Elektronik atıklar, dönüştürülmezse ne olur?

Elektronik atıklar, dönüştürülmezse ne olur?

16.10.2019 12:51:44

Çevre sorunlarının can alıcı noktalarından biri de elektronik atıkların geri dönüşümü! GCL Geri Kazanım ve Rafineri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi Berrin Tektunalı, “Elektronik atıklar, çöpe atıldığında iki durum ortaya çıkar; birincisi içinde bulunan değerli ve yarı değerli madenler ekonomik açıdan değerlendirilemez, ikincisi ise içinde bulunan civa, kurşun, selenyum, berilyum gibi ağır metaller, çevre ve insan sağlığına zarar verir” diyor… Seçim bizim!

GCL Geri Kazanım ve Rafineri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi Berrin Tektunalı, 15 Ekim 2019 Salı günü, Küpe FM'de “İş Dünyası” programına Turhan Alyakut'un konuğu oldu.

Tektunalı, elektronik atıkların geri dönüşümü konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu…

Turhan Alyakut: Geri Kazanım dendiğinde ne anlamalıyız?

Berrin Tektunalı: Geri Dönüşüm, atıkların belirli fiziksel veya kimyasal işlemlerden geçirilerek hammaddeye dönüştürülmesi ve bu ikinci hammaddeleriyle yeniden üretim yapılması demek.

Turhan Alyakut: Peki, her şeyi geri dönüştürebiliyor, geri kazanıyor muyuz?

Berrin Tektunalı: Birkaç ürün dışında, her şeyi geri kazanabiliyoruz.

“İŞ İŞİ DOĞURDU”

Turhan Alyakut: Bu konuya geri geleceğiz, ama biraz GCL Geri Kazanım ve Rafineri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden söz edelim. Ne zaman kuruldu? Faaliyet alanı tam olarak nedir?

Berrin Tektunalı: Aslında iş işi doğurdu diyebiliriz. Finans sektöründe faaliyet gösteren altın borsası aracı kurumu olan yani külçe altın ithalat-ihracat işi yapan, biri yurt dışı rafineri ortağı iki tane şirketimiz var. Piyasadaki daralma ve fiyatlardaki değişkenlik sebebiyle yeni bir iş arayışına girdik. Elektronik atıkların içerdiği değerli madenler sebebiyle de aynı faaliyet konusuyla bağdaştığı için elektronik atık geri dönüşüm işinde karar kıldık. Böylece 2014 yılında GCL Geri Kazanım ve Rafineri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ni kurduk. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı, lisanslı bir geri dönüşüm firmasıyız.

ELETRONİK ATIKLARIN İÇERDİĞİ DEĞERLİ MADENLER

Turhan Alyakut: Elektronik atıkların içerdiği değerli madenler neler?

Berrin Tektunalı: Elektronik atıkların içeriğinde altın, gümüş, paladyum, bakır gibi değerli madenler bulunmakta. Biz değersiz olan diğer madenler; demir, alüminyum ve plastik gibi maddelerin de geri dönüşümünü yapıyoruz.

 

“TÜRKİYE'DE SADECE 5%'İ GERİ DÖNÜŞÜME KAZANDIRILIYOR”

Turhan Alyakut: Elektronik atıkların geri dönüşümü konusunda Türkiye ve dünyayı kıyasladığımızda bizim yerimiz nedir?

Berrin Tektunalı: Dünyada her yıl yaklaşık 50 milyon ton elektronik atık üretiliyor. Şu anda çöpe atılan elektronik eşyaların sadece 5/1 geri dönüşümde yeniden değerlendirilebiliyor. Dünya Ekonomik Formunda atık elektronik eşyalar nedeniyle her yıl 62 milyar dolar değerinde materyalin çöpe gittiği, bunun küresel gümüş üretimi hacminden üç kat daha fazla olduğu açıklandı.

Turhan Alyakut: Elektronik atıklarla çöpe giden gümüş, bizim üreterek elde ettiğimiz gümüşten çok daha fazla.

Berrin Tektunalı: Aynen öyle. Her yıl dünyada 50 milyon ton, Türkiye'de ise bu miktar 500 bin ton civarında. 2014 Global Atık İzleme Raporuna göre elektronik atık üretimi konusunda dünyada 17. sıradayız. Gelişen teknoloji ve ihtiyaçlar neticesinde rakamlar hızla artmakta. Yaklaşık %10 civarında yıllık bir artış öngörülmekte. Geri Dönüşün oranına bakarsak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yayınladığı 2015 yılı verilerine göre elektronik atıkların sadece 28 bin ton kısmı geri dönüştürülüyor. Bu da demek oluyor ki yaklaşık olarak Türkiye'de piyasaya sürülen ürünlerin sadece %5'i geri dönüşüme kazandırılıyor.

ATIKLAR GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMEZSE NE OLUR?

 Turhan Alyakut: Elektronik atıkları geri dönüştürmezsek çöpe atıldığında ne olur?

Berrin Tektunalı: Elektronik atıklar, çöpe atıldığında iki durum ortaya çıkar; birincisi içinde bulunan değerli ve yarı değerli madenler ekonomik açıdan değerlendirilemez, ikincisi ise içinde bulunan civa, kurşun, selenyum, berilyum gibi ağır metaller, çevre ve insan sağlığına zarar verir. Elektronik atıkların zararları içerisinde bulunan ağır metaller evsel çöplerle karıştırıldığında önce toprağa, sonrasında yer altı sularına yani içme suyu kaynaklarına ve son olarak da denizlere karışır. Bu durumla toprakta yetişen sebze, meyvelere, bunlarla beslenen hayvanlar yoluyla insana geçerek uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açmakta. Son aşamada deniz sularına ulaştığında balık zehirlenmelerine, toplu balık ölümlerine kadar gider. Otizm ve kanser hastalığının artmasında önemli rolü olduğu söylenmektedir.

 

ELEKTRONİK ATIKLARIN ÇEVREYE VE İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLARI

Turhan Alyakut: Örneğin televizyonu geri dönüşüme kazandırmazsak, çöpe attığımızda ne olur?

Berrin Tektunalı: Ekranlarda ortalama 1-4 kg arasında kurşun bulunmakta. Monitorların camları yüzde 20 oranında kurşun ihtiva eder. Kurşun, sinir sistemi, kan dolaşımı ve böbrekler üzerinde olumsuz sonuçlar doğurur. Fazla kurşun alımı anemi ve beyin hasarlarına neden olurken çocuklarda az miktarı bile ölümcül olabilir. LC televizyonlar civa içeren panellerden oluşur. Civa da aynı şekilde sağlığımız için çok zararlıdır. Mesela bir floresanın içerisinde bulunan civa 30 bin litre suyu kullanılamaz hale getirir. Bir çay kaşığının 70/1'i civa bile 80 bin m2'lik göldeki suyu kirletip yaşayan balıkların yenmesini engelleyebilir. 80 m2 ise Topkapı Sarayı'nın alanına eşittir.

 

Turhan Alyakut: Rakamlar korkunç. Siz anlattıkça ben dehşete kapılıyorum. Firmanızda bu atıkları topluyor ve geri kazandırıyorsunuz. Hangi materyalleri atık olarak kabul ediyorsunuz?

Berrin Tektunalı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını yayınlamış olduğu AEEE Kontrol Yönetmeliği yani Atık Elektrik ve Elektronik Eşya Kontrol Yönetmeliğinde yer alan kategoride elektronik atıkları topluyor ve geri dönüştürüyoruz. Örneğin; beyaz eşya, soğutucu, bilgi işlem ekipmanları, cep telefonları, tabletler, kartuş, oyuncak, spor aletleri, otomat, tıbbi cihazlar, akü, kablo v.s. gibi birçok ürünü tesisimizde geri dönüşüm atığı olarak kabul ediyoruz.

BELEDİYELERİN ÇEVRE BİLİMLERİ VEYA DİREK FİRMAMIZLA İRTİBATA GEÇİLEBİLİR

Turhan Alyakut: Vatandaş, bu atıkları size nasıl ulaştıracak?

Berrin Tektunalı: Öncelikle bağlı bulundukları Belediyelerin Çevre Birimleriyle ile irtibata geçecekler. Belediyeler her konuda destek oluyorlar. Arzu ederlerse web sitemizden telefon numaramıza ulaşabilirler. Biz gerekli desteği veririz.

Turhan Alyakut: Mutlaka sizin de geri dönüşüme kazandıramadığınız maddeler vardır. Onları ne yapıyorsunuz?

Berrin Tektunalı: Yakılacak pozisyonda olan bir malzeme gelmişse bunları yine Çevre Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış bertaraf firmalarına gönderiyoruz. Sadece değerli madenlerin kazanılması konusunda topladığımız ya da sökümlerden ortaya çıkan kartları yurt dışına rafineriye gönderiyoruz. Onun dışında ortaya çıkan plastik, demir, alüminyum gibi malzemeleri de tekrar ekonomiye geri kazandırıyoruz ki yeniden hammadde olarak kullanabilsinler.

 

“ATIK TOPLANAMADIĞI İÇİN TESİSİMİZ YÜZDE 15-20 KAPASİTEYLE ÇALIŞIYOR”

Turhan Alyakut: Yeterince geri kazanım malzemesi geliyor mu?

Berrin Tektunalı: Bizde bu ürünler tehlikeli atık kapsamında girdiği için ithalatı yasak. Kapasitemiz doğrultusunda çok fazla atık toplayamıyoruz. Şu anda 11 bin ton elektronik, 750 ton kablo, 80 ton floresan işleme kapasiteli. Silivri'deki tesisimiz ne yazık ki atık toplanamadığı için yüzde 15-20 kapasiteyle çalışmakta.

 

“TOPLUMU BİLİNÇLENDİRMEYE VE FARKINDALIK YARATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Turhan Alyakut: Çok yazık. Bir kez daha buradan duyuralım. Fişi ve pili olan her şey elektronik atık. Bulunduğunuz yerdeki belediyelerle iletişime geçerek bu atıkları geri dönüşüme kazandırabilirsiniz.

Halk olarak geri dönüşüm konusunda yeterince bilgili miyiz?

Berrin Tektunalı: Maalesef değiliz. Elimizden geldiği kadar her yerde konuşarak, yazarak, sosyal medyayı kullanarak bilinçlendirmeye ve farkındalık yaratmaya çalışacağız.

 

Turhan Alyakut: Bu konuda sosyal sorumluluk projeleriniz veya eğitim politikalarınız var mı?

Berrin Tektunalı: Tabi ki var. Yaklaşık 17 tane belediye ile çalışmaktayız. Öncelikle çocuklardan başlıyoruz. Onların eğitimine önem veriyoruz. “Ağaç yaşken eğilir”i felsefe olarak alıyoruz. Daha sonra ev hanımlarına ulaşıyoruz. Gittikleri çeşitli kurslarda onlarla buluşuyoruz. Öğretmenlere eğitim veriyoruz. Sosyal Sorumluluk Projelerle de destekliyoruz. Zaman zaman bu çalışmaları muhtarlıklarla da yapıyoruz.

OTİZM İÇİN E-ATIK PROJESİ

Turhan Alyakut: Bu çalışmalarınızı duyurmada Küpe FM her zaman yanınızda olacak.

Sosyal Sorumluluk Projelerinizden biri olan “Otizm İçin E- Atık” kapsamında neler planlandı, neler yapacaksınız?

Berrin Tektunalı: Otistiklere destek vakfı olan TÖDEV ile otizmli çocuklarımıza eğitim desteği ve bir Gündüz Bakım Evi oluşturmayı hedefliyoruz. Otizmin sebeplerinden biri ağır metallerden dolayı çevresel faktörler. Bizim çalıştığımız alan da ağır metal içeren elektronik atıkların toplanması, geri dönüşümün sağlanması ve çevresel faktörlerin azaltılması. İki konunun bağlantısı var. Proje çok heyecan verici. Ne kadar çok elektronik atık toplarsak o kadar çok otizmli çocuğun hayatına dokunmuş olacağız.  Çevresel faktörleri azaltarak da hastalıkların oluşmamasına katkıda bulunacağız. Türkiye'de 56 çocuktan bir tanesi otizmli. Ülkemizde yaklaşık 1.5 milyon otizmli birey var. Projeye hepimiz destek verelim istiyorum. İlk desteği Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu verdi ve onlarla başlangıcı yapacağız. İlk hedefimiz projemizi mümkün olduğu kadar daha geniş kitlelere duyurmak ve çok atığa ulaşmak. Toplanan atıkların ekonomik değerleriyle durumu olmayan otizmli çocuklarımıza Gündüz Bakım Evi oluşturarak destek vermek. Sizin aracılığınızda Silivri SİAD Başkanı Hakan Kocabaş'a ve desteklerini esirgemeyen yönetim kurulu üyelerine çok teşekkür ederim.

YAPMAMIZ GEREKENLER

Turhan Alyakut: E-atıkların azaltılması konusunda kişiler olarak ne yapabiliriz?

Berrin Tektunalı: Tüketim toplumu olduk. İsraftan vazgeçmeliyiz. Kullanılabilecek olan ürünleri, kullanmaya devam etmeliyiz. Çalışan ürünleri kullanmak istemiyorsak bile ihtiyacı olan birilerine verebiliriz. Uzun ömürlü alternatifi varsa onu tercih etmeliyiz. Gelişen teknolojinin cazibesine kapılmadan kullandığımız elektronik atıkların tam anlamıyla ömürlerini tamamlamadan değiştirmemeliyiz. Bu günümüzde çok mümkün görünmüyor. Son istatistiklere göre maalesef ülkemizde bile üç senede bir cep telefonları yenileniyor. Enerji tasarrufu yüksek olan eşyaları seçmeliyiz.

YORUM YAP