Sevginar Sali

Konuşamadıklarım...

İlhan, için düzenlediğimiz anma etkinliğinde cesaret ve gücüme fazla güvendiğim ortaya çıktı. Anlatılacak bir adam olmadığını ancak yaşanarak tanınabileceğini söyleyebildim ve onu sevenlere teşekkür ettikten sonra görüntü biraz bozuk olsa da kaldı ama ses gitti… Ve oluşan boşluğu hiç de insanların karşısında görünmek istemediğim başka bir şeye bıraktı.
Çok şey söylemeyecektim aslında… Gündemimizden eksik olmayan ani ölümlerin ardından gidenlerden ziyade kalanların yüreğinde yanan yangına bir nebze su serpebilmek belki ifade etmek istediklerim… Ben İlhan’la iş ve evlilik çerçevesinde geçirdiğim 13 yıla şükrediyorum. Allah verdi, o aldı. Verme kararını kabul edip, emanetini alırken isyan etmemiz hem uygun değil hem de olanlara çare değil. Hiç de tanışmadan hayatlarımız geçer, ömrümüz biterdi.
Allah böyle istedi!
Ayrıca İlhan’ın başına kötü bir şey gelmiş gibi de hiç düşünmedim. Mezarını gördükçe aklıma o soğuk toprakta bedenin yattığı gerçeğiyle baş edebildiğimi düşünüyorum; çok sevdiği seyahatlerden birinde ve her zamanki gibi canının istediğini yapıp, eğlendiğini düşünmek bana iyi geliyor.
İlhan’ı sevenlere bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Beni sevenlere de… Beni sevmek onu sevmekten kolay : ) farkındayım bunun için O’nu sevenler gözümde çok daha kıymetli doğrusu.
Allah’ın dediği olur! Kabullenmek tek çare, hayat ömrü olanlar için devam ediyor zaten.
***
İçimde kalmadı işte… Konuşamadıklarımı yazabiliyorum çok şükür.
İlhan’ı aramızdan ayrılışının 1. Yıldönümünde anarken, yanımda ve yanımızda olan herkese teşekkürler…

DESTEK KÖSTEĞE DÖNÜŞMESİN
Dönelim dünya işlerine… Silivri meselelerine.
Bazı haksızlıklar var ki insanın içini acıtır. Mesela belediye bir işletmeye 5 masa işgaliye hakkı veriyor, işletme 7-8-9-10’a kadar çıkıyor. Bu duruma elini veren kolunu kaptırır diyebiliriz de hiç işgaliye ödemeden kamunun yerlerini ticari faaliyetleri için kullananlara ne diyeceğiz o sıkıntı oluyor?
İşgaliye ödeyen esnaf enayi mi? Onlar da para ödemeden kullansınlar kamuya ait yerleri; ticari hacimlerini arttırsınlar!
Seçimden çıktık, belli bir siyasi hoşgörü olabilir de birilerini yaşatmak adına diğerlerini öldürmenin de bir mantığı yok. Esnaf yaşasın da desteklensin de; ama adaletli şekilde.
Siz birilerine iyilik yaparken yol açtığınız haksız rekabet koşullarında başkalarına verdiğiniz zararı da düşünün. Düşünün ki yaptığınızın kıymeti olsun!

YORUM YAP