Ferhan Tezcan

“Galatasaray'ı sevmeyen ölsün”

Galatasaray'ı yakından tanımam 1976 yıllarından başlıyordu. O zaman 1979'da bitecek ikinci dönem başkanlığını Selehattin Beyazıt yürütüyordu.

Beyazıt 1969 yılında ilk kez başkanlığa seçilmiş, Mustafa Pekin'in pek ses getirmeyen başkanlığından sonra yeniden başa geçmişti. Çok becerikliydi. İngiltere'de önemli bir kuruluşun temsilcisiydi. Şu anda yıllarca Galatasaray'da söz konusu olan Riva'yı kulübe kazandıran adamdı. İngiltere'den getirdiği Brian Birch ile Galatasaray şampiyonluklar elde etmişti.
Türk Futbolunun da yüzünü değiştiren Birch olmuştu.
Sonra Ali Uras geldi.
Alman Milli Takımının da ünlü teknik direktörü Jupp Derwall'i de Türkiye'ye getiren oydu.

Yöneticiler Alp Yalman ve Faruk Süren, Almanya'ya gidip hocayı İstanbul'a getirmişlerdi. Derwall Türk Futbolunun dönüm noktası oldu. Sahalar çim olmaya başladı. Derwalll'e büyük ilgi vardı. 1986 yılıydı. İktidarda Turgut Özal Başbakan'dı. Galatasaray başkanı Ali Tanrıyar olmuştu. Tanrıyar, Özal'ın bacanağı idi. Coşkulu ve dürüst bir adamdı. Bütün ülkenin ona sevgisi vardı.1988 yılında Galatasaray ligde şampiyonluğu kazanmıştı. Akşam bir gece yaptılar. Bütün medyada davetliydi. Gecenin sonuna doğru Ali Tanrıyar sahneye çıktı. Aldı eline mikrofonu konuşmaya başladı. ''Biz büyük takımız. Avrupa'da da büyüyeceğiz. Daha da başarılı olacağız. Ben Galatasaray'ı çok seviyorum. Galatasaray'ı sevmeyen ölsün'' dedi. Dedi de ortalık ayağa kalktı. Diğer kulüplerden kınama geldi. Herkes neredeyse Galatasaray düşmanı olmuştu. Bu söz uzun yıllar dillerden, akıllardan düşmedi. Öldüğünde 103 yaşındaydı. (2017)

Galatasaray'da sonra çok etkili, başarılı başkanlar geçti. Bir Faruk Süren'in 4 lig şampiyonluğu, UEFA şampiyonluğu olan başkanlığı hiç unutulmadı. Aradan Özhan Canaydın'lar, Adnan Polatlar, Ünal Aysal'lar, Duygun Yarsuvat'lar, Dursun Özbek'ler geldi gitti. Sonra Galatasaray'da adı daha önce hiç geçmeyen Mustafa Cengiz başkan oldu.

KİM SEÇTİRDİ
Dursun Özbek'den kimse memnun değildi.
Seçim olacaktı.
Dursun Özbek başkanlığı bırakmak istemiyordu.
Ancak İnan Kıraç devreye girdi ve Mustafa Cengiz'i seçtirdi.
Cengiz, Galatasaray toplumunun tanıdığı bir isim değildi. Futbolla hiç ilgisi yoktu. Sadece Mustafa Denizli ile arkadaşlık yapıyordu. Liseyi Gaziantep'de okumuş sonra Ankara'ya gitmişti. Bülent Ecevit ile tanışması Köy-Koop'lar dönemi olmuştu. Sonra yine bir devlet kurumu olan Tanzim Satış'ların 28 yaşında genel müdürlüğüne getirilmişti. Basketboldan da anlamazdı.
Vizyonsuzdu. Hatalar yapmaya başladı. Sürekli konuşuyor, ama boş konuşuyordu. Başta ''biz'' diye konuşan Cengiz bir süre sonra ''ben'' demeye başladı. Her taşın altından çıkıyordu. Önce Duygun Yarsuvat'ı, ardından Faruk Süren'i sonra Eşref Hamamcıoğlu'nu en son da İnan Kıraç'ı kaybetti. Bir ''taşra'' kabadayılığı içine girmiş önüne gelene ''gider'' yapmaya başlamıştı. Kimseyi dinlemiyordu. Güvendiği taraftar grubu Ultra Aslan'dı. Bir diğer güvendiği Fatih Terim'in ise hiç sesi çıkmıyordu. Çünkü onu da kırmıştı. Derken ibra günü geldi çattı.

DENETLEME RAPORU YETİŞMEDİ
İbra'ya 1700 kişi katıldı.
14 saat süren seçimde mali ibradan sonra sabah katılanların büyük kısmı gitti. Mustafa Cengiz kendisine oy verip seçtiren 2555 kişiden bir yüz kişiyi bile getirmemişti. Anlaşılan kendi ekibi de onu bırakmıştı. Önce yönetsel ardından denetleme ibrası olumsuz çıktı. Üstelik denetleme raporu da yazılmamıştı. Raporun yetişmemesi kongre tarihinde daha görülmemişti. Ortalık karıştı. Mustafa Cengiz iki-üç gün sonra basın toplantısı yaptı. Hıncal Uluç'un gelmesi nedeniyle bir saat ertelenen basın toplantısı büyük bir nezaketsizlikte onlarca basın mensubuna yapılmıştı. Beş dakikada bitmiş ve soru alınmamıştı. Cengiz daha sonra voleybol takımının finaline gitti ve seyircileri selamladı. Belli ki umudu taraftardı. Şimdi 30 gün içinde olağanüstü kongre kararı alması bekleniyor

ŞİMDİ NE OLACAK?
Cengiz hukukçularıyla mahkemeye gidiyor.
Amaç tedbir kararı almak.
Ancak 23 Nisan'a kadar tedbir çıkmazsa olağanüstü kongreyi ilan etmek zorunda. Bu konunun Adnan Polat ile hiçbir ilgisi yok. Çünkü hem yönetsel hem denetleme ibrası yok. Üstelik denetleme raporu da yok. Galatasaray bir hareket yapmıyor. Çünkü eline koz vermek istemiyorlar. Ancak kongre kararı alınırsa Mustafa Cengiz bir dönem seçime giremeyecek. Zaten istenen seçim.
Konu buraya kadar geldi.
Galatasaray'ın ''kilit'' isimleri ve Liseliler takımı artık karşısında. 23 Nisan'a kadar beklenecek. Ve ondan sonra her şey su yüzüne çıkacak...

YORUM YAP