Ahmet Yücegök

YEREL SİYASET

Danamandra Mahallemizle ilgili yeni gelişmeler vardı hafta içinde... İlki, taş ocaklarına ait binlerce kamyonun mahallenin ortasından geçmesini kabul edemeyen bunun içinde kadın başı ile korkusuzca savaşan Hatice Nigar Başpınar'ın Gazetemizi araması…
İkincisi, olayın CHP İstanbul İl Çevre Komisyonunun gündemine girmesi.
Üçüncüsü, AKP İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun konu hakkında verdiği bilgi…
Üçünde de, sorunun çözümüne yönelik ileri bir adım olduğu söylenemez ama az da olsa olayın daha geniş alanda duyurulması yönünde kayda değer gelişme var...
***
Bu arada konu hakkında AKP ilçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun Gazetemizde çıkan demecini okudum. İlk aklıma gelen 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası darbecilerin Başbakanlıkla görevlendirdiği Bülent Ulusu'nun sorunların çözümü konusunda basına verdiği demeç aklıma geldi...
Askeri Cuntanın atadığı, yetkisi yok sorumluluğu fazla olan bir Başbakan için zor bir durumdu sorunların çözümüne yönelik demeç vermek... O nedenle, basın emekçilerine verdiği demeçlerde, iki cümlenin birinde “mümkün olanın en iyisini yapmak için büyük gayret içindeyiz” diyordu...
Gerçekten Rıfat Kutlu'yu olduğundan fazla yetki ve görevli sanmışım umarım kusuruma bakmaz...
***
Pazartesi günü, her yerde olduğu gibi Silivri'de de telaş vardı. Uzun sayılacak bir tatil dönemi sona ermiş, tekrar sıralara dönüyordu öğrenciler…
Tatil yapmayan ve yapamayanlar hariç, tatilden dönen öğrencilerde sanki bir şaşkınlık vardı Pazartesi sabahı...
Öğrenciler öyle de öğretmenler farklı mı?
Yani,15 Temmuz'un etkisi,izleri tamamen silindi mi? Gayet tabii ki hayır.
Onlar unutsa bile Milli Eğitim unutmamış, ilk bir haftayı “darbe girişimi” ile ilgili bilgilendirmeye ayırmış.
Bu Demokrasiye karşı girişilen bir darbe, bunda kimsenin kuşkusu yok, ki öyle…
Ne var ki, yapanları yalnız “vatan haini” gibi tanımlamalarla tanıtmanın yetmeyeceğini, kimler olduğunu, o zamana kadar neden anlaşılamadığını, devletin en mahrem yerlerine nasıl girebildiklerini, bu konuda kimin yetkili ve sorumlu olduğu konusunda çocukların kafasında anlaşılması zor bir çok sorunun olduğunu düşünüyorum…

İÇİMİZDE BUGÜN
15 Temmuz kalkışmasın adı verilen darbe girişimi olayından bu güne iki ayı geçti. Birileri birilerine “Başkomutan” deyip duruyor ama darbe kalkışmasının sorumluluğunu alan baş komutanın adını veren yok…
Şunu demek istiyorum…
Baş komutan kazanılan veya kaybedilen savaşın birinci derece sorumlusudur…
Sonra…
Başı sonu bilmem.
Benim bildiğim Komutan her şeyin sorumluluğunu alan hesap veren ve gereğinde yargıyı rahatlatmak için bulunduğu konumu terk edebilen kişidir. Lakin, birilerine “Başkomutan” diyen birilerine bakıyorum öğle bir laf ağızlarından çıkmıyor…
Neyse... Olaya “Siyasi sorumluluk” açısından bakıyorum. Onun sorumlusunu arıyorum hala da göremedim... İlginçtir o konuda o cenahta “TIK” yok…
Her akşam kanal, kanal gezen iktidarın sözcülerine bakıyorum...
İlk günlerde söyledikleri “demokrasi” lafını unuttular neredeyse…
“Yenikapı mutabakatı” diye bir mutabakat lafı ortalıkta dolaşıyor ama o mutabakattan herkesin başka bir anlam çıkardığı görülüyor…
Netice... Siyasette sorumluluk almadan olmaz…
Gün gelecek “sandık her şeyden önemli, tüm yetki bende, güçler ayrılığı ne demekmiş, ben her şeyi yaparım çünkü sandıktan çıkan benim” diyeceksin, sonuçlar kötü çıkınca “muhalefet sorumlu” diyeceksin ama sorumluluğa gelince. Hesap vermeye gelince “elim yaş” olmaz...

ŞU BAŞSAĞLIĞI MESELESİ
Tarık Akanın vefatı sonrası Cenaze merasimini televizyonlardan izledik. Herkes biliyor ki o mahşeri kalabalığı oraya çeken bir neden vardı. Onlar her biri kendi çabaları ile oraya gelmişlerdi.
Söylemeye çalıştığım.
Yakın zamanda vefat eden bir Gazetenin yazarı (dünya görüşü bilinen ve ölüm nedeni uzun süre tartışılan) Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanından ailesine taziye mesajı gidiyor. Ama, TARIK AKAN için tık yok. Ki, “en çok birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz bu günlerde” sözlerini tekrarlayanlar...

SAKIN HA...
Görmek isteyen herkesin gördüğü Suriye meselesi çıkmazda…
Yani...
Girildi girilmesine de nasıl çıkılacak?
Benim aklıma takılan o…
Cumhurbaşkanı sağa sola laf çakıyor da kimsenin aldırdığı filan yok…
Kimsenin umurunda değil gibi…
Sakın “herkes bize düşman” demeyin... Sakın ha...

KAPISININ ÖNÜ...
“Her kurum kendi içinde temizlik yapsın...”
Kanal, kanal gezen AKP sözcülerinin, kendi kapısının önünde var olan pisliği temizlemeden tekrarladığı cümle bu.
İyi de…
“Diğer kurumlardan sana ne?” diyesi geliyor insanın…
Anlaşılıyor…
Yine “mağdurluğa” yatma…
Yine “mağdurları” oynama…
14 Yıldır bitmedi…
İktidarda sanki başkaları…

TAPU VE ECRİMİSİL
“Olağan” halde olmadı…
Şimdi.
“Olağanüstü” haldeyiz…
İktidar sahipleri istediğini, istediği saatte, istediği gibi çıkarıyor…
Ama…
Çayırdere, Sayalar ve Danamandra Mahallerinin en önemli sorunu TAPU ve ECRİMİSİL sorunu ve siyasi iktidar sözcülerinden hala SES yok…

İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“Odunu koysam seçtiririm ,deniyor. Doğrudur ama odundan adaylarla demokrasi olmaz. Oradan demokrasi çıkmaz .”
(Pokrat Estukyan-23/8/2016
Cumhuriyet)

GÜNE UYAN
“Seçimle gelenin yerine memur olmaz.”
(Mehmet Y.Yılmaz 24/9/2016 Hürriyet)

KISA KISA
• Hafta içinde CHP Silivri İlçe Kadın Kolları üyeleri Yenikapı Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde Genel Başkanlarının okuduğu (12) Madde için Uğur Mumcu Meydanında imza topluyorlardı...
• “Çarşafı ilk yasaklayan Abdülhamid” diyor (Orhan Erinç Cumhuriyet Gazetesindeki 3/9/2016 Tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde)...
• Bazı, yerel gazetelerde çıkan, olası bir yerel seçimde AKP ve CHP'nin muhtemel “Belediye Başkan aday, adaylıkları” hafta boyu gündem olmuş...
• Vatandaşın “Okullar açıldı açılmasına ama Silivri İlçe Milli Eğitim Müdürünün sesini duyan yok” sesini hafta boyu duydum...
• İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi üyelerinden bazıları Belediye Başkanı Kadir Topbaş için FETÖ kapsamında suç duyurusunda bulunmuş…
• Anıtkabir'e çocuk parkı yapılmış...
• Eski, Silivri Fatih Koleji yeni Gazi İmam Hatip Ortaokulu olmuş...
• Olası bir yerel seçimde, AKP'den Silivri Belediye Başkan aday olma ihtimali üzerine Silivri'de yayınlanan yerel gazetenin birinde “Hanımefendi, şu kadar zamandır TBMM'sinde tek bir defa Silivri ile ilgili ne söyledi?” diye sormuş...

YORUM YAP