BARUT YOKSA

Olay geçtiğimiz hafta.
Alipaşa Mahallemizde geçmişti…
Hani o bildiğimiz Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Alipaşa Muhtarı, Silivri Çevre Derneği gibi bir çok kurum ve kişi ile indirilen TABELA olayı...
***
Evet olay Silivri Siyasetinin önde gelen bazı kişilerinde içinde olduğu “pazarlama” olayı…
Ama nasıl? Anlatayım!
***
Birileri İstanbul Merkezli bir kooperatif kuruyor… Kaç ortağı var henüz bilinmiyor…
Sonra bu Kooperatif, Alipaşa Mahallesi sınırları içinde (2.500) dönümlük bir alanı pazarlamaya kalkıyor, sanki her işlem tamammış gibi…
Sonra…
Yine bu Kooperatifi kuranlar…
Sanki her işlem tamammış gibi tüm prosedürler yerine getirilmiş gibi Alipaşa insanının (2.500) dönümlük alanı pazarlamaya kalkıyor...
***
Düşünebiliyor musunuz?
Ortada bir şey yok. “Hayal” satılıyor...
Hani o bilindik hikaye...
Yaveri komutana “efendim bu savaşa girmeyelim kazanamayız” der…
Komutan “neden?” der…
Yaveri “bir sürü nedeni var” der…
Komutan “bir kaçını say” der…
Yaveri saymaya başlar “birinci barut yok” der demez komutan “yeter gerisini saymaya gerek yok” der...
İyi haftalar...

NE KADAR DOĞRU
Yaşadığımız ülkede Kooperatif kurmak serbest...
Her (7) kişi bir araya gelip, değişik işler için değişik “kooperatifler” kurabilir…
Sonra ortak aramaya başlar…
Güven verirse… Ortak da bulabilir…
Buraya kadar sorun yok…
Ama… Bir başkasının “tarım arazisi” üzerine “henüz ortada bir şey yokken, şunları, şunları yapacağım” diyerek para toplamaya kalkmak neyin nesi?
Ve… Ne kadar doğru…

YALNIZ DEĞİL
Başka, başka ilçelerden…
Bir gurup çevreci geçtiğimiz Pazar günü…
Silivri'de Silivri Çevre Derneği Çay Bahçesindeydiler…
Silivri Dernek Başkanı Ali Korsan tarafından ağırlandılar. Silivri'de buluşma nedeni…
Alipaşa Mahallesinde geçen olayla ilgili dayanışma…

O YALNIZ DEĞİL
Yine Danamandra Mahallemiz...
Ve o meşhur “taş ocakları” meselesi…
Biliyor musunuz? O mesele hala gündem de…
Çünkü hala çözülmedi…
Ve… Sorunun en büyük takipçisi Hatice Başpınar (Erdoğan) hanım işi takip ediyor…
Ve… Silivri Çevre Derneği onun yanında.
***
Ve… Danamandra Mahallemizde “Göller” Meselesi de var…
O da çözüme kavuşmuş değil…
Ama bu günlerde…
Şirketin tahribatı (çalışması) biraz yavaşlamış.
Biliyorsunuz…
Ne oldu, neler oldu bilemiyorum.

SAKIN KANMAYIN
Silivri AKP sorumluları yine yollardaymış hafta içinde…
O meşhur “karış, karış dolaştıkları Silivri gezmeleri kapsamında” yolları, Danamandra Mahallemize düşmüş…
İlçeden basına, servis edilen habere göre “çok sıcak” karşılanmışlar…
Çünkü AKP denilen parti tam (14) senedir tek başına iktidarda…
Çünkü Danamandra Mahallesinin de en önemli sorunu TAPU sorununu çözmüş bir partinin temsilcileri gelmiş…
Çünkü kendileri zamanında ortaya çıkmış bile olsa sonradan imana gelmiş ve bu Ecrimisil meselesini halletmiş bir partinin temsilcileri gelmiş…
***
Bakın! Ben doğduğum köyün insanını iyi tanırım.
Sıcak karşılamaları için her gün “Vergi Dairesinden gelen ECRİMİSİL” ödemesi zarflarından mutluluk duymazlar…
O nedenle…
AKP Silivri sorumlularını uyarıyorum…
Sıcak karşılama muhabbetine kanmayın…
Sakın!

BİR SİYASİ ETKİNLİK
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
Pazar Günü Silivri'deydi...
Silivri Belediyesi öncülüğünde, iyi tarım çalışmalarını, yerinde görmek için Çanta Mahallemizde ki Eser Diamont Otelinde yapılan toplantıya katıldı...
Toplantıda...
CHP'nin Tarım ve Hayvancılık Politikalarının anlatıldı…
Toplantıya, İstanbul ve Trakya çiftçi birlikleri yöneticileri ve Trakya ve İstanbul Belediye Başkanları, İlçe Başkanları, Meclis Üyeleri, İlçe Yöneticileri katıldı…
Ayrıca Silivri Belediyesinin Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezini gezdi…

NE DERSİNİZ?
İktidara geldikleri günden bu güne bir sabah olsun huzur içinde işe gidemedik desem yeridir…
Her gün bir terör olayı… Ya da başka bir şey…
Lakin… Ne hikmetse…
Yıllar öncesinde olduğu gibi cenazelerde sloganlar atılmaz oldu…
Ne hikmetse… Yetkili ve sorumlulara karşı bir öfke selini görmez olduk…
Bilemiyorum… Gerçekten yok mu?
Gerçekten durum böyle mi?
Yoksa Olağanüstü Hal nedeniyle bir sansür mü var…
Ya da… En kötüsü…
Alıştık mı? Ne dersiniz?

LÜTFEN HATIRLAYALIM!
Bir Televizyon Kanalı. Sabah, sabah…
Haberlerini izliyorum…
Habere konu yıl… 1999 Yılı. Ve bir toplantı…
Konusu FETULLAH GÜLEN örgütlenmesi üzerine…
Toplantıda Türkan Saylan hoca konuşuyor…
O gün söyledikleri…
Bu gün başımıza gelen tehlike…
Şaşırmamak elde değil…
Resmen O gün. Bu günkü durumu…
Olduğu gibi görmüş. Görmekle kalmamış…
Yetkili ve sorumluları uyarıyor…
İnanılacak gibi değil…
Ve konuşmasının sonunda “bu konuşmamdan sonra can güvenliğim konusunda endişeliyim” diyor…
Sonra ne oluyor biliyor musunuz?
Türkan Saylan Hocam o meşhur ERGENEKON ÖRGÜTÜ kapsamında tutuklanmak isteniyor…
Ve… Biliyorsunuz…
Davanın savcısı Zekeriya Öz…
Siyasi savcı ise şimdiki Cumhurbaşkanı…
Sonra Türkan Şaylan hocamın hastalığı azıyor ve hayata gözlerini yumuyor…
Lütfen o günleri UNUTMAYALIM…
Geçenin bir saatinde evlerinden alınan o yurtsever insanların Silivri zindanlarına getirilişlerini ve o komik mahkemeleri…
Ve, mahkeme günlerinde, kar/kış yediğimiz gaz ve suyu hatırlayalım!
Lütfen!

VAR MISINIZ?
Danamandra, Sayalar ve Çayırdere'den sesler geliyor…
Muhtarlar belki duymuyor…
Ama ben duyuyorum…
***
Sesin kaynağı…
Her mahallenin “Tapu ve Ecrimisil” mağdurları.
Yakınmakla kalmıyorlar…
Çözüm için Muhtarların öncülüğünde “Ecrimisil Mağdurları Derneği” kurulmasını öneriyorlar.
“Birlikten kuvvet doğar” diyorlar…
“Bir elin nesi var iki elin sesi var” diyorlar
***
Evet… Mustafa Tatar…
Çengiz Çelik, Mustafa Dönmez… Ne diyorsunuz? Var mısınız? Yok musunuz?