Sevginar Sali

Hepimiz aç kalacağız!

Yeni haftaya, geride bıraktığımızın gündemiyle başlıyoruz…
En önemli konu CHP ile MHP İlçe Başkanları arasında İBB'nin vaatleri, projeleri üzerinden doğan polemik…
İBB'nin çitçilerimize iki önemli vaadi gelişti geride bıraktığımız 1 yıllık süreçte. Birincisi fide desteği ikincisi de Halk Süt projesi sütlerinin bölgemizden temini.
Fide desteği konusunda İBB kesenin ağzını baştan çok açtığı için, sonradan doğan memnuniyetsizlik kaçınılmaz oldu. Damla sulama, fide, gübre ve ilaç olarak verilen destek sözü salgın ve çeşitli bahaneler ile sadece fide noktasında kaldı. Salgını bahane olarak kabul etmek çok mümkün değil aksine doğal üretimde teşvikin artışına yol açmalıydı. “AK Parti engelliyor” sözlerinin geçerliliği ise tartışılır. Yani İBB baştan sadece fide noktasında destek olacağını söylese herkes ayağını, buna göre, yorganı nispetinde uzatmış olurdu. Devamında yerine getirilemeyen sözlerin telafisi olarak “satın alım garantisi” öne sürüldü ancak o aşamada da ürünler olduktan sonra telefonlar açılmamaya, sorumluluk sektirilmeye başladı. Bu hususta ilçe başkanının bir kabahati yok tabi ki; eminim elinden gelse sadece verilen sözleri değil, daha fazlasını da yaparlar. Esasen birilerinin hesapsız verdiği sözleri başkalarının çaresizce savunmak zorunda kalışını izliyoruz. Sorumluluğu olanlar ortalıkta yokken, aracı olanlar kıvranıyor.
İBB'nin sebzeler konusunda yerine getirmediği satın alım garantisi sorununa kendi imkanları ile Kadıköy pazarına ürünlerini taşımak suretiyle çözüm bulan çiftçilerimiz ulaşım ile ilgili Silivri Belediyesinden destek bulamamaktan da dertli. “Biri yarı yolda bıraktı, diğeri de yardımcı olmuyor” demekte haklılar. Siyasete kurban edildiklerini düşünen (ki durum malesef öyle) çiftçilerimizin zararı çok yüksek ve bu dedeli hepimiz ödeyeceğiz. Onun için bence Volkan Yılmaz, bayram arifesinde İBB'nin yetişemediği mezarlık temizliğine el attığı gibi, sinekle mücadelede sağladığı takviye gibi çiftçilerimizin İstanbul pazarı ile buluşma çabalarına destek olursa çok iyi bir şey başarmış olur. Proje kimin olursa olsun, darda olana destek sunulmalı; imkan varsa, ‘yoksa' şıkkı bence yer almıyor önümüzdeki seçenekler arasında çünkü Volkan Yılmaz'ın isteyince neleri başardığına yeterince tanıklık etmişliğimiz var.
Süt konusu! Fide mevzusundan daha karışık. Kervan yolda dizilir mantığı ile girişilen işte gidişat çok beklendiği gibi gitmiyor bu her haliyle ortada.
Sormakta, sorgulamakta bir beis yok da sorunu kabul etmeden çözüm nasıl sağlanır orası belirsiz!
İBB'nin iyi niyetinden kuşku duymak yerine, yapılan çalışmaların aksayan yönlerini ortaya çıkarmakla kalmayıp çözüm noktasında elbirliğine ihtiyacımız var. Karşılıklı kinayeli dokundurmalar ile varacağımız yararlı bir sonuç ise yok!
İBB de, Silivri Belediyesi de tarımın önemini kavramış hatta Türkiye ve dünya da aynı anlayış hususunda rotasını belirlerken, birbirinin açığını kollamaktan ziyade herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor; yoksa hepimiz aç kalacağız…
Mesele bu kadar basit…
Dipnot: Çeşitli etkinlik ve organizasyonlarında son bir haftadır iktidarından muhalefetine bütün ilçe başkanlarımızı, belediye ve devlet yetkililerini yan yana görmekten acayip haz alıyorum. Silivri'nin eksikliklerini giderme hususunda da bu kadar yan yana durup aralarından su sızdırmasalar bu gemi en dalgalı denizde bile kim bilir nasıl yol alacak… Bireysel kurtuluşumuz yok; ya hep birlikte ya da hiç birimiz…
İyi haftalar herkese.

YORUM YAP