleşmesinde artış maddesi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istedi.. Yerköy Sulh Hukuk Mahkemesi, davayı kabul ederek, kiracının evi tahliye etmesine karar verdi.
Kiracı, kararı temyiz etti. Bunun üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle bozarak, kiracılar lehine emsal bir karara imza attı.
Dairenin kararında, kira sözleşmesinin sona erme sebeplerinden birinin de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşullarının Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlendiği belirtildi.
Buna göre, kira parasının verilen sürede ödenmemesi halinde akdin feshedileceği, bu durumda kiracıya verilecek sürenin, konut ve çatılı iş yeri kiralarında en az 30 gün, ürün kiralarında en az 60 gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az 10 gün olduğu hatırlatıldı.
Kararda, kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfetinin davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfetinin ise davalıya düştüğü bildirilerek şu tespitler yapıldı:
"Taraflar arasında imzalanan ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedeli 350 lira olarak kararlaştırılmış, sonraki yıllar kira bedelinin artırılacağına dair bir düzenleme yapılmamıştır. Davacı, dava dilekçesinde kira bedellerinin yıllık ÜFE artışına göre ödenmediğinden bahisle temerrüt nedeniyle tahliye talep etmiş ise de sözleşmede artış maddesi bulunmamakla davaya konu kira tutarının ispatı kiraya verene aittir. Davacının tek yanlı kira oranı ve kira bedeli belirlemesine itibar edilemez. Davacı kiraya veren, kira miktarının ÜFE ile artırılacağını ispat edemediğine göre, aylık kiranın sözleşmede yazılı olan 350 lira olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar ve-rilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir."
***
İmar affı geliyor
Başbakan tarafından yapılan açıklamaya göre;
"Türkiye'nin genelinde var olan bir sorun var. Mülkiyetle, imarla, ruhsatla ilgili bir sorun, bu bütün vatandaşlarımızın kanayan yarası. Binası var elektriği yok, binası var ruhsatı yok, binası var mülkiyeti kendisine ait değil. Bütün bunları ortadan kaldıracak ve bu yılların biriktirdiği sorunu çözecek düzenlemeyi önümüzdeki 10 gün içerisinde çıkarıyoruz.
Bunun adı imar barışıdır.
Vatandaşımızla barışıyoruz ve bundan sonra da şehirlerimizin daha güzel inşa edilmesi, imar edilmesi için de gereken titizliği gösteriyoruz.
Bu bir imar affı değildir, bu imar barışıdır.
Mevcut durumu bir anlamda hak sahiplerinin lehine tescil etmektir.
Ama vatandaşlarımız eğer binasını yenilemek istiyorsa, kentsel dönüşüme tabi tutmak istiyorsa, gereken bütün imar izinlerini alacak ve buna göre depreme dayanıklı imar planlarına uygun olarak yeniden yapabilecek.
Bu Türkiye genelinde 12 milyon konutu ilgilendiriyor. Onun için bu çok önemli reform niteliğinde bir düzenlemedir" dedi.
***
Kaçak gecekondulara
enkaz bedeli ödenecek
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, kentsel dönüşüm projesi kapsamında sözleşmeyle kaçak gecekondusunu devreden kişilerin, gecekondusu için sadece enkaz bedeli isteyebileceğine, başka bir bedel talep edemeyeceğine karar verdi.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; Kuzey Ankara girişi kentsel dönüşüm projesi kapsamında belediye ile sözleşme imzalayarak gecekondusunu devreden kişiye, imzalanan sözleşme gereği belirlenen kıymet takdiri bedelinin yüzde 10'u enkaz bedeli olarak verildi.
Kaçak gecekondu sahibi, kendisine sadece enkaz bedelini ödendiğini, tüm yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini savunarak alacağın tahsili için icra takibine başvuru yaptı.
Davalı belediye ise icra takibine hemen itirazını bildirdi.
Gecekondu sahibi bu kez, belediyenin itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve yüzde 20 icra inkâr tazminatına karar verilmesi istemiyle birlikte yeni bir dava açtı.
Davaya bakan Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davayı kabul ederek belediyenin itirazlarını iptal etti.
Yerel mahkeme hükmünün davalı belediye tarafından temyiz edilmesi ile birlikte dosya Yargıtay 13. Hukuk Dairesine getirildi.
Daire, yerel mahkeme kararını davalı belediye yararına oy birliğiyle bozdu.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin kararında, davacıya ait belgesiz gecekondunun kentsel dönüşüm projesi kapsamında davalı belediyeye devri konusunda taraflar arasında taahhütname imzalandığı, davalı belediye elemanlarınca kıymet takdir raporu düzenlenerek davacının gecekondusu, müştemilat ve ağaçları için 20.326 tl yapı bedeli ile 2.279 tl enkaz bedelinin belirlendiği açıkladı.
Belirlenen bu bedellerden sadece enkaz bedelinin davacıya ödendiği, davacının kendisine enkaz bedelinin değil, tüm yapı bedelinin ödenmesi gerektiği iddiasıyla davayı açtığı belirtilen kararda, yerel mahkemece de davanın kabulüne karar verildiği anlatıldı.
Kararda, Kentsel Dönüşüm Projesi Yönetmeliği'nin "Belgesiz ve Kaçak Gecekondulara Uygulanacak Esaslar" başlıklı 18. maddesinde de "Hak sahiplerine ait gecekondu, tesis, müştemilat ve ağaçlar için belediyece oluşturulacak kıymet takdir komisyonunca belirlenecek kıymet takdir bedelinin yüzde 10'u enkaz bedeli olarak hesaplanır.
Bu bedel, yapılacak sözleşme ile hak sahiplerine verilecek konuta ait inşaat maliyetinden düşülüp, kalan bedel hak sahibi tarafından ödenir." düzenlemesinin yer aldığı hatırlatıldı.
Kararda, "Bu değerlendirmeler ışığında, davacının sözleşme kapsamında davalıya devrettiği gecekondusu için sadece enkaz bedeli isteyebileceği, enkaz bedelinin de davacıya ödenmiş olması karşısında davacının başka bir şey talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir." denildi.
***
İyi haftalar..

 

YORUM YAP