Tepkiler, Tepkiler..

"Ben vardım, şu, şu, şu da vardı" şeklindeki parmakla sayılacak bir sayı beni haklı çıkarıyor. Aramızda bakış açısı veya strateji farkı olduğu ortada. Bu arada diğer partili bayan meclis üyesinin "Biz sizi disiplinli bilirdik" sözü çok garip. Derdinize yanın. Sizin disiplin anlayışınız, sizin olsun. Bizde her konuyu enine, boyuna tartışabilmek disiplinsizlik sayılmıyor henüz…
İkinci tepki görevdeki oda başkanı Ali Tabakoğlu'ndan açıklama şeklindeki bir mesajla geldi. Benim gibi bilgisayar özürlüsü olduğunu düşündüğüm için beş yerde hatalarını düzeltmek zorunda kaldım. Çok şükür benim arkamda kapı gibi SUS var. Esnaf Odası'nda düzeltme yapabilecek görevlinin olmaması üzücü. Önümüzdeki dönem vaatlerinin içinde yer almasında fayda var! Açıklama ve savunma hakkına saygı duyduğumdan aktarıyorum efendim.
"Sayın Esnafımız Adil Sirkecioğlu tekrar köşe yazılarınıza başlamanızdan dolayı sizleri kutluyorum. Odamız üyesi olarak başarılar diliyorum, köşe yazılarınızı zevkle okuyorum ve eleştirilerinizi de samimiyetle karşılıyorum. Silivri'mizde yaşanan sel felaketi nedeniyle mağdur olan esnaf sanatkârlarımız çok olmuştur. Bu mağdurlardan bir tanesi oğlum Halil Tabakoğlu sel de zarar gören iş yerimizi selden sonra açmamız mümkün olmamıştır. Sebebine gelince boğluca deresi kenarında bulunan binaların istimlakı söz konusu olduğundan bizim iş yerimiz de yıkım içersinde bulunmaktadır. Oğlum Halil Tabakoğlu veya bölge bayisi olması nedeniyle selden sonra Avea'nın göndermiş olduğu mobil araç ile çarşı merkezinde hizmet vermeye başlamış aracın uzun süre merkezde kalması bazı çevrelerce eleştiri konusu olmuştur. Sel felaketi öncesi iş yerimizin durumunu bildiğimiz için iş yeri arayışına girmiş idik çarşı merkezinde Silivri TAN yoğurdunun bulunduğu yer ile görüşmelerimizi yaptık iş yerinin boşaltılmasını bekledik ama boşaltılması gecikti. Allah'ın izniyle birkaç gün içerisinde çarşı merkezindeki iş yerine oğlum taşınacak. Allah kimseye böyle felaket yaşatmasın. Zorda kalmayan zoru yaşayanın halinden anlamaz. Saygılarımla Ali Tabakoğlu"
Büyük - küçük harf yanlışlarını kasıtlı yaptığımı düşünecekler için belirtmek istiyorum, aynen olduğu gibi. Aslı elimde. Ben başkanın cami önüne dükkân açtığını düşünüyordum, meğerse mendil açmış haberimiz yok. Zorda kalmayan zoru yaşayanın halinden anlamaz diyerek işin işine duygusallık katmış. Sel nedeniyle mağdur olan esnafımız çok olduğu belirtiliyor. Doğru, katılıyorum. Kendi aracının yanına diğer esnaflar dükkân açmış da ben mi görmedim? Bugün çokluktan anlamam gereken baba - oğulsa diğer zorda kalan esnaf bir sonraki dönemde mi düşünülecek?
Belediye Başkanıyla akrabalık ilişkisinden dolayı bahsi geçen dükkân hazır olana kadar, beklemek zorundayız. Oda Başkanımız kendini kurtarsın, sıra diğer esnafa da gelecek. Şaka gibi… Selde mağdur olan; berber, nalbur, mobilyacı, manav, beyaz eşyacı, halıcı, bakkal, daha birçok sayamadığım meslek erbabı bir minibüs veya kamyon kiralayıp cami önüne koşsa onların da dükkân bulmalarını beklerdik her halde! Zorda kalmak zor. Oda başkanı olmak zor. Önce can sonra canan diyerek başkanlık yapmak da zor. Bu düşünce ve tavırlarla tekrar seçilmek daha da zor. Yapılan eylem ve açıklamaların başlı başına seçim kaybettirecek nedenler olacağını görememek gerçekten zor. Allah kolaylık versin diyeceğim ama başkanın işi çok çok zor. Ne demiş İnönü? "Seni ben bile kurtaramam."

YENİ TRAFİK DÜZENİ
Silivri'nin trafik düzenini baştan sona değiştirecek düzenlemeler konusunda uzun süredir yazmayı düşünüyordum. Araya başka gelişmeler girdi. Son meclis toplantısından sonra yapılan sunum meclis üyelerini de, izleyenleri de tatmin etmedi. Belediye başkanınca görevlendirilen geçmişin bürokratı, bugünün siyasi kadrosu bile sahiplenmediğine göre gerisini var hesap edin. Yaşanacak karışıklığı şikâyet edecek yetkili bir makam bulamayacağız. Görünen köyün kılavuzu olmadan, bazı hususların kamuoyunca bilinmesinde yarar görüyorum.
Silivri'deki düzenlemeler 2007 yılında İstanbul da alınan kararlar üzerine yapılıyor. Zamanın belediye başkanı H. Turan ortaya çıkacak sıkıntıları gördüğünden olur vermemiş. Ö. Işıklar'ın hangi gerekçelerle mal bulmuş gibi sarıldığını anlamakta zorlanıyorum. İyi olursa bizden, şikâyetler çoğalırsa İBB'den mantığıyla yönetim tarzı; kendini hissettirmeyen başkan tipine örnek mi teşkil ediyor?
Bir kısmı bitip, uygulanmaya başlanmasıyla Silivri'yi bilen bizlerin bile zorlandığı bir tabloyla karşılaştık. Yabancının vay haline! Düzenlemenin hediyesi bulvarların kapatılıp otopark yapılması. Trafiği kilitleyip yolları otopark yapmak nerede görülmüş? Eski hastanenin önünden inip Kaymakamlığa gitmek isteyen, Park Oteli dolaşmak zorunda. Bilmeyen soluğu Klassis'te alabilir. Düzenlemeler bitip, yazın gelmesiyle tam bir keşmekeş yaşayacağız. İşin acı tarafı Silivri'yi ziyaret etmek isteyenlerin girişi eziyet, çıkışı işkence haline gelecek. Yabancıyı AVM'ne yönlendiren bu uygulamanın, esnafımıza zararı çok büyük olacak. Başkan adaylarının çok daha önemli ve zor işleri var. Bitirsinler bu durumunda farkına varırlar elbet!
Belediye Başkanımız derslerine ara verip, hissettirmeyen başkan hüviyetinden sıyrılıp ilgili yerleri yarım saat dolaşsa bana hak verecektir. Aksi halde geçen dönem CHP'nin "İBB yapıyor, siz ne yaptınız!" sloganı, değiştirilmiş şekliyle "İBB yapıyor, siz bakıyorsunuz!" vizyona girecektir. O halde Silivri'nin bu sayıda başkan yardımcısını beslemesine ne gerek var?
Bu kadar karışıklıkta basit bir hata gibi görünen bir durum var. Düzeltilirse sevinirim. İSKİ ile Dr. Hakkı İnce arasındaki yaya geçidine dikkat çekmek istiyorum. Uzun süre bekleyen yaya, yeşil yandı rahatlığıyla yola atıldığında; Hürhaber yönünden gelen araçlarla burun buruna geliyor. Küfürler, kavgalar inşaatı süren işhanı bittiğinde daha da çoğalacak. Kaymakamlığa 82 metre, Emniyete 210 metre, Belediyeye 567 metre, İBB'ye bilmem kaç metre uzaklıktaki yerde kendini yetkili görecek biri 10 dakika gözlem yapsa eminim sorun düzelecektir. Bu soğukta 10 dakika beklenir mi deyip de, metre hesabı yapıp haklısınız veya ölçümlerinizde hata var cevabıyla güldürmeyin beni…
Metresiz kalın; sahipsiz, görgüsüz kalmayın.