Nagihan Şanlı

OKU’Yorum Hazır Mısın?

Birileri çekim yasası mı dedi?

Tüm fiil olasılıklarının sonsuz, sınırsız ve kusursuz bir biçimde Allah'ın ilminde mevcut olduğunu biliyoruz diye düşünüyorum. Müjde ise şu cümlede saklı: "Ben kulumun zannı üzereyim."
Evet, "an"da fiili O yaratacak ama senin zannına göre. Bu güzel bir haber çünkü senin isteklerine ve arzularına göre bir gerçeklik yaratılacak. Burada dikkat etmen gereken "kulumun söyledikleri üzere" denmiyor "zannı üzere" deniyor.
İçindeki zan "olur mu ki?", "peki nasıl olacak?", "başarabilecek miyim?" gibi binbir şüphe ile dolu iken "Ben süperim", "ben başaracağım”, “her şey harika” diye söylemekle değil tabi ki. Nasıl yapacağım diyenlere de dip not, yapacak olan sen değilsin. Sen sadece niyet edeceksin.
Peki bu zan dediğimiz nedir? Niyettir. Niyet etmek senin başına gelecekler için ilk adımı atman demektir. Sonucun nereye varacağına dair tercih yaptığın ilk yol ayrımıdır. Hedef değil, niyettir. İstekle de karıştırılmamalı. İstek yoksunluk belirtisi iken, niyet karar vermektir.
Niyet; İstanbul'dan Trabzon'a gitmek için otobüs bileti almandır. Bileti aldıktan sonra sırayla yapman gerekenleri yaparsın. Bilete göre otobüse binersin, kalkış saatini beklersin, otobüsün güzergahına göre yola çıkarsın, bunun gibi birçok unsuru niyetin doğrultusunda takip eder ve inmen gereken yerde inersin. Bu niyetinin gerçekleştiği andır. Yolu seven çok güzel bir yolculuk yapmış ve niyeti neticesinde hedefine ulaşmıştır. Niyetinin kalitesi de teslimiyetin ile doğru orantılıdır.
Diğer müjdeli cümle ise; Allah ‘Ol' der ve hemen oluverir.
Aklımıza gelen bir fikri, zihin alemimizde yapmaya niyet ettiğimizde, bir şeyi olacak diye düşündüğümüzde ve olmuş gibi hissettiğimizde biz de "ol" emirciği vermiş oluyoruz. Bu sistemin işleyişindendir ki iyi düşünenler iyi şeylere "olsun" demiş olurken, kötü düşünenler kötü şeylere "olsun" demiş oluyorlar.
Beynimizin derinliklerindeki bazal çekirdekler de, biz bir şey yapmak istediğimizde vücudu bu isteğe hazırlıyorlar. Düşüyorum diyorsan, vücudu düşmeye hazırlıyorlar. Bu nasıl bir hayat, nefes alamıyorum! diyorsan, vücudu nefes alamamaya hazırlıyorlar.
Peki bunu nasıl sihirli bir değneğe dönüştürüp, fırsata çeviririz.
Gün içinde farkında olmadan aldığımız kararlar, bedenimize verdiğimiz komutlar, hükümler hayatımızı şekillendiriyor. O zaman bunu bilinçli bir şekilde bedenimize kodlayabiliriz.
Karar vermediğimiz hiçbir şeyi hayata geçiremezken, karar verdiğimizi farketmediğimiz ne çok şeyi hayata geçiriyoruz, ve istediğimiz ne çok şeye karar veremiyoruz öyle değil mi?
Niyet etmek, karar vermektir. Karar vermek kadere yön vermektir. Rota belirlemektir.
Senin rotan nereye?
Niyet, sesle ezbere yapılan bir cümleden ibaret değildir. Kalben, zihnen inanarak yapılması gerekir.
Acı bir deneyimden sonra artık şunu yapmayacağım demek bir karardır. Ve bunu sesle söylemekte önemli değildir.
Güven sarsıldıktan sonra insanlar güvenilmez demek bir karardır. Ve artık güvenilmez insanların sana gelmesi de kaçınılmazdır.
Peki bu denli basit ve kolay olan bir şeyi yapmak neden bize sor gelir?
Bir şeye niyet etmek için veya karar verebilmek için önce onu istemek,
İstemek için ise hazır olmakta gerekir.
Neye hazırsan onu yaşarsın.
Peki şimdi
Hazır mısın ?
Aşka, mutluluğa, huzura, bolluğa, berekete, konfora, güzelliğe, başarıya, sağlıklı olmaya…
Yeni bir yıla girerken de eskinin kirini pasını da geride bırakıp, arınıp, tecrübeleri cebimize koyup, kabule geçip, herkesi affedip kimseyi sırtımızda yük etmeden, tertemiz bir enerjiyle ve niyetle başlayalım mı?
Kendimi tanımaya, en hayırlı ve maksimum faydalı halimin ortaya çıkmasına, ışığımın parlamasına, kendimi anlamaya, geçmişin yüklerinden arınmaya, anda kalmaya, şükür halinde olmaya, doğru kararlar almaya, huzurda, kolaylıkla ve farkında olmaya niyet ediyorum.
Bir sonraki yazıya kadar (kendinizi görmek için) Alem'e iyi bakın ;)

  1. Gülşah Gülşah

    Düşündürücü bir yazı daha emeginize saglık

  2. Alev Alev

    Harika bir yazı olmuş. Tebrikler:)

YORUM YAP