Ali Gülcü

Olmayacak bir saatte...

Edirne Kent Ormanı'nda ağaçların, yeşilliğin, içime çektiğim mistik havanın, eskiliğin ve o gümüşi pırıltılarla yüzyıllardır akan nehrin kenarına, kuytusuna, sıradanlığına serpiştirilmiş, küfe, neme durmuş banklar var aklımda…
İlk gördüğüm anda ne kadar tanıdık gelmişti!
"Demek ki daha önce yaşadığım bir hayatta buralarda bir yerde nefes alıp vermişim" diye geçirmiştim içimden bilmiş bilmiş…
Ben böyle anlattım, becerdim mi bilmem ama bilirsiniz insanın üzerine çöken hissiyatı…
İlk defa gittiğiniz bir şehirde olur, yeni tanıştığınız bir insanda, iki merdivenle çıkılan, çift kanatlı kapısı dar sokağa açılan büyüük avlulu bir evde, şuralarda bir yerde kuyu az ötesinde de kerpiç fırın olacak diye mırıldanırsınız, şaka mı bu yahu ikisi de orada, nasıl oluyorsa, nasıl hatırlıyorsanız artık? Ünlü birinin yeni çıkardığı, yaza damga vuracak albümünün hit şarkısında olur…Arabada gidiyorsunuzdur şarkı çalmaya başlar, "yahu dersiniz dinledim ben bu şarkıyı daha önce aşırmış işte!" Eve gelince ilk iş interneti açar samanlıkta iğne aramaya başlarsınız, yok yok yok…
Bazen de sonucu bilirsiniz.
Biri yeni bir işe girecekken, adım atmak üzereyken…
Uyarırsınız, söyledikleriniz akli değildir, elle tutulur, göze görünür bir tarafı yoktur.
Gülerler, " sen sıkma canını, hem sana ne" derler, işe girilir, adım atılır…
İnsanın yaşayarak öğrendiğini öğrenirsiniz sonra.
Bazen de en kendinize güvendiğiniz, en bilmeniz gereken zamanda bilemezsiniz!
Çok değil hepi topu iki yol çıkar önünüze…
İki kişi aynı olayı farklı farklı anlatır…
Ne hangi yoldan gideceğinizi bilirsiniz, ne kime inanacağınızı…
Bazen bilmezden gelirsiniz, sırf karşınızdaki insanın kalbi kırılmasın diye, aynı olayı defalarca değişik değişik dinlersiniz…Hangisi doğru diye sorgulamazsınız da, hoş doğrusunu bilseniz ne olacak?
Bazen bildiğinizin üzerini örtersiniz, unutulsun bir daha hatırlanmasın istersiniz...
Bazen de ağaçların, yeşilliğin, içinize çektiğiniz mistik havanın, eskiliğin ve gümüşi pırıltılarla yüzyıllardır akan nehrin kenarında, kuytusunda,  olmayacak bir saatte kitap okumak istersiniz…

YORUM YAP