Engin Akın

Spor Hacıların İşidir



Biraz geçmişe baktığımızda İASKF bundan iki kongre öncesinde tamamen kendi aralarında yaptıkları toplantılarla görev sürelerini uzatıp dururlardı. Bu Sait Yücel ve ekibinin en büyük hatalarından biriydi. Sonrasında ise yine kendi yönetim kurulu arkadaşlarından olan Ali Düşmez ayrıldı kendi AKP ekibini oluşturdu ve kongre sürecine girdi. Bundan sonra ne olduysa oldu ve birden kulüpler kıymete bindi. Daha önceleri değer verilmeyen kulüpler birden el üstünde tutulur oldu. Bununla da kalmadı iki parti arasındaki kutuplaşmaya kadar gitti. Bir grup kendini CHP'li olarak diğer bir grup da kendini AKP'li olarak lanse etti ve kulüplerden oy istedi. Durum bu şekilde ilerlerken kulüpler az da olsa yardım aldı. Tabii bu yardım maddi değil malzeme yardımından ibaretti. Bir de yapılan bu yardımların maddi götürüsü de devletten oldu nedeni ise tamamen vergiden muaf yani yine kulüplerin cebinden çıktı. Yardımı yapanlar devletten vergi olarak yaptıklarını düştü. Biraz akıllı olan kulüpler kendilerini kullandırtmadı ve iki gruba da mesafeli durdu. Hatta dik olan kulüpler kendilerini iki formaya satmadı da diyebiliriz.

Bunlar bölgedeki durumlar. İlçemize indirgediğimizde ise olay tamamen farklı bir boyut kazandı. Bunun nedeni ise Hacı Yetkin Karakaş'tan dolayı kaynaklanan durumdur. Hacı, ilçemizde yetişen ve hatta geçmişte Silivrispor'da forma giymiş bir isimdir. Forma giydiği yıllara nazaran durumlar biraz daha değişiktir. Kulübün maddi gelirleri geçmişe nazaran daha iyi durumdadır. Yani iki takım, forma ve eşofmana satılık değillerdir. Aynı Alibeyspor gibi… Şimdi diğer kulüpleri iki takım forma ve eşofmanla ikna eden Hacı Karakaş bu iki kulübü kendi yanına çekememenin sıkıntısını yaşıyor. Hatta bana göre görevini kötüye kullanarak ilçede konuşlandırılan TFF Silivri bürosunda Alibeyspor'un hiçbir işlemini yaptırmıyor. Geçmişte tüm kulüplerin federasyonla ilgili işlemlerini Alibeyspor'un yöneticileri tarafından yapılıyor ve takip ediliyor olmasını kabul edemediği için de olabilir bu sıkıntısı…

Neyse… Hacı Yetkin Karakaş hacı olmadan önce Silivrispor Kulübü’nün kongresinde yönetime İASKF delegesi olarak kayıt edilir ve bir nevi onurlandırılır. Tabii ki ilçemizde federasyon il temsilcisi yardımcısı çıkması normal değildir. Bunun içindir ki Hacı böyle önemli bir görevde olduğu için makamına saygıdan dolayı yeni yönetim tarafından onurlandırıldı. Sonra birden bire kulüpteki bu görevinden istifa ettiğini açıkladı. Bunun gündeme oturacağını zannetti ama memnuniyetle karşılandı. İstifanın gerekçelerini açıklamadı. Belki bir başka kulübün yönetiminde olduğu içindir. İstifasının nedenlerini açıklamasını beklerdik ama gelmedi, vardır bir bildiği… Sonrasında ise yine kendi yandaşlarınca ha Silivrispor Kulübü’ne 2012'de başkan olacağının fısıltısını yaydırdı. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu… Kulübün en lazım olduğu anda sen yardımına koşma sonra kulübün başkanlığından bahset… Adama gülerler. Yeni yönetim seni lütfedip listelerine alıp onurlandırmış sen onları bir kez olsun tebrike bile gitme. Bu da ayrı bir konu. Kendini Silivrispor'dan üstün mü gördü yoksa?

Bir de Hadımköy konusu var. Nereden çıktı demeyin az bekleyin. Bilindiği üzere Hadımköyspor Kulübü bir müsabakasında kulüp üç maç ceza aldı, oyuncularda altışar maç ceza aldı. Hatta aldığı bu ceza dillendirildi ve karara bağlandı. Her ne hikmetse bu ceza hasır altı edildi. Sonra Silivrispor ceza aldı. Sahası kapandı. İlk müsabakasını oynayacak. İnanıyorum ki hiçbir Silivrispor'lu Hadımköy'ün düştüğü duruma düşmek istemez. Yani bir torpil beklemez anlamında. Burada dikkat çeken konu Hadımköy maçında olaylar fiili darba dönüştü ama Silivri maçında hiçbir darp olayı olmadı. Fakat yine her ne hikmetse Hadımköy maçında tutulmayan tutanaklar Silivri maçında emrivaki tutuldu. Bu da düşünülmesi gereken bir konudur. Maazallah aynı olaylar Alibey'in bir maçında olsa Alibey federasyonca ligden ihraç edilirdi.

Sonra işin bir de siyasi boyutu var. Bilinmelidir ki Silivrispor camiası kenetlendi. Bir bütün oldular. Geçmişte dağınık olan tribün şimdi bir ahenk içinde çalışıyor. Siyasi boyutu ise Hacı Yetkin Karakış'ın abisi Metin Karakaş AKP Silivri Belediye Meclis Üyesi. Kardeşinin kaprislerinden dolayı bölge halkı tarafından sevilen Metin bey de tepkilerden nasibini alıyor. Neyse boş verin. Spora siyaseti ben bulaştırmayayım. Fakat bendensen bendensin, benden değilsen yaşama düşüncesinden kurtulmadığı sürece Hacı Yetkin Karakaş hem kendisine hem de abisine çok zarar verir. Bununla da kalmaz ilçede sporu ikiye bölüyorsunuz bunu bilin. Yine önümüzdeki aylarda İASKF seçimleri var. Sorarım Silivri kulüplerinden ne yüzle oy isteyeceksiniz?

İlçemizin ilk ve tek federasyon temsilci yardımcısı sıfatını alan Hacı Yetkin Karakaş'ın göreve ilk başladığı günleri hatırladım: O zamanlar "Ben sporu pek sevmem, ama hayat sporsuz da olmuyor!" falan diyordu… Valla ne yalan söyleyeyim: Bu kadar ilgi ve alaka karşısında şaşırmıştım. Hatta ve hatta ürkmüştüm.

Hatta şöyle demiştim içimden:
"Eyvah! Yandık. Sporumuz sahipsiz kalıyor. Amatörlere de bir tane malzeme alamayız!"

Ama, Sayın Hacı Yetkin Karakaş beni ve bizi yanılttı: Sporu sevmediğini bizzat spor adamlarının yüzüne söyleyen Hacı, hepsiciğimizi abandone ediverdi, tabiri yerindeyse.

Çok kısa sürede nakavt olduk. Bir.. İki.. Üç… Ringte sayan hakem yoktu ama, belli ki nakavt görünüyordu. Biz nakavt olmadan, havlu geliverdi köşemizden.

Yiğidi öldür ama hakkını da teslim et, diyorlar ya. Vallahi de, billahi de, tillahi de, illahi de, tallahi de öyle. Yiğit olan Sayın Hacı Yetkin Karakaş oldu, hak da kendisinin tabi.
Ellerimiz patlarcasına alkışlıyoruz… Bravo Hacı Başkan. Bizi utandırdın velillahi, billahi! Amatörlerimiz, Cumhuriyet tarihinde görmediği ilgi ve alakayı görmeye başladı sayenizde.
Karakaş, her sezon karınca kaderince Büyükşehir'in dağıttığı malzeme yardımı kendisininmiş gibi sundu. Hem de şöyle diyerek: "Ben cebimden vermiyorum. Bunlar kendi paranız. İyi kullanın…" Öyle ya, testi kırılınca akıl veren çok olur. Karakaş, testiyi kırmadan aklı da veriyor. Böyle başkan her ilin, her ilçenin, her beldenin spor camiasına nasip olsun. Olsun, olsun da amatörler her daim bayram etsin.

Karakaş, sadece amatörlere malzeme yardımı ile de yetinmedi. Belediye'nin yaz spor okullarına ve ilçe spor müdürlüğünün de yaptığı organizasyonlarına da sponsor oldu…

Bundan önceki dönemlerde Silivrispor, belki hedefi olan Üçüncü Lige çıkamadı ama daha da bir farklı olmaya başladı. Silivrispor tarihinde ilk kez 14 oyuncu kaçtı gitti. Hocası ve yardımcısı ile birlikte. Sonra bu 14 oyuncu hoca ve yardımcısı Yeniköy'ün başına geçti. Bu kişilerin iki sezon boyunca tüm masraflarını da Silivri Belediyesi’ne bağlı halk  ödedi. Hatta, Silivrispor'dan ziyade Alibeyspor'a bile yardımcı oluyor.

Silivrispor'un tesislerinden çok cüzi kira alıyor. Hatta Alibeyspor'un bile tesis sorununa el atacağını beyan ediyor. Sonra Silivrispor'un yakıtını veriyor. Elektriğini karşılıyor. Suyunu akıtıyor. Yeri geldiğinde yiyeceğini de sunuyor. Yetmiyor; malzeme de alıyor. Dolaylı olarak destek de sağlıyor; Kırmızı-Lacivertli takıma.

Bakmayın siz, show düşkünlerinin "Karakaş, Mimarsinanspor'a yardım etmiyor" dediğine.
Bizzat kendisi söyledi: "Cebimden …. milyar liralık masraflarını karşıladım.. Malzemeci sağ, gidin sorun isterseniz…???" Peki, insanlar niye yalan söylüyor; yardım edilmiyor, diye. Siyaset işte. Bu da siyasetin çirkin yüzü olsa gerek. Ama biz, ilk başlardaki düşüncemizden dolayı 'pişmanız'!!! Umarız böyle düşündüğümüz için Hacı Yetkin Karakaş bize hakkını helal eder.

Silivri ilçesi genelinde 22 tescilli futbol şubesi olan spor kulübü bulunuyor. Bunların 21 ise ilçe mahalle, belde, köy takımı. Bir tane Silivrispor var ama…

İlçemizde var olan tüm kulüpler yerel yönetimlerin desteği olmadan sahaya çıkamayacak olan takımlar… Ve… En büyük desteği de Silivri Belediyesi'nden alıyorlar. Maddi olarak olmasa bile.

Bu arada, Hacı Yetkin Karakaş'tan futbolda devrim olacak bir gelişmeyi bekliyoruz: Silivrispor'u Üçüncü Lig’e taşınması. Bu durum, Silivri futbolu için kaçınılmaz hale gelmiştir çünkü. Silivrispor'u bugün içerisinde bulunduğu açmazı çözecek tek konu; profesyonel liglerdeki varlığı olacaktır. Bu durum, ilçe futbolu bir yana ilçenin tanıtımı için de elzemdir.

Hadi uzattım yine hayırlı günler… 

YORUM YAP